17
Haziran
2025
Salı
KADIN

Tarihteki En Şeytan Kadınlar

Tarihteki en şeytan kadınlar...


Kardeş katilleri, seks cinayetleri, ezilen halkın maruz kaldığı işkenceler. İşte tarihteki en şeytan kadınlar....


Kardeş katilleri, seks cinayetleri, ezilen halkın maruz kaldığı işkenceler Shelly Klein'in, Erko Yayıncılık'tan çıkan kitabı 'Tarihteki En Şeytan Kadınlar', tüm bu saydıklarımızın ve uzayıp gitmesi muhtemel bir canilik listesinin başrol oyuncularının hikayelerini konu ediyor.

Tarihte işlenen en azılı suçların altına bir de not düşüyor kitap: 'Şiddet sadece erkeğe mahsus değildir.' Kitabın en ilginç yanı ise, kadınların içinde yetiştikleri hayatları 'iyi hal durumu' şeklinde gözeterek cezanın yanında merhameti de göz önünde bulundurması. Aileen Carol Wuorunos isimli Amerika'nın ilk seri katili için yazarın söyledikleri bunu ispatlar nitelikte: 'Eğer bir insanın geçmişi, işlediği suçlar için hafifletici koşul olarak öne sürülebilseydi, Wuornos'un durumunda bu kesinlikle gerçekleşirdi.' Bir caninin yaşam hikayesini ve neler yaşadığını merak edenler için Klein'in kitabından birkaç kadının öyküsünü derledik.

Ölüm saçan bekar

Aileen Carol Wuornos, kitabın en tanıdık ismi. Çünkü onun hikayesi 2003 yılında Patty Jatkins tarafından beyazperdeye aktarılmış ve güzel yıldız Charliz Theron'a Oscar Ödülü'nü kazandırmıştı.

Ülkemizde de Cani (Monster) adıyla gösterime giren filmde Theron tanınmayacak hale gelmişti. Gelelim Aileen'ın hikayesine. O, maça 1-0 yenik başlayanlardan ve farklı bir skorla hükmen mağlup olanlardan. Çocukken tecavüze uğramasıyla başlayan, yoksulluk, uyuşturucu, alkol ve fahişelikle devam eden bir hayatın intikamı belki de. Aileen babasını hiç tanımadı. Annesi de Aileen'ı kardeşiyle birlikte terk etti.

Kendilerini evlat edinen ailenin parasının tümünü alkole harcamasıyla iki çocuk çoğunlukla aç kalıyordu. Ve Aileen bunun sonucunda sandviç karşılığında okul arkadaşlarının cinsel isteklerini yerine getiriyordu. 1976 yılına gelindiğinde Aileen'ın kardeşi intihar etti ve ona 10 bin dolar miras bıraktı. Aileen bu paranın hepsini alkole ve uyuşturucuya yatırdı. Saçma bir evliliğin ardından Aileen bir barda tanıştığı Moore ile ilişki yaşamaya başladı ve yaşamlarını Aileen'ın fahişelikten kazandığı parayla sürdürdüler. Fakat aşırı alkol ve uyuşturucu Aileen'ın görünümünü bitirmişti.

Bu yüzden yeterince müşteri bulamıyordu. Bir gün Aileen, Richard Mallory adlı bir müşterinin arabasına bindi. Birlikte Daytona Plajı'na doğru yola koyuldular. Aileen onu 22 kalibrelik bir silahla göğsünden vurdu ve yakalandığı 1992 yılına kadar 5 kişiyi daha öldürdü. Amerika'nın ilk kadın seri katili olarak nam salan Aileen hemcinslerinin aksine kurbanlarını öldürene dek tanımıyordu ve öldürmek için silah kullanıyordu.

1993 yılında Aileen'la röportaj yapmak isteyen bir muhabir şöyle dedi: 'Bu röportajdan, bugün bir çılgını ölüme gönderdiğimiz sonucunu çıkarıyorum. İşte aklını tamamen yitirmiş biri.'

Madagaskar'ın kanlı meryemi

Madagaskar'da 1820'lerde son misyonerin öldürülmesine dek süren yabancı ayıklamalarının en vahşi örneğini Kraliçe I. Ranavalona ortaya koydu. İleri derecede Hıristiyan karşıtı olan Ranavalona, bir konuşmasında halkına; İncil'in şeytani olduğunu, Tanrı'nın yeni bir kral ve İsa'nın da onun başbakanı olduğunu söyledi.

Bütün misyonerler ve İncil okuyan herkes yüksek kayalardan atılarak, kazığa bağlanıp yakılarak, boynu vurularak ya da haşlanarak öldürüldü. Bu idam türlerinden en vahşi olanı ise birkaç kurbanı bir arada boyunlarından ağır bir demir çembere bağlayarak ve ardından o insanları yabana bırakarak açlıktan ölmeye terk etmekti. Bu durumdan kurtulmak için çabalayan biri ancak yanındakinin boynunu kırarak bunu başarabilirdi.

Aşk kuşları

Karla Hamolka, kitapta anlatılan en ilginç isimlerden biri. Çünkü onun hikayesi tek kişilik değil. Yaptıklarının içinde kocası Paul Bernordo da var. Aynı yazarın yaptığı gibi hangi öyküye inanırsınız orası bilinmez fakat burada bir vahşet söz konusu. 'Aşk kuşları'nın ilk işi Bernordo'nun Hamolka'nın kız kardeşi Tammy'yle cinsel ilişkiye girmek istemesiydi.

Hamolka verdiği ifadelerde her zamanki gibi kocasından korktuğu için bunları yaptığını söylese de yardımlarını esirgemeyip kocasına uyku ilacı sağlamıştı. Kız kardeş Tammy ilacın etkisine girdikten sonra Bernordo vahşetin ilk adımlarını attı. Kendisi Tammy'le ilişki halindeyken Hamolko'dan da kız kardeşine oral seks yapmasını istedi.

Bu olayın ardından aşk kuşları ortalığı toparlarken Tammy şiddetli bir kusma nöbetine girdi ve bunun sonunda da boğularak can verdi. İkili için cinayetler hemen hemen aynı yöntemlerle 15 yaşında iki kızı öldürerek devam etti ta ki yakalanana kadar

Burak Soyer/Akşam
Yayın Tarihi : 1 Ekim 2007 Pazartesi 11:33:57


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?