GAYRIMENKULCÜLER DESTEK PAKETİNİ KEMAL ABİ'YE VERDİ

Gayrimenkul sektörünün 250’den fazla alt sektörü harekete geçirdiğini söyleyen GYODER Başkanı Bekir Cumurcu, ‘Türkiye’nin bu krizi en az hasarla atlatması için sektörün desteklenmesi gerekiyor. Biz de KDV indirimini de içine alan sektörü canlandıracak talepleri Maliye Bakanlığı’na ilettik’ dedi

İSTANBUL - 250’den fazla alt sektörü hareketlendiren ve 1 milyon 400 bin kişiye istihdam sağlayan gayrimenkul sektörü ekonomik krizi en az hasarla atlatmak için hükümetten destek bekliyor. Geçen yıla göre daralan gayrimenkul sektörünün hareketlendirilmesi için hem arz hem de talep yönünde alınması gereken önlemler olduğunu söyleyen sektörün önde gelen firmalarının kurduğu Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği’nin (GYODER) Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Cumurcu, kademeli vergi indirimi ve teşvikli arsa üretimini de içine alan taleplerini Vergi Konseyi aracılığıyla Maliye Bakanlığı’na ilettiklerini açıkladı.

Unakıtan sıcak bakmıyor

Cumurcu, talep yönünde alınması gereken önlemleri “Yüzde 18 olan KDV oranı kademeli olarak yüzde 1’e indirilmeli, konut kredisi faizlerinin gelir vergisi matrahından düşmesine imkân sağlanmalı, dar gelirlilerin konut kredisi faizlerine sübvansiyon uygulanmalı, gayrimenkul alım satımında uygulanan toplam yüzde 3’lük tapu harcının makul bir seviyeye indirilmesi gerçekleştirilmeli, alım satım sözleşmelerinde damga vergisi uygulaması kaldırılmalı, yabanca yatırımcıların mülk edinmesi ile ilgili düzenlemelerdeki kargaşa ortadan kaldırılmalı” diyerek özetledi. Ancak Maliye Bakanı Kemal Unakıtan daha önce KDV indirimiyle ilgili taleplere sıcak bakmadığını söylemişti.
Bekir Cumurcu arz yönünde alınması gereken önlemler hakkında da şunları söyledi: “Teşvikli arsa üretimiyle arsa maliyetleri düşürülmeli. Arsa maliyetlerindeki KDV unsuru ortadan kaldırılmalı. İmar ve ruhsat bürokrasisi rehabilite edilmeli. Uzun vadeli yabancı sermayenin Türkiye’ye çekilmesi sağlanmalı. Vergi, resim ve harçlarda haksız rekabet ortadan kaldırılmalı. Kredilendirilmiş projelerin riskine karşı önlem alınmalı. Kurumların alternatif finansman yollarını kullanmalarının önündeki engeller kaldırılmalı. Sektöre her kademede kalifiye eleman yetiştirilmesinin üzerinde önemle durulmalı.
Yabancı yatırımcılar ve yabancı sermayeli şirketlerin hareket alanlarını daraltan düzenlemeler ortadan kaldırılmalı.”

Gayrimenkul söktürünün Türkiye ekonomisinin bu krizi en az hasarla aşabilmesi için desteklenmesi gereken sektörlerin başında geldiğini ifade eden Cumurcu, “Gayrimenkul sektörü inşaat ve turizmle birlikte 250 alt sektörü harekete geçiriyor. Türkiye’de 1.4 milyon kişiye istihdam sağlıyor. Büyüyen genç nüfusun, kentsel dönüşüm ve yenilemenin yarattığı ihtiyacın talebe dönüştürülebilmesi halinde sektör bir kez daha büyümenin ve istihdamın lokomotifi haline gelecektir” dedi.

