18
Mayıs
2024
Cumartesi
KADIN

Erkek hakimiyetini yıktı

Türkiye'nin ilk kadın üroloji uzmanı o oldu
Dr. Hatice Sıçramaz Arıkan'ı mutlu gününde eşi de yalnız bırakmadı.

Dr. Hatice Sıçramaz Arıkan ‘Türkiye'nin ilk kadın üroloğu’ ünvanını aldı. 31 yaşındaki Arıkan “Eskiden hiç kadın hastalar gelmiyordu. Artık hastalarımızın yarısı kadın” dedi

 İZMİR'de, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı'nda uzmanlık eğitimini tamamlayan Dr. Hatice Sıçramaz Arıkan ‘Türkiye'nin ilk kadın üroloğu’ ünvanını aldı. 31 yaşındaki Dr. Arıkan, “Erkek cinsel organının bu grubun içinde olması kadın doktorları bu branştan uzaklaştırmış. Ben isteyerek seçtim. Bu kadar süre ürolojiye bir kadının gelmemesini gecikmiş buluyorum. Bunu da ben yaşadığım için onur duyuyorum” dedi.

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde bugün bir ilk yaşandı. Dr. Hatice Sıçramaz Arıkan'ın ilk olma özelliğinden dolayı tören düzenlendi. Törene çeşitli üniversitelerden üroloji hocaları da katıldı. Türkiye'de bir ilke imza atılması nedeniyle Başhekimlik izniyle bugün üroloji polikliniği tatil edildi, hasta muayene edilmedi. Törene katılan Rektör Prof. Dr. Mehmet Füzün, ilk kadın ürolog ünvanıyla mezun olarak Dr. Arıkan'ı kutladı, plaket verdi. Prof. Dr. Füzün, “Erkek jinekolog oluyor da neden kadın ürolog olmasın. O çok önemli bir işi başardı, kutluyorum” dedi. Dekanlığın da plaket sunduğu Uzm. Dr. Arıkan, DHA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Ürolojinin, erkek genital sisteminden dolayı erkek hakimiyetinde kalmış bir branş olduğunu belirten Arıkan, “Ürolojiye kadın doktorlarının ilgisiz kalmasının nedeni, erkek cinsel organının bu grubun içinde yer alması. Bu ürkütücü nokta olmuş. Kadın doktorları uzaklaştırmış. Oysa üroloji benim için hiçbir zaman çekineceğim bir bölüm olmadı. İşin içinde cerrahi olduğundan zorlukla karşılaştım ama ürolojinin benim için ekstra zorluğu olmadı. Asistanlığımda da hiçbir zorlukla karşılaşmadım. Ne hocalarım açısından ne de arkadaşlarım tarafından” dedi.
Kadın üroloğun hem meslektaşları hem de erkek hastalar tarafından kesinlikle benimseneceğini belirten Uzm. Dr. Arıkan, “Üroloji ayıp bir şeyin yapıldığı yer değil. Bu bölümün içine hiç kimse girmediği için ne olup olmadığı konusunda fikirleri yok bence. Bunu halka çok iyi anlattığımız takdirde kimseye sıkıntı yaratacağını sanmıyorum. Ürolojinin alanına giren hastalıkları olan hastalar var ama başka branşlara gidiyorlar. Bizim bölümümüzde eskiden kadın hasta gelmiyordu. Ben asistanlığa başladıktan sonra, özellikle çarşamba günleri yaptığımız bayan polikliniği ile bayan hasta sayımız çok arttı. Artık yarı yarıya kadın hastamız var. Erkek hastalar kapıyı açıp beni karşılarında görünce şaşırıyorlardı. Eğer hekim ağırlığını ortaya koyabiliyorsa bunda hiçbir erkek sorun çıkarmaz. Kimse de çıkarmadı. Erkek hastaların utanarak geldikleri de olmuştur ama burada hekimin duruşu önemli. Çok cesur olması ve soruyu net olarak sorması lazım. Eğer hekim ciddi olursa karşısındaki hasta da cesur olur ve bütün sırlarını anlatabilir. Bu branşa bu kadar uzun süre bir kadının gelmemesini gecikmiş buluyorum. Bunu da ben yaşadığım için onur duyuyorum” diye konuştu.
Aynı fakültede Ortopedi Anabilim Dalı'nda görevli Dr. Alper Arıkan ile evli olan Uzm. Dr. Hatice Sıçramaz Arıkan, branş seçtikten sonra evlendiği için seçiminde eşinin etkisinin olmadığını, ama hem eşinin hem de ailesinin kendisini desteklediğini söyledi. Ortopedist Alper Arıkan ise “Bu güzel, özel bir şey. Kendimi Sabiha Gökçen'in eşi gibi hissediyorum, ilk pilotun eşi gibiyim herhalde. Türkiye'nin ilk ortopedisti olma şansım yok ama eş durumundan birinciliğe çıkıyorum. Eşimi he cesur hem de başarılı buluyorum. Başarılı ve yetenekli bir cerrah, bununla gurur duyuyorum” dedi.


YENİ CESURLAR BEKLİYORLAR

Öte yandan Üroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Adil Esen, Uzm. Dr. Hatice Sıçramaz Arıkan'ın önemli bir iş başardığını belirtti ve kutladı. Uzm. Dr. Arıkan'ın asistanlığa geldiğinde şaşırdıklarını belirten Prof. Dr. Esen, “Hatice ilk Türk kadın üroloğu. Daha önce Kırgız ve Azeri iki kadın uzman yetiştirmiştik. Onlar Türk asıllı değildi ve zaten döndüler. Hatice, ilk asistanlığa gelip ‘Kazandım’ dediğinde ona ‘Yanlış tercih' dedim. O ise ‘Benim tüm tercihlerim üroloji' dedi. İlk 6 ayda bayağı zorluk çektik, acaba ne yaparız diye. Hatice öyle performans gösterdi ki bizim üroloji gibi sadece erkeklerden oluşan ortamda hiçbir ayırım yapmadık. Hatice bu koşullara hiçbir değişiklik yapmadan uydu, çok başarılı bir asistanlık dönemi geçirdi. Uzmanlığında da öyle olacağını ümit ediyorum. Kadın ürologlara ihtiyaç var. Daha fazla kadın doktorun ürolojiye başvurmasını istiyoruz. Üroloji onlar için muhteşem bir okyanus niteliğinde bir alan. 10 yıl önce cinsel fonksiyonlar tabuydu. Medyanın desteği ile erkek cinsel fonksiyon bozuklukları rahatlıkla konuşulur, hastalar kendilerini rahat ifade eder hale geldi. Burada Hatice gibi bayan ürologların olmasının en büyük katkısı, kadınların değişik idrar kaçırma gibi şikayetlerini rahatlıkla açıklayacakları bir ortam oluşması ve bunlara tedavi şansı sunulması” diye konuştu.
Prof. Dr. Esen, bir soru üzerine bugünün çok önemli ve özel olması nedeniyle Başhekimlik izniyle poliklinik yapmadıklarını, acil hastalara bakıldığını söyledi.

 

 

 


 

Radikal
Yayın Tarihi : 28 Mart 2009 Cumartesi 00:57:45


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?