27
Mayıs
2024
Pazertesi
KADIN

'Kadına şiddet son' etiketi

Kadına şiddetKadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, kadına karşı şiddetin önlenmesine yönelik yeni projeler başlattıklarını belirterek, "Çalışanların yüzde 70'ini kadınların oluşturduğu hazır giyim sektörünün temsilcisi olarak Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanlığı ile erkek giyim firmalarının ürünlerinin firma-marka etiketinin yanında 'Kadına Karşı Şiddete Son' ifadeli etiketle satışa sunulması konusunda bir işbirliği başlattık" dedi. 

Bakan Çubukçu, Neva Palas Otel'de gerçekleştirilen, "Kadına Karşı Şiddet, Töre-Namus Cinayetleri Konusundaki Çözüm Önerilerinin Hayata Geçirilmesi" konulu toplantıya başkanlık etti. Toplantıya, ilgili kamu kurum ve kuruşları, sivil toplum kuruluşları, meslek örgütlerinin ve üniversitelerin temsilcileri de katıldı. Bakan Çubukçu toplantının açılışında yaptığı konuşmada, töre ve namus cinayetlerinin belli bir bölgenin, belli bir kesimin değil bütün bir toplumun sorunu olduğunu ve çözüm yollarının da tüm tarafların işbirliği ve desteğiyle çözüleceğini kaydetti. Bir şiddet biçimi olarak töre ve namus cinayetlerinin daha çok ataerkil toplumsal yapıya sahip ülkelerde görüldüğüne ve namus cinayetlerinin işlendiği tüm ülkelerde resmi istatistiklere ulaşmanın da çok zor olduğuna dikkat çeken Çubukçu. "Ancak, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu'nun tahminlerine göre her yıl dünyada 5 bin civarında kadın bu sebeple ölmektedir" dedi. 

Uluslararası toplumun da gündeminde büyük ağırlık kazanan 'namus cinayetleri' ile kadın ve çocuklara karşı şiddetin, yaşam hakkının ve insan haklarının ihlali olarak ulusal mevzuatta da kabul edildiğini belirten Çubukçu, bu çerçevede Anayasa'da 2001 ve 2004 yıllarında önemli değişiklikler yapıldığını, 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun, Yeni Türk Medeni Kanunu, Yeni Türk Ceza Kanunu'nun yürürlüğe girdiğini hatırlattı. "Yasaların hayata geçirilmesinde en önemli adım, toplumda yerleşik kalıp yargıların ve tutumların bir an önce değişmesi, bu amaçla da toplumsal cinsiyet eşitliği bilinç düzeyinin artırılmasıdır" diyen Çubukçu, en önemli mücadele araçlarından birinin de eğitim olduğuna dikkat çekti. Çubukçu, bu çerçevede, bakanlık olarak konuyla ilgili olarak yürütülen çalışmaların bundan sonra da Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu işbirliğinde başlatılan projeler ve kampanyalar çerçevesinde sürdürüleceğini kaydetti. 

Şiddete karşı daha etkin bir şekilde mücadele etmek amacıyla başlattıkları çalışmalara da değinen Çubukçu, "Bakanlığım ve Genelkurmay Başkanlığı ile varılan mutabakat sonucunda, er ve erbaşlara yönelik olarak verilen eğitim programına; kız çocukların eğitimi, kadınların istihdama ve karar alma mekanizmalarına katılımı, kadına karşı şiddet ve töre cinayetleri, kadının insan hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği konularının da dahil edilmesine karar verilmiştir. Tüm bu konuları içeren bir eğitim materyali hazırlanarak, Genel Kurmay Başkanlığı'na iletilmiştir. İçişleri Bakanlığımıza bağlı Polis Koleji, Polis Akademisi ve Polis Okulları'nın müfredatlarında yer alan İnsan Hakları derslerinde; kadın erkek eşitliği, kadının insan hakları, kadına karşı şiddet, töre ve namus cinayetleri gibi konulara da yer verilmesi Bakanlığımca teklif edilmiştir. Şiddetle mücadele konusunda yasal ve caydırıcı önlemler kadar eğiten, bilgilendiren, duyarlık arttıran, bilinç yükselten her adım büyük bir önem taşımaktadır" şeklinde konuştu.

ERKEK GİYİM MARKALARI'NA "KADINA YÖNELİK ŞİDDETE SON" ETİKETİ 

Çubukçu, şiddetin önlenmesine yönelik yeni projeler başlattıklarını da belirterek, "Çalışanların yüzde 70'ini kadınların oluşturduğu hazır giyim sektörünün temsilcisi olarak Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanlığı ile erkek giyim firmalarının ürünlerinin firma-marka etiketinin yanında 'Kadına Karşı Şiddete Son' ifadeli etiketle satışa sunulması konusunda bir işbirliği başlattık" dedi. 

Tüm çabalara rağmen Türkiye'de kadın ve çocuklara yönelik şiddetle töre-namus cinayetlerinin tamamen önlenememiş olmasının, yeni ve acil önlemlerin alınmasını gerekli kıldığını da vurgulayan Çubukçu, 'Töre ve Namus Cinayetleri ile Kadınlara ve Çocuklara Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Araştırılarak Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla' kurulan Meclis Araştırma Komisyonu'nun bu konuda önemli adımlardan biri olduğunu ve alınabilecek önlemleri belirleyen kapsamlı bir rapor hazırladığını kaydetti. 

Söz konusu raporun hükümet tarafından da benimsenerek bu konuda alınacak önlemlere ilişkin öneriler ve bundan sorumlu kuruluşların Başbakanlık Genelgesi ile belirlendiğini hatırlatan Çubukçu, Başbakanlık Genelgesi'nde yer alan önerilere ilişkin yapılacak çalışmalarda koordinasyon görevinin, çocuğa yönelik şiddet konusunda Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü'ne, kadına yönelik şiddet ve töre/namus cinayetleri konusunda ise Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü'ne verildiğini bildirdi. 

Çubukçu, sorumlu kurumların faaliyet raporlarını üçer aylık dönemlerle ilgili koordinatör kuruma göndereceklerini de belirterek, "Şiddetin en ağır biçimi olan töre ve namus cinayetleriyle mücadelede kalıcı ve gerçekçi bir çözüme ulaşmanın yolu, toplumsal sorumluluğun paylaşılması anlayışıyla, toplumun tüm kesimlerinin uzun soluklu işbirliğini gerektirmektedir. Bu doğrultuda Başkanlık Genelgesinde de belirlendiği gibi tüm kamu kurum ve kuruluşlarına, yerel yönetimlere, üniversitelere, medyaya ve sivil toplum kuruluşlarına büyük sorumluluklar düşmektedir. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin bir devlet politikası olarak kabulü çerçevesinde kadına karşı şiddet ve töre-namus cinayetlerinin önlemesi doğrultusundaki çalışmalarımızın başarısı, üstlenilen toplumsal sorumluluk ve yapılacak işbirliği ile doğru orantılı olarak artacaktır" açıklamasında bulundu. 

İHA
Yayın Tarihi : 8 Eylül 2006 Cuma 15:27:24


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?