‘Konsolidasyon olabilir’

Büyüme ve istihdamın Türkiye için vazgeçilmez hedefler olduğuna dikkat çeken Cumurcu, daralan dış talep nedeniyle büyümenin ve istihdamın ihracata değil iç talebe dayalı olmak zorunda olacağını, gelişmiş ülkeler de dahil olmak üzere kamu yatırım harcamalarının artırılarak talebin canlandırılmaya çalışılacağı bir döneme girmiş bulunduğumuzu hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Global ekonomik görünüm, reel kesime ve tüketiciye kaynak aktaramayan bir bankacılık sistemi ve daralan talep sonucu düşen global büyüme hızıyla özetlenebilir. Dünya ile birlikte ülkemizde de atmosfer değişmiş, optimal iç ve dış şartların bir araya gelmesiyle oluşan yüksek büyüme dönemi sona ermiştir. Bu şartlarda oluşacak gözle görülür iyileşmeler ise 2011 yılından önce beklenmemektedir. Doğal olarak bekleneceği üzere, bu dönemde Türk piyasalarında da gayrimenkule olan iç-dış talep ve yatırımlar seçici bir şekilde daralacak, rekabet yoğunlaşacak ve getirilerde gerilemeler gözlemlenecek. Bu dönemde sektörde satın almalar ve birleşmeler olacak.”
Gayrimenkul sektöründe yavaşlamanın segmentler bazında farklılık göstereceğini ifade eden Cumurcu, “Konut sektörü ve alışveriş merkezleri için yavaşlama daha güçlü olacak. Ancak ofis ve oteller için pazardaki daralma daha sınırlı görülecek. Bu arada üst gelir grubuna hitap eden proje ve lokasyonlarda daralmanın etkileri daha az hissedilecek. Rekabette marka, ürün ve güvenirlik ön plana çıkacak. Yeni koşullar çerçevesinde fiyatlar yeniden oluşacak” açıklamasında bulundu. (Radikal)

‘AVM yatırımları ertelenebilir’

Günümüzde alışveriş merkezi (AVM) türü ticari gayrimenkullerin özkaynakla yapılmasının mümkün olmadığını belirten GYODER Yönetim Kurulu Üyesi Turgay Tanes, şuanda sektörde finansman sıkıntısı yaşandığını söyledi. Tanes sözlerine şöyle devam etti:
“Türkiye’de şu anda yaklaşık 200 AVM var. Bu rakamın üç yıl içerisinde 350’ye ulaşması hedefleniyordu. Ancak bugünkü şartlarda bu pek mümkün değil. Finansman sorunu nedeniyle bir çok yatırım erteleniyor. Hatta bir kısmı da iptal ediliyor.” Şu anda gündemde olan Borçlar Kanunu Yasa Tasarısı’nın da yeniden gözden geçirilmesini isteyen Turgay Tanes, “Bu tasarı bu haliyle yasalaşırsa evsahibi-kiracı ilişkisinde içinden çıkılamayacak sorunlara neden olur. Ayrıca yabancı yatırımcının Türkiye’ye gelmesini engeller” açıklamasında bulundu.

Konut satışı azaldı

Türkiye’de 2002-2007 yıllarında gayrimenkul sektörü yüzde 7 büyüdü. Ancak krizle birlikte bu büyüme dönemi sona erdi. Sektörde krizi en fazla konut ve alışveriş merkezi yatırımları hissetti. Konut sektöründe yüzde 20 daralma olduğunu belirten GYODER Yönetim Kurulu Üyesi Emre Çamlıbel, “Bunu verilen ruhsat adedinden rahatlıkla görüyoruz. 2006 ve 2007’de 600 bin adet konut ruhsatı verilirken bu yıl yüzde 20 gerilemeyle 500 bin adet ruhsat verilmiş. Oysa Türkiye’de her yıl 600 bin konuta ihtiyaç duyuluyor. Sorun finansmandan kaynaklanıyor” dedi. Özel sektörün dar ve orta gelirli için de konut üretmesi gerektiğini ifade eden Çamlıbel, bunun için hükümetten destek beklediklerini açıkladı.