Pasaportuna el konulduğu için Afganistan'da 4 aydır tutsak olan Türk kadın mimar, ABD'lilerin yardımıyla burka giyerek kaçmayı başardı.

Afganların bir inşaatı bahane ederek aylardır Kâbil'deki evinden çıkmasına izin vermediği mimar Çiğdem Özkan, dava sonuçlanmayınca ABD'lilerin "Kaçıralım" teklifini kabul etti. Kaçış planı 12 gün önce uygulandı. Özkan, burka giyerek 'eşi' rolündeki Afgan'la cipe bindi.

DÖRT GÜN ELÇİLİKTE KALDI 

Hedef Taliban'ın denetimindeki Peştun'u geçip Pakistan'a ulaşmaktı. ABD askerlerinin başka ciple izlediği Özkan, 6 saatlik korkulu yolculuktan sonra Pakistan'a geçmeyi başardı. Türk elçiliğine sığınan Özkan 4 gün sonra İstanbul'a uçtu.

"ESKİ GÖZÜKSÜN DİYE EZDİM" 

48 yaşındaki Türk kadın mimar Çiğdem Özkan, "ABD'liler kaçarken bana yeni alınmış bir burka verdi. Ancak burka eski gözüksün diye ayağımla basıp kirlettim" dedi.

Amerikalılar, Türk mimarı burka giydirip kaçırdı

Pasaportuna el konduğu için Afganistan'da rehin olan Çiğdem Özkan, Taliban bölgesinden geçirilip Pakistan'daki Türk elçiliğine götürüldü. Özkan,"Kalsaydım beni öldüreceklerdi" dedi.

Afganistan'da silahların gölgesinde inşaat yaparken Afgan polisi tarafından pasaportuna el konulunca 4 ay Kâbil'de rehin kalan mimar Çiğdem Özkan, Amerikalılar'ın Hollywood filmlerini aratmayacak bir operasyonuyla kaçırıldı. Esaretini SABAH gazetesinin 14 Şubat günü manşete taşıdığı Özkan, burka giydirilerek Amerikan askerlerinin koruması altında Taliban'ın etkin olduğu Peştun bölgesinden geçirilerek, Pakistan'a getirildi. Türkiye'nin İslamabad Büyükelçiliği'ne sığınan mimar Özkan, burada 4 gün misafir edildikten sonra Türkiye'ye geldi. Çiğdem Özkan (48) bombaların patladığı, çatışmaların yaşandığı Kandahar'da 4 yıldır Amerikalılar için sosyal tesisler inşa ediyordu. Ancak Özkan'ın son yaptığı inşaatın Afganlar tarafından takılan kapılarını Amerikalılar beğenmemiş, bunun üzerine sorun çıkmıştı. Kapıları yapan Afgan firması, bir çeteye Özkan'ın yanındaki bir mühendisi fidyeiçin kaçırtmış, polis ise Çiğdem Özkan'ın pasaportuna el koymuştu. 4 ay boyunca Kâbil'den çıkamayan Özkan, pasaportunu geri alabilmek için Afgan Parlamentosu ve Afgan Şeriat Mahkemesi'ne başvurmuştu. Özkan Amerikalıların "Seni Türkiye'ye kaçıralım" teklifine rağmen mahkemenin pasaportu iade kararını beklemeyi tercih etmişti. Şeriat Mahkemesi, davayı bir türlü sonuçlandırmayınca Çiğdem Özkan, Amerikalıların kaçırma teklifini kabul etmek zorunda kaldı. 

PLAN ABD'LİLERDEN 

Kaçış planı Amerikalılar tarafından organize edildi. 12 gün önce Özkan'a kaçışın gerçekleşeceği gün ve saat gizlice bildirildi. Özkan, bir poşete birkaç elbisesini koyup, bilgisayarını aldıktan sonra, kendisini kaçıracak paralı Amerikalı askerlerin gelmesini bekledi. Sabaha karşı Özkan'ın rehin kaldığı Kâbil'deki eve gelen Amerikalılar, mimarı gizlice çıkartarak, adı saklı tutulan güvenli bir yere getirdi. Askerler, Çiğdem Özkan'a burkayı tanınmaması için giydirdiler. Özkan, bir Afgan'ın kullandığı cipe bindirilirken, 4 asker de onları takip edecek cipe bindi ve korku dolu saatlerin yaşandığı yolculuk başladı. Kâbil'den yola çıkan iki cip, Taliban'ın etkin olduğu Peştun'dan geçerek Pakistan'a doğru yol aldı.

DOĞRU PAKİSTAN'A 

Güvenlik gerekçesiyle hiç durmadan ilerlenirken, Özkan, burkasının altında kendini gizledi. Aç susuz 6 saat süren yolculuğun sonunda Pakistan sınırına gelindi. Amerikalılar buradan geri döndü. Özkan ise, cipi kullanan Afgan ile karı koca gibi sınırı geçti. Özkan'ı yanındaki Afgan Türkiye'nin İslamabad Büyükelçiliği'ne götürdü. Artık esaret bitmiş, korku dolu aylar geride kalmıştı.