22
Mayıs
2024
Çarşamba
KADIN

Bu baskı toplumu çürütür!

Üç yıldır 27 ülke tarafından Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilen “politik psikoloji dehası” Prof. Dr. Vamık Volkan: Kadın baskı altına alınırsa ki öyle görünüyor, bu baskı toplumu çürütür

Son günlerin en çok tartışılan konuları; ’Malezya olmak’, ’kadınların özgürlük tehlikesi’ ve ’mahalle baskısı’. Türkiye’nin dünya çapında tanınan bilim adamı Vamık Volkan ise tam da bu dönemde sesizliğini bozuyor. 27 ülke tarafından üç yıldır Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilen Prof. Dr. Vamık Volkan, ABD’de yaşıyor. Dünyada “politik psikoloji dehası” olarak tanınıyor. Ana uzmanlık konusu ise “çatışma ve uzlaşma.” Dünya çapındaki etnik, dini ve ulusal temelli düşmanlıkları inceliyor. Volkan üç aylık seminer programı için geldi ama Türkiye’yi bıraktığı gibi bulamamaktan yakınıyor. Ve; “Kimlik tehlikede. Bu durum çok kan dökülmesine neden olur” diyor. Volkan belki de herkesin susmasına tepki olarak konuşuyor...

Eşimin çıplak koluna çarptı ve...

“Türkiye’de olumsuz yönde bir değişim görüyorum” dediniz?

Onbeş sene evvel geldiğim Türkiye ile bugünkü Türkiye arasında ciddi değişiklikler var. Siz bu değişimi, belki içinde olduğunuz için göremiyor olabilirsiniz. Mesela iki sene önce Ankara’da eşimle alışveriş yapmak için yürüyoruz. Eşimin üzerinde de kısa kollu bir bluz var. Yanımızdan geçen adamın eli yanlışlıkla eşimin koluna çarptı. Bir hanımın çıplak koluna çarptığını anladığı an da paniğe kapılıp ellerini göğe açıp duaya başladı. Türkiye’de eskiden böyle birşey görmedim. Türkiye’de birçok politik değişiklik oldu ama böyle bir durum hiç yoktu.

Türkiye beklediğinizden kötü mü?
Artık değişmiş ve bu değişiklikler fiziki. Gelişmeler var, binalar hoş ama insanlarda tavır ve kıyafet değişikliği var. Siz içinde yaşadığınız için fark edemiyorsunuz çünkü yavaş yavaş görmeye alışıyorsunuz .

Kıyafet değişikliği nasıl yansıdı size?
Dün İstanbul’un bir mahallesinde yürüyordum. İki bey ve arkalarında eşleri. Birkaç adım arkasında yürüyor eşleri, yanlarında değil. Hanımlar da çarşaflı. Tıbbiyede okurken asla böyle şeyler yoktu. Geçen sene Beypazarı’na gittim (Ankara). Hanımların hemen hemen hepsi kapalıydı. Ama müzeye girip duvardaki fotoğraflara bakınca manzara bambaşka; İnönü’nün Beypazarı ziyaretinden fotoğraflar bunlar, onun etrafındaki kadınlar ise modern giyimleri ve neşeleri ile ortamı renklendiriyorlar. Anneanneleri daha ileride onlardan.

Türkiye’nin politik psikolojisi?
Şu anda bir kimlik değişiminin olduğu tartışılmaz. En çok korktuğum Türkiye’de kadınların vizyonunun kesilmesi. Size yaşadığım sosyal bir olaydan cevap vereyim. Nişantaşı’nda yaşayan, entelektüel, akıllı, çalışan ve oruç tutmayan bir hanım yolda yürürken bana döndü ve “içimde endişe var. Sanki birisi oruç tutmadığımı bilecek” dedi. Ayıp değil mi böyle bir hava esmesi?

Kimliğe tehdit olursa çok kan dökülür
“Bu gelişmeleri ciddiye almak gerekiyor. Tarihimizde çok büyük felaketlerden sonra büyük, karizmatik bir lider ve arkadaşları geldi, kanlar döküldü ve ancak ondan sonra yeni bir Türk kimliği ortaya çıktı. Ve o noktada din bize uydu biz dine değil. Bir çoğumuz Atatürkçü kimliğe bürünmüş insanlarız. Başka bir süreç gelişirse, kimliğe tehdit olursa çatışmalar ortaya çıkar. Kimlik adına kan dökülür. Bu büyük bir kargaşaya sebep olur, çok sayıda ölüm olur. Bunu ciddiye alan liderler bu ihtimalin gelişmesini ayıp bulmalıdır. Böyle birşeye ihtiyacımız yok.”

