Bağdat Caddesinde inşaat var

İstanbul'un en pahalı bölgelerinden biri olan Bağdat Caddesi'nde inşaat şirketleri, kat malikleri ile anlaşıp binaları yenilemeye başladı. Bölgede Teknik Yapı, Hoffmann İnşaat, Taşyapı ve Ekşioğlu ön plana çıkıyor. 

Bağdat Caddesi, İstanbul'un hem en değerli hem de en eski bölgelerinden biri. Anadolu yakasında Kadıköy Belediyesi ilçe sınırları içinde bulunan ve Bostancı'dan başlayıp Kızıltoprak'a kadar uzanan 9 kilometrelik bir cadde olan Bağdat Caddesi, II Abdülhamit döneminden bu yana, kentin kalbur üstü tabakasının ikametgahı oldu. Bugün metrekaresi 4-5 bin doları bulan konutların bulunduğu, ofis ve mağazalar için sadece hava parası olarak milyon dolarların istendiği Bağdat Caddesi, son dönemde inşaat şirketlerinin de gözdesi oldu. Bağdat Caddesi üzerinde ve yine caddeye yakın paralel sokaklardaki binaları alıp yeniden yapan inşaat şirketlerinin tek amacı kâr da değil. Başka konut projeleri ve sitelere de imza atan inşaat şirketleri için 'Cadde', prestij açısından da çok önemli. Bağdat Caddesi'nde en çok projesi olan şirketlerden biri, Teknik Yapı. Şirketin Göztepe Hamam Sokak'taki Aliye Hanım, Suadiye'deki Örmen ve Şaşkınbakkal'daki Su apartmanlarının inşaatı devam ediyor. Caddede, Teknik Yapı'nın dışında, Taşyapı, Hoffmann İnşaat ve Ekşioğlu'nun da konut projeleri bulunuyor. Taşyapı'nın Göztepe'deki Göztepe Residence'ının yapımı devam ederken, Hoffmann İnşaat'ın Park Erenköy, Çiftehavuzlar Evleri ile Şaşkınbakkal City Residence projeleri tamamlandı; Suadiye Sahil Park ve Greenwood Residence projelerinin yapımı ise devam ediyor. Birbirine yakın binalardan oluşan Bağdat Caddesi'nde, arsa arzı eksikliği nedeniyle birden fazla binadan oluşan bir site projesi yapmak mümkün değil.

Cadde'de emsal 2.07 

Daha önce 1.8 olan emsal her ne kadar 2.07'ye çıkarılmış olsa da, daha önceki uygulamada balkonlar hariç tutulurken, 2.07 emsalin içine balkonlar da dahil edildi. Yani, aslında değişen bir şey olmadı. 1.8 emsale göre yapılmış binaların yerlerine inşa edildiğinde de büyüklüklerinin çok fazla değişmesi mümkün olmuyor. Bu durum, inşaat şirketlerini olumsuz etkiliyor.

Tatil günleri inşaat duruyor 

Binaların iç içe bulunması nedeniyle tatil günlerinde çalışamayan inşaat şirketleri, gün içinde de hem ses hem de görüntü kirliliğine dikkat etmek zorunda. Belediyenin belirlediği desibeli geçemeyen şirketler, ses izolasyonu olan makineleri kullanmaya dikkat ediyor. Tüm bunlar da maliyetleri arttırıyor. İnşaatlar, genellikle 18 ay civarında bir sürede sahiplerine teslim ediliyor.

Daireler % 25 küçülüyor 

Binalarının yenilenmesi için fazladan ücret ödemek istemeyen ev sahipleri, dairelerinin küçülmesine razı oluyor. Ev sahiplerinin kiralarını da ödeyen inşaat şirketleri, kâr elde edebilmek için eski daireleri, yüzde 20-25 oranında küçülterek inşa ediyor. Konut büyüklüğünden vazgeçmek istemeyenlerin ise bu yüzde 25'lik pay için metrekare başına 4-5 bin dolar ödemesi gerekiyor. Yani, 180 metrekarelik evi olan bir ev sahibinin ya 135 metrekarelik bir daireyi kabul etmesi ya da 225 bin dolar ödemesi gerekiyor.

'Belediyenin emsali 2.27'ye çıkarması gerek' 

Bağdat Caddesi'nde imar durumunun değiştirilerek, emsalin 2.07'den 2.27'ye çıkarılması durumunda inşaat şirketlerinin bölgedeki depreme dayanıksız binaları kısa sürede yenileyebileceğini anlatan Teknik Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, bu durumun değiştirilmesi için ilgili yerel yönetimlerle görüşmelerinin devam ettiğini söyledi. Konunun Büyükşehir Belediyesi tarafından çözülmesi gerektiğini dile getiren Durbakayım, şunları söyledi: "Parsellerin birleştirilmesi de buna çözüm yolu olabilir. Bağdat Caddesi'nde 500-bin metrekare gibi küçük parseller bulunuyor. Belediyenin 'Bu parsellerin 3 bin-3 bin 500 metrekare olması durumunda emsal artırılabilir' demesi, hem binaların kısa sürede yenilenmesini sağlar hem de daha çok yeşil alan yapabiliriz."

Binalar insan gücüyle yıkılıyor 

Türkiye'de teknolojinin yetersizliği nedeniyle eski binaların yıkımı hâlâ insan gücüyle yapılıyor. ABD'de televizyonlardan görmeye alışık olduğumuz dinamit yöntemi Türkiye'de henüz kullanılamıyor. Çünkü bu yöntem, ileri bir proje tekniğinin yanı sıra pahalı bir bilgisayar programı da gerektiriyor. Bu dinamitlerin konulacağı yerler belirlenirken yapılacak hesapta yanlışlık olmaması yetmiyor; binanın içinde bazı noktalara yeni duvarların örülmesi de gerekiyor. Hal böyle olunca maliyeti, insan gücünün 4-5 katına çıkan dinamitle binanın yıkılması yöntemi, kullanılamıyor. Talep olmadığı için Türkiye'de bunu yapan bir özel firma da bulunmuyor.