4 bin 328 konut atıl durumda

Kuşadası’nın kanayan yarası Uydukent’te yeni bir kriz baş gösterdi. Mahkeme tarafından görevlendirilen bilirkişi heyeti Uydukent Toplu Konut Kooperatifleri’nin imar planını yasalara aykırı buldu.

Kuşadası’nda 4 bin 328 konutluk Uydukent’in imar planının iptali için Aydın İdare Mahkemesi’ne dava açıldı. Mahkeme, inşaatı dokuz yıldır mühürlü olan Uydukent’te bilirkişilerin inceleme yapıp rapor hazırlamasını istedi. Üç kişilik heyet, imar plan değişikliğinin, planlama ilkelerine, şehircilik esaslarına ve kamu yararına aykırı olduğunu belirledi.

UYDUKENT’İN HİKAYESİ
1997 yılında temeli atılan Kuşadası Uydukent Toplu Konut Yapı Kooperatifleri’ndeki inşaatlar, imar planına aykırı olması ve ÇED raporu bulunmaması nedeniyle Nisan 2000’de durduruldu. Dönemin Belediye Başkanı Fuat Akdoğan Uydukent’e karşı olduğunu belirterek, yıkacağını ilan etti. Daha sonra fikir değiştiren Akdoğan, yıkım yapmayacağını belirterek, meclisten üye sayısını donduran nitelikte bir imar plan değişikliği yaptırdı. Kent Meclisi Danıştay’a başvurarak, bu karar için yürütmeyi durdurma kararı aldırırken, inşaatlarda kaderine terk edildi. 7 yıl boyunca tek bir çivi bile çakılmayan Uydukent’te inşaatların yeniden başlaması için Ocak 2007 tarihinde yeni bir imar plan tadilatı daha yapıldı. Belediye Meclisi’nde kabul edilen yeni imar plan tadilatı için bu kez dönemin Bağımsız meclis üyeleri Ahmet Altınsoy ile Nilgün Öğünçlü, Aydın İdare Mahkemesi’ne imar planının iptali istemiyle dava açtı.

BİLİRKİŞİ HEYETİNİN RAPORU AÇIKLANDI
Mahkeme, Şehir ve Bölge Planlama Uzmanı Prof. Dr. Cemal Arkon, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Şehir ve Bölge Planlama Bölüm Başkanı Doç. Dr. Semahat Özdemir, öğretim görevlisi Dr. Erkal Serim’den oluşan bilirkişi heyetini atadı. Uydukent’te inceleme yapan bilirkişi heyeti, Aydın İdare Mahkemesi’ne gönderdiği raporunda Uydukent ile ilgili Kuşadası Belediye Meclisi’nde yapılan imar plan değişikliğinin, planlama ilkelerine, şehircilik esasları ve kamu yararına aykırı olduğu belirtildi. 6 sayfa olarak hazırlanan bilirkişi heyeti raporunda şu görüşlere yer verildi:

"Eğimli bir alanda 15 katlı yapılarla, 45 metre yüksekliğe dek ulaşan çok sayıda konut bloklarının yapılması Kuşadası’nın silüetini olumsuz etkileyecektir. 4 bin 328 konut yapımına olanak verecek dava konusu planlarla, kent nüfusu da artacaktır. Oysa Kuşadası, gelecek vizyonunda turizmin öne çıkması gereken yerleşim yerlerinden biridir. Bu nitelikteki kıyı kentlerimizde, artık önceliğin ikinci konut yerine turizmin kalitesini artıracak girişimlere verilmesi gerekmektedir. Kuşadası için çok özel bir konumda olan ve güzel bir ’Bakı tepesi’ özelliğine sahip alanın, tüm kentlilerin kullanımına ve turizmin gelişmesine katkıda bulunmak yerine, yüksek yapılardan oluşan toplu konut yapılanmasına olanak verilmekte. Alanın oldukça eğimli olması ve altyapı, ulaşım maliyetlerinin yüksek olması, Kuşadası yerleşimine yaklaşık 12 bin kişilik ek nüfus getiriyor olması ve bu büyüklükte bir toplu konut alanın planlanması için gerekli analizlerin yapılması ve ilgili kurumların görüşünün alındığına dair herhangi bir belge sunulmamış. Kentin çevresinde yer alan yapı adalarından çok farklı ve yüksek nitelikte yapılanma koşullarının verilmesinin planlamada eşitlik ve adalet ilkesine aykırı. Ayrıcalıklı yapılaşma koşullarının verilmesi, vatandaşların planlama kurumuna olan güvenlerinin zedelenmesine yol açabilir”