Neden sizce? Neden moda din?
“Halkta endişe var çünkü. Terörizim var, doğal afetler var, yaşamda kalmak çok daha zor artık yani korku ve travmalar var. Dünya endişe halinde. İnanmazsınız; Amerika’da yayınlanan hava durumu her sabah günün tehlike oranını veriyor. İşin içine dinler girince kavga da başladı.

E kavga, kaos olunca da bir kurtarıcı arıyorsunuz. Müslümansanız en büyük kurtarıcı kim? Tanrı. Hristiyansan tanrı, Ortodokssan tanrı. Her grubun kendine göre bir tanrısı var ve herkes Tanrı’ya döndü. Din adına öldürme var mesela ama bundan kurtulmamız şart. Ki size hemen bir öngörüde daha bulunayım; bu din meselesinden kurtulmamız çok ama çok uzun sürecek. Ben göremeyeceğim maalesef ama birileri çıkıp ’Bırakın bu işleri. Bunlar tanrının değil insanın işi’ diyecek. ”

Herkes endişeli
“Kadınların özgürlüğü tehlike altında” diyorsunuz...

Türkiye’de kadına yönelik aile içi şiddet yüzde 62. Buna bir de dini karıştırdın mı tehlike çok büyür. Çünkü “Allah’tan izin olursa” kadına şiddet göstermek de suç olmaktan çıkar. Tam yarı yarıya bölelim, demokratik davranalım ve diyelim ki “Türkiye’nin yüzde 50’si kadındır.” Bu oranın yüzde otuzu baskı altında yaşarsa, kısıtlanırsa dünya ne kadar da gelişse, teknoloji çağı ne kadar da gelişse o ülke geri kalır, toplumda çürüme olur.

Türkiye Malezya olur mu?
Anayasada makul olunursa, şuanki durum durdurulursa elbette Malezya olmaz. Herkes endişeli ve ben bu durumu çok ciddiye alıyorum. “Bu yanlış” dediğinde gavur oluyorsun. Ama bu gerçek din değil bunu anlatmak istiyorum. Bu dini içine alan bir süreç. Buna aymamız gerek.

Prof. Dr. Vamık Volkan Kimdir?

Savaşanları barıştıran psikolog
PROF. Dr. Vamık Volkan politik psikolojinin dünyadaki en önemli adlarından biri. Bu yıl ikinci kez Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilen, geçen yıl Freud Ödülü alan Volkan, aslen Kıbrıslı, şimdi de ABD’de yaşıyor. Bosna da dahil birçok bölgede tarafları uzlaştırma ve çatışmayı sonlandırmaya yönelik çalışmalarda yer alan 75 yaşındaki bu önemli bilim insanıyla bugünlerde dünya ve Türkiye politikasına yön veren birçok kavramla ilgili görüşlerini konuştuk.

Vatan
Yayın Tarihi : 29 Eylül 2007 Cumartesi 10:53:08


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Ekrem Sariköse IP: 84.63.34.xxx Tarih : 29.09.2007 14:51:21

Prof. Dr. Vamik Volkan beyin Röportajini okuduktan sonra kendilerininin nasil baristirici bir Psikolog oldugunu anlamakta güclük cektim...Ben Psikolojik degerlendirmelerin TARAFSIZ olmasi gerektigini ve asla KALICI YARGI olmamasi gerektigin Alman Üniversitesinde yillar önce ögrendim. Kendilerinin Röportajini kendi Hayallerinin bir yansimasi olarak gördüm... Hanimina carpip ellerini Kaldirip dua edecek kadar cahil zavalliya ben de cok acidim. Ama böyle Insanalarin olduguna modernlesen Türkiyede (hele hele Ankarada) inanmak cok güc. Hayalci olmayalim. Ressamlarin Hayal ürünü muhtesem eserleri ile Realite farkli olabilr. Resimlerle gercekleri karsilastirmak ve Baz olarak almak yanlis neticelerin cikmasina yol acar. Son olarak baristiricilik vazifesi olan Sayin Prof. Dr. Vamik Volkan beyin agzindan Gelecek zaman kasdi ile birkac defa """KAN DÖKÜLÜR""" kelimesini duymak kendilerinin öncelikle Savasdan Rant saglayan bir kisiliginin olabilcegi Kanaatini uyandirdi bende. Bu mevzu ile alakali görüsüm benim " Hic bir Zaman SAVAS, "KAN DÖKÜLÜR" degil.. aksine "YURTTA SULH CiHANDA SULH" dur. Yük.Ins.Müh Ekrem Sariköse