KONYA’daki Şefkat Derneği’ne ait Kadın Yaşam Evi’nde kalan 40 yaşındaki eski hayat kadını Ayşe Tükrükçü, İstanbul’dan milletvekili adayı olduğunu açıkladı. Burnunda hızması, boynunda Arapça ‘Allah’ yazılı kolyesi ile Mevlana Müzesi önünde basın açıklaması yapan Tükrükçü, genelevlerde çalışan hayat kadınlarını, seçim sandığına giderek oy kullanmaya çağırdı.

10 yıl önce fuhuşu bırakmasına rağmen halen vesikasını iptal ettiremediğini belirten Tükrükçü, “9 yaşında tecavüze uğradım. Daha sonra eşim tarafından erkeklere satılıp, 3 yıl genelevlerde çalıştım. Bana hayat hakkı vermediler. Seçilirsem, ilk olarak hayat kadınlarına hayat hakkı verilmesi için çalışacağım” dedi.

İstanbul’dan bağımsız milletvekili adayı olduğunu duyuran Tükrükçü, ‘Eski Genelev kadınıyım (modern köle). Tüm hayatsız kadınları için, tüm ezilen, hor görülen, şiddet mağduru kadınlar için İstanbul bağımsız milletvekili adayıyım’ yazılı bir de pankart açtı. Tükrükçü’nün ilk vaadi de hayat kadınlarına yönelik oldu. Müze çevresindeki ziyaretçilerin şaşkın bakışları arasında genelevlerde çalışan tüm hayat kadınlarını seçim sandığına gitmeye çağıran Tükrükçü şunları söyledi:

“Başta genelev kadınları olmak üzere hayatı çalınmış hayat kadınlarının ve telekızların sorunlarının çözülmesi için mücadele edeceğim. Hiç bir siyasi parti bu kadınların sorunları ile ilgilenmiyor. Hatta bizler insan yerine bile konmuyoruz. Eğer bugün Türkiye’de şiddet mağduru, ezilen, hor görülen, cinsel sömürüye maruz kalan kadınlar parti kursa, tek başlarına iktidar olurlar. Bana hayat hakkı vermediler. Seçilirsem ilk olarak hayat kadınlarına hayat hakkı verilmesi için çalışacağım.”

9 YAŞINDA AMCASININ TECAVÜZÜNE UĞRAMIŞ

Burnunda hızması, boynunda ise Arapça ‘Allah’ yazılı kolyesi ile dikkat çeken Tükrükçü, “9 yaşında iken Gaziantep’te amcamın tecavüzüne uğrayıp, sokağa atıldım. Evlendikten bir yıl sonra da eşim beni para karşılığı erkeklere sattı. Mersin, Gaziantep, Kütahya ve Bursa genelevlerinde vesikalı olarak 3 yıl çalıştım. 10 yıl önce fuhuşu bırakmama rağmen halen vesikamı iptal ettiremedim” dedi.

Ayşe Tükrükçü, açıklamasının ardından Mevlana Müzesi’ne girerek elindeki pankartla gazetecilere poz vermek isteyince polis engeliyle karşılaştı. Müzede görevli polisler, pankartı alarak Tükrükçü’nün burada açıklama yapmasını engelledi. Eski hayat kadını Ayşe Tükrükçü, dua ettikten sonra müzeden ayrıldı.

Diyarbakırlı hanımağa, miletvekili aday adayı

DİYARBAKIR'ın Silvan İlçesi'nde oturan ve 25 köyde yaşayan Şeyhdoda Aşireti'nin lideri hanımağa Suna Kepolu, milletvekili aday adayı oldu. Adalet Partisi ve ANAP'ta 3 dönem milletvekilliği yaptıktan sonra 19 yıl önce vefat eden babası Mahmut Kepolu'nun ağalık koltuğunda oturan Suna Kepolu, şimdi de babası gibi Meclis'e girmek istiyor. Aşiret liderliği yaptığı için bugüne kadar evlenmeyen 35 yaşındaki hanımağa, “DYP- ANAVATAN birleşmesiyle oluşacak partiden aday olacağım. Seçileceğim bir sıraya girersem başta kadınlar olmak üzere bütün halkı memnun ederim” diye konuştu.

