20
Mayıs
2024
Pazertesi
KADIN

'Cinsel Sorunlar' yuva yıkıyor

Psikolog-Evlilik Terapisti İlkim Öz Tan, Türkiye'de otuz yıllık evliliği boyunca hiç orgazm olmamış kadınların sayısının azımsanamayacak kadar fazla olduğunu belirterek, "Kimi kadın 'orgazm' kelimesini dahi bilmezken, kimisi 'orgazmı' kötü kadınlara, hayat kadınlarına ait bir duygu olarak görüyor. Hatta bu bakış açısına sahip erkekler de var. Bu erkekler için eşi orgazm olmamalı, olursa 'kötü kadın!' olabilir" dedi.

Tan, eşler arasında cinsel sorunlar varsa, evliliğin bir cehenneme dönebileceği uyarısında bulunarak, sağlıklı cinsel hayatları olmayan kadın ve erkeğin, evlilikte birbirlerine tahammülleri, hoşgörülerinin daha aza indiğini ve gitgide yok olduğunu söyledi. İlkim Öz Tan, kadınlara cinsellik 'ayıp', 'günah' olarak öğretildiği için, Türk kadınının cinselliği pek de sevimli bulmadığını kaydetti.

"Erkekler Neden Evlenir?", "Kadınlar Neden Evlenir?", "Evlilik Aşkı Öldürür mü?" ve en son büyük ilgi gören "Kadınlara Yakışmayan Erkekler" isimli kitabın yazarı Psikolog-Evlilik Terapisti İlkim Öz Tan, 'evlilerin cinsel sorunları' konusunda ilginç tespitlerde bulundu. Evliliği, 'paylaşıma dayanan bir yaşam tarzı' olarak tanımlayan Tan, bu yaşam tarzı içinde, duygusal paylaşım, düşüncelerin, alınacak kararların paylaşımı gibi pek çok birlikteliğin yanında, cinsel paylaşımın da son derece önemli olduğunun altını çizdi.

Evlilikte eşler arasındaki cinsel aşkın ve cinsel uyumun önemi yüzdeye vurulduğunda, yüzde 70'lere kadar çıktığının görüldüğünü anlatan İlkim Öz Tan, "Eğer eşler arasında cinsel sorunlar varsa, evlilik bir cehenneme dönebiliyor. Evlilikte erkek cinselliği istiyor ancak eşini fazlasıyla kırmış ve üzmüşse, kadın cinsellikten uzaklaşıyor. 'Bana bağırıp çağıran, aşağılayan, küfür eden eşime karşı buz gibi oluyorum ve onunla cinselliği istemiyorum' diyen pek çok kadın danışanım var. Erkekler bunu 'cinsel ceza' olarak algılasalar da, kadının cinsel soğukluğunun temelinde, eşinin kaba sabalığı yatıyor" diye konuştu.

Sağlıklı cinsel hayatları olmayan kadın ve erkeğin, evlilikte birbirlerine tahammülleri, hoşgörülerinin daha aza indiğini ve gitgide yok olduğunu vurgulayan Tan, şöyle devam etti:
"Sevgi dolu ve olaylara pozitif yaklaşmak bir kenara, sinirli, kırıcı ve yıkıcı olabiliyorlar. Bu insanları; mutsuzluk sendromu, panik atak, depresyon gibi psikolojik rahatsızlıkların yanı sıra, kadınlarda rahim, meme kanseri, erkeklerde prostat kanseri gibi fiziksel hastalıkların bekleme oranı artıyor. Bunlara ek olarak, sosyal ve iş hayatlarında da sinirli, alıngan ve geçimsiz olabiliyorlar. Türkiye'de, evliliklerde yaşanan cinsel sorunların yoğunluğu, sanıldığından daha fazla. Kadınlarımıza cinsellik ayıp, günah olarak öğretildiğinden, Türk kadını cinselliği pek de sevimli bulmuyor. Otuz yıllık evliliği boyunca hiç orgazm olmamış ya da evliliğinde bir ömür orgazm olmamış kadınlarımızın sayısı azımsanacak gibi değil. Kimi kadın 'orgazm' kelimesini dahi bilmezken, kimisi 'orgazmı' kötü kadınlara, hayat kadınlarına ait bir duygu olarak görüyorlar. Hatta bu bakış açısına sahip erkekler de var. Bu erkekler için eşi orgazm olmamalı, olursa 'kötü kadın!' olabilir. Tüm evlilik hayatı boyunca, 'orgazm' taklidi yapan kadınların sayısı da az değil. Salt eşini memnun etmek adına, taklit yapabiliyor kadınlar. Her cinsel birleşmede orgazm taklidi yapan kadın için, cinsellik ciddi bir baskı ve işkencedir. Kadınlar, eşleriyle olan cinsel yaşamlarında, anlayış bekliyorlar. Eşlerinin onlara karşı daha duyarlı ve nazik olmasını istiyorlar. Kadınlar, gün içinde kendisiyle ilgilenmeyen, kendisini aramayan, hal hatır sormayan, eve gelince sevgi dolu sarılmayan eşlerinin, sadece cinsellik akıllarına gelince, kendilerine dokunmalarından nefret ediyorlar. 'Kocamın sadece canı sevişmek istediğinde bana yaklaşmasından daha itici bir şey yok benim için' diyen kadınlar hiç de haksız değil. Ya da evlenene kadar cinsellik 'kötüdür' diye inandırılmış kadınlarımızın vajinismus hastalığına yakalanmalarına da şaşmamak gerek".

