16
Mayıs
2024
Perşembe
KADIN

Siyaset için erkek olmak şart mı?

"Kadınların seçimle ve atamayla gelinen tüm karar verme mekanizmalarında ve politikada bir an önce etkili ve giderek eşit temsilini sağlamak" amacıyla 1997 yılından bu yana başarılı çalışmalar yapan KA-DER (Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği), seçimler öncesi yepyeni bir kampanyaya imza atıyor.


"Meclise girmek için erkek olmak şart mı?" diyen dört ünlü kadın, yani işkadını ve TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ümit Boyner, yayıncı, yazar ve artık oyuncu Meral Okay, oyuncular Meltem Cumbul ve Lale Mansur, bundan böyle caddelerde "kravatlı" ve "bıyıklı" pozlarıyla seçmenlere gülümseyecek ve şöyle diyecek:

* Toplumun yarısını kadınlar oluşturuyor.
* Ancak kadınların, 1935 yılından bugüne TBMM'de temsil oranı ortalama yüzde 2.2.
* Türkiye, parlamentoda kadın temsilinde 167 ülke arasında 163. sırada.
* Kadınların eksik temsil edildiği meclisler demokratik çözümler üretemiyor.
Demokrasi için; gerçek ve eşit temsil için siyasette kadınları destekleyin.

Haydi kadınları seçelim.

"Siyasi parti liderleri, 8 Mart'dan bu yana art arda bu seçimlerde aday listelerinde daha fazla kadına yer vereceklerini açıkladı. KA-DER tüm siyasi partileri bu sözü hayata geçirmeye çağırıyor ve daha çok kadının Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne girebilmesi için kolları sıvıyor" diyen KA-DER'in kampanyasıyla, kadınlar seçim kampanyasını siyasi partilerden önce açıklamış olacak.

KA-DER 'BU ARTIK DEĞİŞSİN' DİYOR

72 YILDA TBMM'YE 8294 ERKEK SADECE 186 KADIN GİRDİ

Özellikle erkek politikacıların her fırsatta övündüğü bir gerçek, Türk kadınının seçme seçilme hakkını Avrupalı hemcinslerinden daha önce almış ve bir dönem meclisteki kadın sayısıyla çoğu Avrupa ülkesini geçmiş olması...
Evet 1935'te TBMM'deki kadın milletvekili oranı yüzde 4,6'ydı.

Ama bu artık övünülecek bir şey olmaktan çoktan çıktı; çünkü her şey o yılda dondu kaldı. Donmakla kalmadı, geri gitti.

1950'de çok partili düzene geçilmesiyle birlikte meclisteki kadın sayısı hızla düşmeye başladı. Kadınlara bu hakkı tanımış olan CHP dahil olmak üzere, partiler siyaset yapmak isteyen kadınlara "madem eşitlik var, erkeklerle mücadele edin o zaman" dediler.

Oysa gerçekler öyle değildi; kadınları aday göstermeyen, karar mekanizmalarına getirmeyen, seçilebilecekleri sıralara koymayan partiler, onları siyasetten iyice uzaklaştırdı.

Dünya parlamentolarında kadınların sayısı hızla yükselirken, Türkiye'de yüzde 4.4'le, 167 ülke arasında 163. sırada kaldı.

72 yılda TBMM'ye 8294 erkeğe karşılık, sadece 186 kadın girebildi.

VİTRİN SÜSÜNE SON

Bu yıl 10. yılını kutlayan ve kadınların siyasette artık "vitrin süsü" olmak istemediğini belirten KA-DER, işte bu yüzden, tüm partilerden önce seçim yılını açtı bugün.

KA-DER'in kurucu başkanı Şirin Tekeli, derneğin on yıldır yürüttüğü eğitim çalışmalarında, siyasetin inceliklerini kendilerinin de öğrendiğini söyledi. Siyasi mesaj iki dakikada nasıl verilir, konuşma yaparken sallantılı küpe takılır mı, basın toplantısında ne anlatılır gibi inceliklerdi bunlar.

Hedefleri olan ilk etapta yüzde 10 kadın oranının gerçekçi olmadığını hemen gördüklerini ama 1999 yılında elde edilen yüzde 4.2'lik oranın da önemli bir ilk adım olduğunu belirtti Tekeli. Çünkü bir önceki seçimde bu oran yüzde 2'ydi sadece. O yıl meclisteki kadın sayısı 12'den 23'e çıkmış, ikiye katlanmıştı.
1935'teki öncü sayıyı yakalamıştı en azından!

ARTIK MAÇOLAR MECLİSİ OLMASIN

Tekeli, 2002 seçim listelerinin açıklanmasından sonra Hürriyet gazetesinin attığı "Maçolar meclisi" başlığının da KA-DER'in çalışmalarının bir sonucu, başarısı olduğunu söyledi. Siyaset bilimciler de bu konuya eğilmeye bundan sonra başlamıştı.

Kadınların büyük çoğunluğunun artık mecliste daha çok kadın milletvekili görmek istediğini söyleyen Tekeli, konuşmasını "Bütün siyasi partilere soruyorum, kadınların önünü tıkamaya daha ne kadar devam edeceksiniz? Bu seçim yılında yüzde 10 başarısını yakalamalıyız" diyerek bitirdi.

KA-DER'in "Meclise girmek için erkek olmak şart mı?" başlıklı kampanyası, kadınların aday listelerinde ilk sıralarda yer alması için başlatıldı. İlk üç sırada en azından bir kadın ismi olması için...

Mecliste kadının eksik temsilinin sadece kendilerinin değil, herkesin farkettiği bir gerçek olduğunu belirtiyor KA-DER. "Bu konuda bir sosyal proje hazırladık deyince, tüm kapılar açıldı, çok destek gördük. Çünkü bu utanç tablosunu herkes görüyordu" diyorlar.

AdrenA reklam ajansının gönüllü olarak hazırladığı kampanyanın ilk ayağında fotoğraflarını gördüğünüz dört ünlü kadın olacak. Onlar, bir ay boyunca, otobüs duraklarında, bilbordlarda, deniz otobüslerinde, mağazalarda bıyıkları ve kravatlarıyla halkın karşısına çıkacak ve şunu söyleyecekler:

"Farkında mısınız, 72 yıldır mecliste kadın oranı yüzde 4'ü geçemedi. Bunu değiştirmek için destek verin."
Hürriyet
Yayın Tarihi : 15 Mart 2007 Perşembe 19:38:32
Güncelleme :19 Mart 2007 Pazartesi 14:21:44


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Süleyman KARAEL IP: 85.102.176.xxx Tarih : 15.03.2007 20:01:36
Siyaset yapabilmek ve Meclise girebilmek tabiki bayanların da en doğal hakkıdır. Ancak siyastçinin delikanlısı ve şerefli olanı daha makbuldür diye düşünüyorum. Ülkemizde siyaset yapabilecek ve mecliste de şerefli bir şekilde görev alabilecek delikanlı bayanların olabileceğini de belirtmeden edemiycem bu arada.

ismail KOÇ IP: 81.213.132.xxx Tarih : 15.03.2007 23:58:30
Erkeklerin siyasetini ve meclislerini yıllardır seyrediyoruz utana utana! ADAMLAR kadınları meclise değil, nerdeyse kafese sokacaklar! Haremlık selamlık, karaçarşaf ve türbana bakılırsa meclise doğru değil,LÜT kavmine doğru gittiği görülür!