DTP'nin 22 Temmuz'daki Genel Seçim'de, Diyarbakır'da kapatılan DEP eski milletvekili Leyla Zana ve DTP Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk'u bağımsız aday göstermesine kesin gözüyle bakılırken, DYP ile ANAVATAN'ın birleşmesiyle oluşacak yeni parti, onların karşısına yörenin önde gelen aşiretlerinden Şeyhdoda'nın lideri ‘hanımağa’ olarak tanınan Suna Kepolu'nu çıkarıyor. Adalet Partisi ve ANAP'tan 3 dönem milletvekili yaptıktan sonra ölen babası Mahmut Kepolu'nun yerine 19 yıl önce aşiretin başına geçen Suna Kepolu, işlerinin yoğunluğu nedeniyle bugüne kadar evlenmeyi düşünmemiş. Silvan'da 25 köyde mensupları bulunan geniş bir aşiretin lideri olan Kepolu, 1999 yılından bu yana DYP'nin Silvan İlçe Başkanlığı'nı da yürütüyor. Kent merkezinde modern giyim tarzıyla dikkat çeken Kepolu, köyünde şalvarını giyip traktörle tarla sürüyor, işçileriyle mahsul topluyor.

Diyarbakır'da ilçe başkanlığı yürüten tak kadın siyasetçi olan Suna Kepolu, “Seçilmesem de önemli olan çok sayıda kadının Meclis'e girmesidir. Ben süs olarak kullanılmak istemiyorum. Seçileceğim bir sıraya girersem başta kadınlar olmak üzere bütün halkı memnun ederim” dedi.

TBMM'ye girmesi halinde topraklarından kopmak istemediğini söyleyen Kepolu, şunları söyledi:

“Ben siyasette vitrin olmak istemem. Süs olarak kullanılmak istemem. İsteğim bir sıra verilmezse adaylığımı geri çekerim. Ben kadınların siyasette olmalarını ve sayılarının artmasını istiyorum. Biz erkeklerden bu işi daha iyi yaparız. Biz kadın olduğumuz için daha duygusalız. Barış, demokrasi, eşitlik ve özgürlük diyorsak kadınların siyasetteki yeri sağlamlaştırılmalıdır. Ben kimseyi kendime rakip görmüyorum. Leyla Zana hemşerimdir. Kendilerine başarılar diliyorum. Kimseye de rakip değilim. Babamın verdiği mirası ve ismi en iyi şekilde temsil edeceğime inanıyorum. Ben milletvekili olsam da buradan kopamam çünkü toprak namustur.”

BABASININ ARDINDAN LİDER OLDU

Diyarbakır'ın Silvan İlçesi'nde 25 köy ve binlerce dönem arazinin sahibi olan Şeyhdoda Aşireti'nin reisi Mahmut Kepolu, 1998 yılında ANAP Milletvekilliği yaparken geçirdiği rahatsızlık sonucu yaşamını yitirince aşiret bir süre lidersiz kaldı. Tek oğlu olan Adil Kepolu'nun babasından 8 ay önce vefat etmesiyle aşiretin başına kimin geçeceği tartışılırken, 5 kız kardeşten biri olan Suna Kepolu, aşiretin ileri gelenlerini toplayarak aşiretin başına kendisinin geçeceğini söyledi. 19 yıldır aşiretin başında yer alan ve ‘hanımağa’ olarak bilinen Suna Kepolu, aşiretin başına geçince diğer kardeşleri gibi evlenip aile hayatı kurmak yerine binlerce dönüm toprağı işlemeye ve aşiretin işleri ile ilgilenmeye başladı.

Suna Kepolu, babasının kendisini erkek gibi yetiştirdiğini ve ikinci eş almak yerine kızlarına büyük önem verdiğini belirterek, “Babamın ısrarları ile ilkokulu 40 erkeğin arasında tek başıma okudum. Daha sonra ortaokulu bitirdim. Açık Öğretim Lisesi'ni bitirdim ve iki kez üniversite sınavına girdim ancak kazanamadım. Benim okuduğum dönemde köydeki okulda tek kız bendim bugün ise kız sayısı erkek sayısından fazladır. Annemin isteği üzerine 1999 yılında DYP'den siyasete atıldım. Rahmetli Cumhurbaşkanı Turgut Özal, 1986 yılında helikopterle evimize geldiğinde ben gençtim. Özal'ın ziyaretinden sonra babam ANAP'a geçmişti. Aşiretin işleri yüzünden diğer ablalarım gibi evlenmeye vakit bulumadım ve evlenmeyi hiç düşünmedim” dedi.