Türk erkeğinin cinsel sorunlarını değerlendiren Tan, 'güçlü kuvvetli' bilinen Türk erkeğinin aslında cinsellik cephesinde oldukça sorunları bulunduğuna dikkati çekti. Tan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ereksiyon (sertleşme) sorunu, erken boşalma gibi cinsel sorunlarını doktorlardan bile saklayan erkeklerin bazılarının, eşlerinin vajinalarının hangi bölgesi ile ilişkiye gireceğini bilemiyor olmaları da, dikkat çekici sorunlar arasında yer alıyor. Bu itirafı elbette ki erkekler yapmıyor. Kadınlar, eşleri ile cinsel ilişki yaşayamadıklarını, altı aydır ya da bir yıldır evli oldukları halde, hala bakire olduklarını söylerlerken, bunun nedeni, olarak şöyle diyorlar; 'eşim benimle cinsel ilişkiye gireceği bölgeyi bir türlü bulamıyor.'

Kadınlarımızın çoğunun kendi bedenini tanımaktan uzak olduğu gerçeğini göz önünde tutarsak, erkeklerin kadın bedenine yabancı olmasına da şaşmamak gerekiyor. Evlilikteki diğer sorunlarda olduğu gibi, cinsel sorunlarda da eşler uzman yardımı alsalar, bu sorunlar, çözümsüzlükten çıkar".

 

iha
Yayın Tarihi : 21 Ocak 2008 Pazartesi 11:50:10


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
ilknur inal IP: 85.110.210.xxx Tarih : 25.01.2008 21:30:49

Benim yorumumdan bi önce ki yorumu yazan insanın da gelecegi gercekten karanlık görünüyor sen hala cahilsin umarım 4 yıllık bi üniversitede okuyor degilsindir yoksa senin gibiler gelecekde türkiyenin aydınlıga cıkmasını zorlaştıracak ülkemizde cinsellik hala kötü olarak görüyor ve cocuklarını ö şekilde yetiştirmesi gercekten cok büyük ve ciddi bir sorun ki onlarda cocuklarını öle yetiştirecek gelecegin bireyleri özelleikle bayanları hala icine kapanık ve güveni yarım insanlar olacak ve evliliklerini zorunlu olarak devam ettirecekler cinsel mutlulugu olmadan.Umarım bu sorunları erken atlatırız cünki daha önemli sorunlara sıra gelmeli onlarla ilgilenmeliyiz.


