'Kadınlar şiddete uğruyor'

Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, Türkiye'de en yoksul kesimi kadınların ve çocukların oluşturduğunu söyledi.

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen Uluslararası Disiplinlerarası Kadın Çalışmaları Kongresi'nde konuşan Çubukçu, kadınların toplumsal hayatta karşılaştıkları sorunların çok boyutlu ve kapsamlı bir konu olduğunu belirtti.

Kadınların istihdamdan şiddete, sağlıktan eğitime birçok alanda sorun yaşadıklarını belirten Çubukçu, sorunların yerel düzeyde tartışılması ve üniversitelerde ele alınmasının çözüm yolları geliştirilmesi açısından önem taşıdığını söyledi.

Kadın sorunlarının çözümü konusunda kadın örgütleri başta olmak üzere toplumun bütün kesimleri birlikte çözüm aramaktan yana olduklarını belirten Çubukçu, şöyle konuştu: "Bütün kesimlerin önerilerini dikkate alıyoruz. Böyle bir yaklaşımla kadın ve erkek eşitliğini gerçekleştirmek, cinsler arasında eşitliğin ve insan hakkının sosyal adalet ve demokratik temsil olduğu görüşünü toplumsal sisteme yansıtmak için önemli çalışmalar yapıyoruz. İnsan haklarından söz ederken, her insanın temel hak ve özgürlüklerehiçbir ayrım gözetmeksizin fırsat eşitliği çerçevesinde ve ayrımcılık kabul edilmeden ulaşılması gereği vurgulanır. Halen kadınlarla ilgili sorunları tartışıyor olmamız dünyanın bu hızlı ilerleyişi karşısında son derece manidardır. Dünya birçok açıdan hızlı ilerliyor. İletişim çağındayız ama maalesef 19. yüzyılda hak arama ilkesiyle başlayan kadın hareketinin 21. yüzyılda halen şiddet sorununun benzer şekilde ifade ediliyor olması aslında kadın hakları alanında dünyamızın son derece yavaş ilerlediğini
gösteriyor."

KADINLAR ŞİDDETE UĞRUYOR
Çubukçu, toplumsal kalkınmada kadınların erkeklerle eşit oranda yararlanamadıklarını ifade ederek şunları söyledi: "Türkiye'de en yoksul kesimi kadın ve çocukların oluşturuyor. Dünyada gayrimenkullerin dağılımına bakıldığında yüzde 99'unun erkeklere ait olduğu tespit edildi. Dünyanın en yoksul kesiminin yüzde 60'ını kadın ve çocuklar oluşturuyor. Dünyada refahtan pay alamayan kadınlar kendi paylarına düşenden daha fazla yoksul ve şiddete uğruyor." Bu genel adaletsizliğin adil demokratik şekle
dönüştürülmesi gerektiğini anlatan Çubukçu, şöyle konuştu: "Bu sonuçlara baktığımız zaman da kadınların toplumsal hayata demokratik açıdan kalkınmanın da bir faydası olarak katılımı bir ülkenin gerçek anlamda demokrasiye, gerçek anlamda kalkınmaya ulaşmasının temel noktasını oluşturuyor. İş Kanunu, Ceza Kanunu ve bütün alanlarda yapılan değişiklik gerçekten dünya ile eş zamanlı şekilde ve hatta bazı ülkelerden daha iyi ilerlediğimizi gösteriyor. Takdir edersiniz ki yasal değişikliklerintoplumsal hayata adaptasyonu o kadar da kolay ve hızlı değil."

EĞİTİM SEVİYESİ DAHA DA YÜKSELECEK
Eğitim alanında 'Haydi Kızlar Okula', 'Ana Kız Okuldayız' gibi kampanyalarla kız çocuklarının okullaşma oranını yüzde 93'e çıkardıklarını belirten Çubukçu, sözlerine şöyle devam etti: "Eminim ki milli eğitimin hedefi 2012 yılında bütün kız çocuklarını okullaşma oranında yüzde 100'e ulaşmaktır. Bu anlamda uygulanan tüm politika ve projeler emin olun çok yüksek değerlerde katkı sağlıyor. Kampanyaların psikolojik eşiği aşma noktasında çok önemli katkıları olduğunu düşünüyorum. Bu konuda kendimizi sorumlu
hissetmeli ve okula gönderilmeyen bir kız çocuğu gördüğümüzde duruma müdahale etmeliyiz. Bunun yanında eğitim alanında atılan adım ve yürütülen çalışmalar ve çabalardan aldığımız sonuçlar sevindirici. Bu anlamda hayal kurmadığımızı gerçek hedeflere doğru yaklaştığımızı vurgulamak isterim."
Araştırmaların eğitim gören kadınların daha az şiddete maruz kaldıklarını gösterdiğini ifade eden Çubukçu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şiddet raporlarına baktığımızda yüksek eğitim gören kadınların şiddete maruz kalma oranının daha düşük olduğunu görüyoruz. Kadınların birçok temel sorunlarının çözümünün temel taşını eğitim oluşturuyor. Gerçekten kadınların istihdama katılım oranı son 10 yılda belirli bir şekilde düşüyor. Bunun çeşitli nedenleri var. Kırsal kesimden kente göç etmek, kayıt dışı ekonomininucuz sömürü aracı olarak kadınların kullanılması gibi birçok neden var. Bu konuda çok önemli çalışmalar yapıldı. Sigorta primlerinin karşılanması gibi."

Kadınların çalışma koşullarının da temel insan haklarına çok uygun olmadığını anlatan Çubukçu, şunları söyledi: "Hepimize bu anlamda sorumluluk düşüyor. Eğitimle güçlendirilmiş kadınlarımızın her şeyden önce bu ülkenin geleceğini inşa edeceğini bilmek gerekiyor. Hiçbir ülke örneği yoktur ki kadınları ve kız çocukları ayrımcılığa uğramış ama bu ülke gelişmiş ülke olsun."
Üniversite mezunu kadınların istihdama katılım oranının yüzde 67 ile AB ortalamasının üzerinde olduğunu ifade eden Çubukçu, kadınların mesleki eğitim başta olmak üzere eğitim almaları gerektiğini söyledi.

Çubukçu, kadınların maruz kaldıkları şiddetin de önemli sorunlardan biri olduğunu belirterek sözlerini şöyle tamamladı: "Gerçekten bu alanda hem yürütülen kampanya ve çalışmalar bu konuda farkındalığı artırdı. Son araştırmalarımıza göre kadınların büyük bir oranı şiddete uğruyor ve ne acıdır ki şiddete uğrayan kadınların yüzde 48'i bundan kimseye bahsetmiyor. Dolayısıyla sessiz bir şekilde yaşanan kadının onuruna yönelmiş, belki de kişisel gelişimini değiştiren, kendine olan özgüvenini kaybettiren bu
vahim tablonun değişmesi için de çok çaba sarf etmemiz gerekiyor."
Kongrenin ardından AK Parti Serdivan İlçe Teşkilatı'nda kadınlarla bir araya gelen Çubukçu, daha sonra İstanbul'a gitti.