Medyadaki kadınlardan özeleştiri
Hürriyet’in önderliğinde düzenlenen "Aile İçi Şiddete Son Konferans 2007"nin ikinci gününde, medyada kadın olmak tartışıldı. "Kadınların varlığı farklılık yaratıyor mu?" başlıklı oturuma katılan kadın medya yöneticileri fark yaratamadıkları konusunda birleştiler.
’AİLE İçi Şiddete Son Konferans 2007’nin Bahçeşehir Üniversitesi’ndeki ikinci gününde, medyada kadın olmak konusu mercek altına alındı. Türkiye’de beş yıl muhabirlik yapan Süddeutche Zeitung Gazetesi Dış Haberler Müdürü Chiristiane Schlötzer, "Türkiye’ye gelmek istediğim zaman, Almanya’daki yöneticilerim bir kadının burada çalışamayacağını düşünüyordu. Yöneticilerin kafasında Türkiye, Suudi Arabistan gibiydi. Kadınlar için güvenli bir ülke olduğuna ikna etmem gerekti" diye konuştu. Dış Haberler Müdürü olduğunda günlük toplantılarda çoğunluğun erkeklerde olduğunu ve toplantıda kullanılan dili çok agresif bulduğunu anlatan Schlötzer, "Hiçbir gün benim söylediğimi kabul etmiyorlar ama söylediğimi yapıyorlar" dedi. Schlötzer, ülkesinde beş kadın genel yayın yönetmenine karşın 130 erkek genel yayın yönetmeni olduğunu vurguladı.
Milliyet Gazetesi Yazarı Ece Temelkuran da kadınların deneyim ve birikimlerini erkekler kadar kullanma imkanı bulamadığını belirterek, "Kadınlar eskimiş, erkekler olgunlaşmış oluyor. Bu gazetecilikte hiçbir sektörde olmadığı kadar acımasız" dedi. Gazetelerdeki iletişimin seksist olduğunu da anlatan Temelkuran, bazı erkek yöneticilerin zaman zaman yanlarında kadın yöneticiler olduğunu yok sayarak hareket ettiklerini söyledi. Bunu saldırı olarak gördüğünü belirten Temelkuran bu sebeple evden çalıştığını anlatarak, "Bugün fark yaratamıyoruz. Onların çizdiği kum havuzunda oynuyoruz" dedi. CNN Türk Ana Haber Yapımcısı ve Sunucusu Şirin Payzın ise ekran önündeki kadınlar için Türkiye’de yaş sınırının 40 olduğunu vurgulayarak, "Kamuoyunun sizden beklentisi güzel olmanız. Aklınız sonra geliyor" yorumunu yaptı.
Selülitle kadın sömürüsü
"Medyada kadın olmak ve kadın dili kendine medyada ne kadar yer bulabiliyor" konulu panele katılan Yeni Şafak Gazetesi Köşe Yazarı Ayşe Böhürler, "Bir kadının selülitlerinin dünyanın en önemli haberi olarak verilmesi çok yanlış. Eskiden bunu erkek muhabirler yapardı. Şimdi kadın muhabirler de bu sömürünün bir parçası" diye konuştu. Ayşe Böhürler, tiraj ve reyting kaygısı olduğu sürece kadınların medyada düzgün yer almasının çok zor olduğunu söyledi.
Reytingin ideolojisi yok
Panele başkanlık eden Hürriyet Köşe Yazarı Ferai Tınç ise, "Reytingin ideolojisi yok. Reytingin ne Allah’ı var, ne imanı var, ne İslamcısı var, ne liberali, ne solcusu, ne sağcısı var" diye konuştu. Tınç, Hürriyet Gazetesi’nde yayınlanan haberlere kadın bakış açısıyla bakmak için "Hürriyet Watch" isimli bir grup kurduklarını söyledi. Ferai Tınç panelin sonunda "Gerçek gazetecilerin gazetecilik yapmasına reyting izin vermedi" diye konuştu.
