22
Mayıs
2024
Çarşamba
KADIN

Esma Cihangir'in son çığlığı

Esma Cihangir’in son çığlığı NTVMSNBC’de...


Pakistan’da ev hapsinde tutulan insan hakları savunucusu Esma Cihangir, NTVMSNBC muhabirine telefonla konuşurken polis baskınına uğradı. Konuşma “O polisin elinde” sözüyle kesildi. İşte Cihangir’in yakalanıncaya kadar anlatabildikleri...

2005 Nobel Barış Ödülü adayı Cihangir, NTVMSNBC'yle telefonla konuşurken polise yakalandı.

1999’da darbeyle iktidara gelen Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref’in, iktidarda kalmak için olağanüstü hal ilan etmesinin ardından ülkede yargı mensupları, insan hakları savunucuları, muhalifler ve özellikle de yerli-yabancı basın mensupları büyük baskı altında. Sivillere yönelik baskının çarpıcı örneği, NTVMSNBC’nin Pakistan İnsan Hakları Komisyonu başkanı ve BM İnsan Hakları Komisyonu üyesi olan avukat Esma Cihangir’le telefonla röportaj yaptığı sırada yaşandı.

2005 yılında Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilen Cihangir, önceki gün aralarında eski Başbakan Navaz Şerif’in partisinin genel başkan vekili Cavid Haşmi ve muhalefet lideri İmran Han’ın da bulunduğu 500 kişi ile birlikte gözaltına alınmıştı.

Cihangir evinde göz hapsinde iken; kendisine telefonla ulaşan NTVMSNBC muhabirine, polis yakalayıncaya kadar hızla şunları anlattı:

EV HAPSİ ÇOK IZDIRAPLI GEÇİYOR
Ev hapsi benim için çok yoğun geçiyor. Yazılar yazıyorum. Avukat arkadaşlarımın nasıl dövüldüğüyle ilgili haberleri büyük bir ızdırapla duyuyorum. Yüzlerce, binlerce avukat hapislere sürüklendi ve şiddete maruz kaldı. Yüksek Mahkeme yargıçları da ev hapsinde tutuluyor. Bir belirsizlik havası var. İnsanlar huzursuz ve tedirginler. Aktivistler sokaklarda.

POLİS UYDU ANTENLERİNİN SATIŞINI YASAKLADI
Elektronik medya kesilmiş durumda, sadece devlet kontrolündeki basın çalışıyor ve haber alma yavaşlatılmış durumda.


İnsanlar stokları tükenen uydu antenlerini satın alabilmek için dükkanlara koşuyor fakat polis antenlerin satışını durdurdu. Devlet, halkın hiçbir şekilde haber alamaması için elinden geleni yapıyor. Fakat muhalefet vazgeçmiyor, protestolar da yoğunlukla devam ediyor.

RÖPORTAJ VERMEM YASAK, TELEFONU UNUTMUŞLAR
Benim ev hapsindeyken röportaj vermem aslında mümkün değil, fakat nasıl olduysa telefonlarımdan birini kesmeyi unutmuşlar. O da bazen kesiliyor, bazen çalışıyor. Telefon çaldığı zamanlar bu fırsatı değerlendirerek konuşuyorum. Fakat evden çıkmam yasak. Tek başımayım ve kimse beni ziyaret edemiyor. Yiyecek alışverişine çıkabilmem bile yasak.

İNSANLAR ARTIK BASKIYA BOYUN EĞMEYECEK
Uzun süredir diktatörlük altında yaşıyoruz. Askeri diktatörlükten demokrasiye geçiş süreci bizim ülkemizde henüz tamamlanmış değil.

Devlet Başkanı Pervez Müşerref, 15 Ekim’de sadece yüksek mahkemeye değil, halka da asker üniformasını çıkarma sözünü verdi. Ya “devlet başkanı” sıfatını ya da “general” sıfatını bırakacaktı; fakat niyeti yok. Hatta, daha sert tedbirlere başvurarak bir sıkıyönetim ilan etti. Fakat insanlar bunu kabul etmeyecek, çünkü artık daha bilinçliler.

SIKIYÖNETİM HUKUKU: YARGIÇLAR HAPİSTE
Sıkıyönetim ülkede neleri değiştirdi? Her şeyden önce artık mahkemeler ortada yok. Bütün hakimler ev hapsinde, yeni hakimler atamış durumdalar. Fakat avukatlar onların baktığı davalara girmek istemiyorlar.

BASIN SUSTURULDU, CNN’İN BURADAN HABERİ YOK
İkinci olarak, basın susturulmuş durumda. Dünya buradan habersiz. CNN, BBC gibi yayın organları bile burada ne olduğunu tam olarak bilmiyor çünkü sansür var.
İnsan haklarından, hukuktan söz etmek mümkün değil.

Borsa çökmüş durumda. Yani insanlar korku içinde ve tedirgin. Sokaklarda trafik çok yoğun, protestolar devam ediyor, polis katılımcıları copluyor, gözyaşartıcı gazla dağıtmaya çalışıyor.

DÜNYA MYANMAR OLMAMIZA İZİN VERMEMELİ
Bütün dünyanın şu anda kabul etmeli ki, diktatörlükler hiçbir şekilde affedilemez. Bizim Myanmar olmamıza, o noktaya gelmemize izin vermemeliler. Şu anda harekete geçilmeli. Bu duruma tolerans gösterilmemeli. General Müşerref gücünü kaybetmemek için her şeyi yapabilir. O ülkeyi ve insanları umursamıyor. Sadece kendisini ve gücünü önemsiyor.

“KENDİSİ ARTIK POLİSİN ELİNDE”
Bunlar çok belirleyici zamanlar...

Gürültüler başlıyor ve Cihangir’in sesi duyulmuyor. NTVMSNBC muhabirinin bir süre gürültüyü dinleyip, sonra “Orada polis mi var?” sorusuna şu yanıt geliyor:

- Evet kendisi polisin elinde, evet...

Ve telefon kesiliyor.

Afşin Yurdakul/ NTV-MSNBC
Yayın Tarihi : 8 Kasım 2007 Perşembe 16:07:42
Güncelleme :8 Kasım 2007 Perşembe 16:12:47


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?