tuncer IP: 88.239.141.xxx Tarih : 24.01.2008 13:31:36

Erkekler ne yapsın, bazı kadınlar var ki 30 dk da bile orgazm olmuyo. Adam bu kadını boşaltmaya kalkarsa iki gün belini doğrultamaz:)) Orgazm olmak isteyen kadınlar kocalarına sitres yaşatmasınlar, fındık fıstıkla beslesinler. Aslında en iyi çözüm masturbasyondur:) Bir çok kadının yaptığı gibi:)) Şaka bi yana ben bu sayfalara kadınları daha iyi tanıyıp evlendiğimde eşimi mutlu etmek niyetiyle giriyorum arada bir. Ama her girişimde sinirleniyorum. Burda da beni senirlendiren herşeyden önce olaya yine sadece kadınların açısından yaklaşılmış. Anlamıyorum siz erkekleri robot ya da hayvan yerine mi koyuyorsunuz. Başka bişey daha: madem burada kadınların orgazm konusuna yer verilmiş o zaman kısa da olsa bi bilgilendirme açıklaması yapılmalıydı. O bilgilendirmeyi sizin yerinize ben yapayım: Herşeyden önce kdınların çoğu ne yaparlarsa yapsınlar zaten orgazm olmazlar. Öte taraftan orgazm olmak kadın için olmazsa olmaz bişey değildir. Yani kadınlar orgazm olmasalarda sexten zevk alabilirler. Bunlar bilimsel olarak kanıtlanmış gerçeklerdir. Bir kadın bilim adamı şöyle diyor: "Erkek için meme ucu ne anlama geliyosa kadın için de orgazm olmak o anlama gelir." Şunu da vurgulamak istiyorum. Orgazm olamayan erkekler de vardır. Şaşırmayın bu doğru. Çoğu insan bunu bilmez. Ancak mesela orgazm olmayan bir erkek boşaldığında orgazm olduğunu düşünür. Buna inanır. çünkü bilmiyo orgazm olmadığını. Herkesin sandığı gibi o da boşaldığında orgazm olduğunu düşünüyo ve gerçektende tatmin olur. Doygunluk hisseder. İşte önemli olan budur. Kadınlar illa orgazm olmaya kilitlenirlerse kendi mutsuzluklarını hazırlamış olurlar. Hele bir de bu kadın çok geç orgazm oluyosa ya da orgazm olmuyosa.. hele bir de herşeyi kocasından bekleyen veya farklı şeyler denemekten çekinen utanan veya istemeyen bi kadınsa.. Ayrıcaa orgazma gelene kadar akşam olur. Kadınar ilk önce sex ile aralarındaki sorunları çözsünler. Bir çok kadın cinseliği anlamsız veya gereksiz bulur. Hiç cinsel ilişkiye girmese de yaşayabileceğini düşünür. Kendisi Cinselliği önemsemediği için, kocasından cinselliğe önem verek davranışlar veya sözler duyduğunda farklı yanlış sonuçlar çıkarır. Mesela hiç yeri olmadığı halde kocasının kendisini sadece bi cinsel obje, bir gece eğlencesi olarak gördüğünü düşünür. Al başına belayı şimdi:) Hatta daha evleneceği adam belli olmadığı halde sanki bütün erkekler böylemiş gibi, evlendiğinde bi gece eğlencesi olarak görüldüğünde ne yapacağını planlayan kızlarımız var.. Şaka değil, gerçek. Kadınlar ilk önce böyle sorunlarını çözsünler. Ama bu yazıının faydalı yanları da yok değil. bunu okuyan erkekler kendilerine pay çıkarmışlardır herhalde. Kadınlar da cinselliğin hayat içinde ne kadar önemli, faydalı olduğunu görmişlerdir. Ayrıca gençler de ilerde yaşama ihtimali olan cinsel veya genel anlamda evlilikle ilgili problemlerini kounşarak, uzman kişiler yardımıyla rahatça çözebileceklerini anlamışlardır. Bu problemleri yaşmamak için daha şimdiden önlem almaya, mesela bir çok genç erkeğin yaptığı gibi tecrübe kazanmak için bir şekilde evlilik dışı ilişkilere girmeye gerek yok.


tuncer IP: 81.215.119.xxx Tarih : 27.01.2008 17:01:52

İlknur hanım geleceğim için endişelenmeniz beni sevindirdi ama hiç gerek yok. Sizi hayaal kırıklığını uğratacaksam da özürdilerim ama Üniversite mezunuyum. İktisat fakültesi. Sözlerinizin beni yanlış anlamanız sonucu söylediğinize inanıyorum. Yorumumun neresinde cinselliğin kötü olduğunu veya güzel bir şekilde yaşanmaması gerektiğini savunduğumu anlamadım. zaten böyle düşünmüyorum. Siz galiba başta yaptığım esprilere kızdınız. Neyse... "gelecegin bireyleri özelleikle bayanları hala icine kapanık ve güveni yarım insanlar" neden özellikle bayanlar? anlamadım. Sanki Türkiye'de erkeklerin güven sorunu yok mu? Ayrıce ülkenin aydınlığa çıkmasıyla cinselliğin ne ilgisi var anlamadım:) Siz galiba zihniyetimi eleştirdiniz. Benim zihniyetim hakkında sonuç çıkarmak için yeterli veriye sahip olmadığınızı hatırlatırım.. Lütfen duygusal davranmayalım. Eğer ben muhafazakar düşünen biri olsaydım, zaten bu sayfaya girip bu haberi okumazdım.. Biligilenmek için gazete okunur. değil mi? Amacım kendimi size karşı savunmak değil, amacımı anladınız herhalde. Ayrıca insanlara cinsel sorunları için doktora gitme güveni, cesareti aşılansa yeterli bence bu gibi sorunların çözümü için. ve tabi eşler arasında sorunların paylaşımı daha da öenmli. İnsanlar bu işe gerçekten kafa patlatıyo, herhalde çözülemeyecek cinsel problem yoktur. dikkat çekmek istediğim nokta: insanlarımızı cinsel açıdan bilgilendirelim veya kadınlar erkekler cinsel güven kazansınlar sexten korkmasınlar derken gençler arasında bekaret bozulma yaşının aşağı inmesine sebep olmayalım. Kimse böyle şey zaten olmaz demesin.. O yüzden, cinsellik mahrem konudur ve uluorta konuşulmamalıdır. Bilgilendirme amaçlı bile olsa. İnsanların sorunu varsa veya merak ettikleri bişey varsa gider bi uzmana sorununu çözer..