Meme Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Yeditepe Üniversitesi Gastronomi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Bike Kocaoğlu beslenme şeklinde yapacağımız değişikliklerle kanser gelişme riskini azaltma önlemlerini anlattı:

Yapılan araştırmalarda, günde günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve yiyen kadınlarda meme kanseri riskinin azaldığı görülüyor. Yine bu çalışmalarda, domates ve domatesli yemekleri çok yiyenlerde daha az kanser görüldüğü bildiriliyor.

Alkol tüketimiyle de kanser arasında önemli bir ilişki olduğu tartışılıyor. Araştırmalar, günde 3 bardak yüksek dereceli alkol içen bir kadının meme kanserine yakalanma riskinin, hiç içmeyen kadına göre 2 kat daha fazla olduğunu gösteriyor.

DNA'da bozulmaya yol açan asetaldehitin bu etkisini bir B vitamini olan folat engelliyor. Dolayısıyla, alkol kullanan kadınların folat zengin diyetle beslenmeleri öneriliyor. Bu sayede meme kanseri risklerini, alkol kullanmayan kadınların seviyesine indirebiliyorlar. Folat; ıspanak, pazı, marul benzeri yeşil yapraklı sebzeler, limon, portakal suyu gibi narenciye, kuru fasulye, kuru bezelye gibi baklagillerde bol miktarda bulunuyor.

Her gün bir bardak alkol alan kadınların diyetlerinde bu besinlerin bulunması, meme kanseri risklerinin artmasını önlüyor.

Soya fasulyesi, vücudumuzda bulunan östrojen hormonuna benzeyen 'phyto' östrojen dediğimiz bitkisel kaynaklı bir kimyasal madde içeriyor. Soya fasulyesinin çok yendiği Asya ülkelerinde meme kanserinin daha az görülmesi nedeniyle, bu maddenin meme kanseri riskini azalttığı ileri sürülüyor.

UNLULARDAN KAÇININ

Menopoza girdikten sonraki en önemli sorunlardan biri, sıcak basmaları. Meme kanseri olan kadınlarda östrojen hormonu verilemediği için, soyadan zengin beslenmeyle veya yüksek miktarda soya içeren hapların kullanılmasıyla bu sıcak basmaların önlenebileceği ileri sürülüyor. Fakat yüksek oranda soya içeren hapların bu sıcak basmalarına fayda etmediği anlaşılmış durumda.

Her gün en az 5-6 porsiyon sebze ve meyve yiyelim. C vitamini yönünden zengin koyu yeşil yapraklı sebzelere, turunçgillere daha çok yer verelim. Sabah kahvaltısında domates, salatalık ve portakal, mandalina gibi bir meyve ya da meyve suyunu tercih edelim. Öğle ve akşam yemeklerinde muhakkak domates, salatalık, yeşil yapraklı lahanalı bir salata ve yanında karnabahar, lahana, pazı, yeşil biber ve akla gelebilecek her türlü sebze yemeğine yer verelim.

Posalı yiyecekleri tercih edelim. Beyaz unlu gıdalardan kaçınalım. Kepekli ekmek temel ekmeğimiz olsun. Aynı zamanda bezelye, nohut, mercimeğin de önemli ölçüde posa sağladığını hatırda tutalım.

Yağı azaltalım. Kızartmaları ve diğer yağlı yiyecekleri ya tamamen kaldıralım, ya da çok çok azaltalım. Aynı yağda iki defa kızartma yapmayalım.