Meryem'in 8 Mart mesajı

Patronu tarafından 2 ay boyunca işkenceye maruz kalan Meryem Sak, 6 ay sonraki hayatını NTVMSNBC’ye anlattı. Sak, “Kitap okuyorum, internete giriyorum, yaşadıklarımı unutmaya çalışıyorum. Tek isteğim bir iş bulup basit bir hayata başlamak” diyor.

Yüzündeki morluklar hâlâ geçmediği için fotoğraf çektirmek istemeyen Meryem Sak, 8 Mart Kadınlar Günü için kadınlara şu mesajı verdi: Kendi ayaklarınız üzerinde durun, kimseye bağımlı kalmayın.

2006’da en çok konuşulan kadınlardan biri de akılalmaz işkencelere maruz kalan 24 yaşındaki Meryem Sak’tı. Doktoru Musa Akşit’in, “Geldiğinde vücudunda darp görmemiş bir santimetrekarelik yer yoktu”, Psikiyatrı Nedim Yargıcı’nın ise “Reaktif depresyondaydı” dediği Meryem Sak, tedaviden sonra Kütahya’daki amcasının yanına yerleşti. Avukatı İbrahim Yıldız, Hüseyin Kıvrık’a verilen 7.5 yıllık hapis cezası için temyize gideceğini söylüyor. Yaşadıklarının üzerine sünger çekerek yeni bir hayata başlayan genç kadın ise artık çalışıp ekmeğini çıkarabileceği bir iş arıyor ve “Kimseye muhtaç olmak istemiyorum, basitçe yaşamak istiyorum. Geleceğe yönelik çok büyük hayallerim ve beklentilerim yok” diyor.

Nasılsınız, sağlığınız yerinde mi? 

İyiyim, sağlığım da günden güne düzeliyor. Yaralarım tam kapanmadı ama yavaş yavaş onlar da kapanacak. Gözlerimde, burnumda şişlik ve morluklar var.

Yaşadığınız kötü olayları unutmak için yaptığınız özel bir şey var mı; bu günlerde nelerle uğraşıyorsunuz? 

Amcamın yanındayım, bol bol kitap okuyorum, internete giriyorum ve vaktimi öyle geçirmeye, yaşadıklarımı unutmaya çalışıyorum. Evde vakit geçirmeyi seviyorum, fazla bir şey yapmıyorum.

KORKULARIM ESKİYE NAZARAN AZALDI 

Psikolojik sağlığınız nasıl? Korkularınız olduğunu söylemiştiniz; o korkulardan tamamen kurtulabildiniz mi? Şu anda profesyonel bir psikolojik destek alıyor musunuz? 

Hayır, şu anda psikolojik bir destek almıyorum. Hastanede almıştım ama şükürler olsun ki şu anda buna ihtiyaç duymuyorum. Korkularım da eskiye nazaran daha az. Artık kendimi güvende hissediyorum çünkü ailemin yanındayım, yakınlarım ve akrabalarım bana sahip çıktı. Annem ve kardeşim de çıktığı için çok mutluyum. Çok şükür annem ve kardeşim de kurtuldu.

ANNEMLE KARDEŞİM SUÇSUZ, ONLAR GÖZ YUMMADI 

Anneniz ya da erkek kardeşiniz hakkındaki düşüncelerinizi merak ettim; böyle konuştuğunuza göre onları affetmiş görünüyorsunuz. Anneniz ve kardeşinizin yaşadıklarınıza seyirci kaldıklarını söylemiştiniz. Antalya 4. Asliye Ceza Mahkemesi de “işkenceye göz yumdukları” iddiasıyla anneniz Hatice Sak’a 5 yıl 10 ay, kardeşiniz Ahmet Sak’a da 5 yıl hapis cezası verdi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Annem ve kardeşimin yaşadıklarıma göz yumdukları biraz basının abartması oldu; öyle bir şey yok. Kesinlikle ne bir iştirakleri ne de bir göz yumma söz konusu. Bunu anlatmak çok zor ama gerçekten onların bir suçu yok. Ancak yine de ikisi de ceza aldı, bunun için de ben çok üzgünüm ve şimdi de onları kurtarabilmek için çare arıyorum. Onlar benim işkenceye maruz kaldığım olayların çoğunu bilmiyorlar, onlar suçsuz.

Ancak polis sizi Antalya Kaleiçi’ndeki evinizde boynunuzdan zincirlenmiş olarak bulduğunda anneniz ve kardeşiniz de evdeydi. Siz de anneniz ve kardeşinizin yaşadıklarınıza göz yumduklarını söylemiştiniz... 

Evet işkencenin bir kısmı evimde oldu, gerçi polisler de eve baskın yapmışlardı. Zaten tutuklanmalarının sebebi de ben evdeyken polisin baskın yapması sırasında onların da evde olması. Yoksa bana bir şey yaparken tutuklanmış değiller.

Zaten onlar size bir şey yaptıkları için değil, patronunuzun size yaptıklarına göz yumdukları için yargılandılar...
Evet iddianeme bu şekildeydi ama ben bu konuda daha fazla konuşmak istemiyorum...

İŞ ARIYORUM VE KİMSEYE MUHTAÇ OLMAMAK İSTİYORUM 

Peki o zaman biraz gelecekten konuşalım, geleceğe yönelik düşünceleriniz nelerdir, hayallerinizden ve planlarınızdan bahseder misiniz?
Artık kötü ve acı günleri unutup yeni bir başlangıç yapmak istiyorum. Bunu da çalışarak yapmak istiyorum ve iş arıyorum. Ekmeğimi kazanmak ve kimseye muhtaç olmamak istiyorum. Yani basit yaşamak istiyorum. Benim geleceğe yönelik çok büyük hayallerim ve beklentilerim yok, sadece basit ama huzurlu yaşamak istiyorum.

