Bir kadının anne olmakla ilgili sıkıntılarını mizahi bir dille anlatan Bir Bebek Bekliyorum adlı kitapta, her kadının kendisine sorduğu sorulara cevap aranıyor: Neden anne olunur? Bu bir zorunluluk mu?.

Yaşınız, eğitiminiz, statünüz ne olursa olsun eğer bir kadınsanız mutlaka bir gün bir yerde duymuşsunuzdur anne olmanız gerektiğini. Bekârsanız "Sen de anne olacaksın," cümleri çınlar kulağınızda. Evliyseniz, "Ee ne zaman geliyor bebek?" soruları çevreler sizi. Eşinizin, ailenizin kısacası toplumun sizden beklentisidir bu. Peki, her kadın hazır mıdır anne olmaya? Bu kadar kolay mıdır bu? Eliette Abecassis, Bir Bebek Bekliyorum adlı kitabında bunun yanıtını arıyor. 38 yaşında genç bir yazar Eliette Abecassis. Dokuz yıl önce Kumran / Ölü Deniz romanıyla adını duyurmuştu. 18 dile çevrilen, çizgi filme uyarlanan ve yüz binler satan bu kitabının ardından daha pek romana imza attı ve bir sürü ödülü kucakladı. Şimdi de Zeynep Canan Özatalay'ın keyifli çevirisiyle Türkçe'de. Bir Bebek Bekliyorum, Barbara'nın dünyası üzerine kurulu. Ama isim sakın size anne adaylarını öneriler içeren kitapları çağrıştırmasın. Barbara'nın hikâyesi çok farklı, çok etkileyici. Felsefe alanında akademik kariyer yapan bir kadın Barbara. Üstelik de feminist. Zeki, entelektüel ve kendinin farkında. Sevgilisi Nicolas ise bir sanat galerisinin sahibi. Paris'te bohem bir hayatları var. Özgürler, deli dolu yaşıyorlar duygularını, ciddi sorumluluklardan uzak haz odaklı yaşamlarında mutlular ve birbirlerine çok âşıklar. Bir gün çocuk yapmaya karar veriyorlar. Bunun, yaşam stillerine ve Barbara'nın düşünce tarzına çok ters olmasına rağmen hem de.

NEDEN ÇOCUK YAPILIR? 

"Çocuk yapmamızın bir mantığı yoktu. Gençtik, mutluyduk, âşıktık. Bu bir sosyal gereklilik değildi. Bir zorunluluk değildi. İlişkimizin doğal seyrinin yol açtığı bir şey, bir baskı ya da bir proje değildi. O gün bunu yapmaya bizi ne itmişti? Hayatın saçmalığına verilen bir cevap mı? İnsanların çocuk yapma deliliği bu kendine aşırı güvenleri nereden geliyor? Kendilerini ne zannediyorlar?" Bu kararlarının nedenlerini sorguluyor Barbara uzun süre: "Neden çocuk yapılır? Aşktan, sıkıntıdan ve ölüm korkusundan...'' Hamilelik döneminde bedeniyle bir türlü barışamayan Barbara, anne olduğunda da hep aynadaki eski görüntüsüne özlem duyuyor. "Önce: Otuz üç yaşındayım, uzun, bakımlı, fönlü saçlarım var. Makyaj yapıyor, giyimime özen gösteriyor, parfüm kullanıyorum. Sonra: Yaşım yok, saçlarım dökülüyor, gözlerimin ışıltısı kalmamış, artık görmüyorum çünkü çünkü gözlüklerimi düşürmek bebeğin en sevdiği oyun..." Özlem duyduğu şey sadece bunlar değil elbette. Stüdyo tipi dairelerinden artık küçük geldiği için taşınmaları, bebek yüzünden daha çok paraya gereksinim duymaları ve bohem yaşantılarından vazgeçmeleri, televizyondaki çocuk programlarını hatırlatmak için arayan aileleri, çocuk bakımına yardım etmek için eve taşınan kayınvalidesi gibi pek çok şey ağır geliyor Barbara'nın bünyesine. "Hayatımızın bir dönemini kesin olarak geride bıraktığımızı , gençliğimizin ve kaygısızlığımızın sona erdiğini anlıyordum." Feminist bir kadının anne olma süreci daha sancılı geçiyor elbette. Bugüne kadar kadınların evde oturup kendilerini çocuk yetiştirmeye adamalarına karşı çıkan, bebeklere hiç ilgi duymayan ve onların dünyasına ait her şeyi sıkıcı bulan Barbara için meme emzirmek de problem oluyor. "Bilgisayar başında çalışan, cep telefonu kullanan, wap teknolojisinden yaralanan, ama küçük bir insana nasıl meme verebileceğini bilmeyen aktif bir kadın olduğunuzda bu iş daha da karmaşıklaşır."

AŞK UZAKLAŞINCA... 

Barbara ve Nicolas aşklarını perçinlemek isterken, tam tersine uzaklaşmaya başlıyorlar birbirlerinden. Aslında Barbara daha hamileyken kocası için arzulanır olmaktan çıkıyor. Günden güne artan tartışmaların devri başlıyor. 'Kız arkadaş', 'anne'ye , 'erkek arkadaş', 'baba'ya dönüşünce aşk uzaklaşıyor ortamdan. Önem listesinde çocuk ilk sıraya oturuyor ve başlıyor ilişkide eksilmeler. Alt üst oluşlar sonunda yerini sükunete bırakıyor ve Barbara için yaşamının tek nedeni kızı oluyor. Ama bu noktaya varıncaya dek öyle tepeler aşılıyor ki... Bir Bebek Bekliyorum / Eliette Abecassis / Everest Yayınları