Yine sekreterlik mi yapacaksınız? 

Benim bir mesleğim var; gazetelerde sekreter olarak yer aldı ama ben aslında ihracat ithalat işiyle uğraşıyorum; yani sekreter değilim. Şimdi de mesleğime yönelik ihracat ve ithalatla ilgili bir iş arıyorum, bunun için de birçok yere CV bıraktım. Ben çalışmayı seven bir insanım ve aylardır evde olmak beni çok sıktı. Artık yaralarımı tedavi edip çalışma hayatına atılmak istiyorum.

HÜSEYİN KIVRIK ADINI DUYMAK BİLE İSTEMİYORUM 

Size bunları yapan patronunuz Hüseyin Kıvrık için neler hissediyorsunuz? 

Onun adını bile duymak istemiyorum; görmek istemiyorum. Bir daha karşıma çıkmasını istemiyorum. Umarım hayatım boyunca da böyle bir durumla karşılaşmam. Onu asla affedemem, affetmem de mümkün değil, ben o adamı da ailesini de hayatımdan tamamen çıkardım, o adamı ve bana yaptıklarını düşünmek, hatırlamak bile istemiyorum.

Hüseyin Kıvrık 7.5 yıl hapis cezası aldı, bu cezayı yeterli buldunuz mu? 

Hayır kesinlikle bu ceza yeterli değil, çok az. Bu adam beni öldürmek için uğraştı, canıma kastetti, bana onca acıyı yaşatan, iki ay boyunca ciğerimi söken adamın 7.5 yıl hapis cezası almasını tabi ki kabul edemiyorum.

Avukatınız temyize gideceğini söyledi siz de aynı düşüncede misiniz? 

Henüz kesin bir karar vermedik ama kararımız bu yönde olacak. Çünkü benim acılarımın karşılığı 7.5 yıl değil.

Çok klasik olacak ama Dünya Kadınlar Günü nedeniyle bir mesajınız var mı; kadınlara ne söylemek istersiniz? 

Kadınlara söyleyeceğim tek şey, kendi ayaklarının üzerinde durmaları... Kimseye bağımlı kalmasınlar, çünkü her insan kendi başına bir birey. Kendilerine güvensinler, ayaklarının üzerinde durmayı öğrensinler ve hayatlarına sahip çıksınlar.

DOKTORU: VÜCUDUNDA DARP GÖRMEMİŞ YER YOKTU 

Meryam Sak’ın Antalya Devlet Hastanesi Yoğunbakım ünitesinde tedavisini üstlenen Genel Cerrah Musa Akşit: “Geldiğinde kendisinde değildi; yaklaşık koma durumundaydı, kolunu kıpırdatacak hali yoktu. Vücudunda darp görmemiş bir santimetrekarelik boş yer yoktu.
Saymadık ama vücudunda çok sayıda sigara yanığı vardı. Yürüyemesin diye ayak parmaklarına çekiçle vurulmuştu, kerpetenle tırnakları sökülmüş ve koparılmıştı. Çok önemli bir besin eksikliği vardı, üre yükselmiş, uzun süre beslenme sorunu yaşadığı ve sıvı alamadığı için karaciğer ve böbrek fonksiyonu bozulmuştu. Öyle ki vücudunda kan kalmamıştı; normal bir insanın kanında hemoglobin değeri 12- 13 olması gerekirken Meryem’de bu oran 4 civarındaydı. Yani vücudunda bulunması gereken kanın ancak üçte biri mevcuttu.
Ben tanrı değilim ama sanırım bulunmasaydı en fazla iki ya da üç gün hayatta kalabilirdi. Buradan giderken vücudundaki yaralar yüzde 70-80 oranında iyileşmişti.”

PSİKİYATRI: HASTALIĞI TEKRARLAYABİLİR 

Reaktif depresyon geçiren Meryem Sak’ın Psikiyatristi Nedim Yargıcı: “Hastaneden çıkarken gayet iyiydi, psikiyatrik olarak bir sorunu kalmamıştı ve depresyon belirtileri kaybolmuştu. Bundan sonraki hayatında korkularını tamamen atarak normal hayatına dönebilir ancak yaşadığı olayların etkisinden tam olarak çıkamaz ve korkularına yenik düşerse hastalığı bir şekilde tekrarlayabilir.”

AVUKATI: TEMYİZE GİDECEĞİZ 

Avukatı İbrahim Yıldız da Meryem Sak’ın patronu Mustafa Hüseyin Kıvrık’a verilen 7.5 yıllık hapis cezasını yeterli bulmadığını ve temyize gideceklerini söyledi. Yıldız, hayati tehlike yaratacak şekilde kişiyi kasten yaralamak suçunda cezanın alt sınırının 5 yıldan az olmaması gerektiğini ifade ediyor: “Ama burada ceza 2 yıl 6 aydan başladı. Ben bu cezayı yetersiz buluyorum çünkü eylem çok yoğun bir kast altında işlenmiş. Suçu bir defa işleyip bıraksaydı o yaralamaydı, ama bunu sürekli ve devam edecek şekilde yaparsanız bu sizin kastınızdaki yoğunluğu gösterir ki ben alt sınırdan uzaklaşarak cezanın verilmesini bekliyordum, ama öyle olmadı. Verilen bütün cezalar alt sınırdan verilmiş, o yüzden yeterli bulmuyorum. Onlar da büyük bir ihtimalle temyize gideceklerdir. Ben de Hüseyin Kıvrık yönünden temyize gideceğim, çünkü Meryem Sak annesi ve kardeşinden şikayetçi olmadı.”