Türk kadını tehlikenin ayak sesini duydu, yatırımını altına kaydırdı
Özlem Erçelen İmece, “Hâlâ Türk insanı eline fazladan 40 bin lira geçse onu ev almak için kullanıyor. 10 yıldır bu cevap hiç değişmedi” dedi.
Son iki yılda kadınların altın, erkeklerinse hisse senedi, repo ve faize yatırım yaptığını söyleyen Mastercard Güney Doğu Avrupa Genel Müdürü İmece, ‘Altına yatırım yapan Türk kadınının ne kadar akıllı olduğu krizde ortaya çıktı’ dedi
2000’li yılların başında tasarruf aracı olarak son sıralarda yer alan altın, son iki yılda Türk insanı için en gözde yatırım aracı haline geldi.
MasterCard tarafından altı ayda bir düzenlenen ve Türkiye’nin kentsel nüfusunu temsil eden 11 il merkezinde 1000 kişi üzerinde gerçekleşen MasterIndex araştırmasına göre, uzun zaman yüzde 1’in üzerine çıkmayan ‘Altına yatırım yaparım’ yanıtı, 2008’de yüzde 12’ye yükseldi.
Altına yatırım yapanların oranı bu yılın başında da yüzde 11 oldu. Mastercard Güney Doğu Avrupa Genel Müdürü Özlem Erçelen İmece, “Araştırma sonuçlarına göre kadınlar tasarruf aracı olarak altını, erkeklerse banka faizi, repo, yatırım fonu ve hisse senedini görüyor. Yatırımlarını altında değerlendiren kadınların ne kadar akıllı karar verdiği bu krizde ortaya çıktı” dedi. Araştırma kapsamında görüşülen kişilere ellerine fazladan 40 bin TL geçse nasıl değerlendireceği sorulduğunda, halkın yüzde 33’ünün ev alırım cevabını verdiğini belirten Özlem Erçelen İmece, “10 yıldır ilk tercihten hiç düşmeyen ev alırım yanıtını borç ödemek (yüzde 22), eğitim (yüzde 17), sağlık (yüzde 16) için kullanmak ve otomobil almak (yüzde 15) izledi” diye konuştu.
İki kart var
Türk halkının cebinde ortalama iki adet kredi kartıyla dolaştığını söyleyen Özlem Erçelen İmece, “Kriz dönemlerinde Türk insanı kredi kartını bir finans kaynağı olarak değil, harcamalarını rahatlıkla kontrol edebileceği bir enstürüman olarak görüyor. Bu nedenle sadece kullandıkları kredi kartlarını ceplerinde taşıyor” açıklamasında bulundu. Araştırmadan çıkan sonuçlar hakkında bilgi veren Özlem Erçelen İmece şunları söyledi:
“MasterIndex araştırmasına göre, kredi kartını güvenilir bir araç olarak görmeyenlerin oranı, 2004 yılında yüzde 45 iken, bu oran Ocak 2009’da yüzde 5’e düştü. Bu değişimde Türkiye’nin 2007 yılında dört haneli şifre kullanımı (chip&PIN) uygulamasına geçişi tamamlayarak en üst güvenlik düzeyine ulaşan sayılı Avrupa ülkeleri arasına girmesinin etkisi büyük. Araştırmada alışverişlerde tercih ettikleri ödeme şekli sorulan tüketiciler, süpermarket harcamalarının yüzde 72’sini, giyim harcamalarının yüzde 71’ini, akaryakıt harcamalarınınsa yüzde 55’ini kredi kartlarıyla yapmayı tercih ettiklerini belirtti.
Tüketiciler, yeni bir kart tercihinde ‘bankaya güven’ ve ‘düşük kart faizi’ni en önemli etken olarak belirtirken, kredi kartlarının sundukları avantajlar arasında en çok ‘taksit’ ve ‘puan kazanma’ özelliklerine önem veriyor. Kullanıcılar, kredi kartlarında biriken puanları ise en fazla giyim mağazaları (yüzde 67), süpermarket / bakkal market (yüzde 46) ve cep telefonuna kontör almak için (yüzde 40) kullanıyor.”
Kullanım artıyor
Türk insanı tarafından kredi kartının ayda ortalama sekiz kez kullanıldığını belirten Özlem Erçelen İmece, “Araştırmanın Ocak 2009 sonuçları, 2003 yılının sonuçlarıyla karşılaştırıldığında, kredi kartının hızla nakdin yerini aldığı ve her geçen gün hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldiği ortaya çıkıyor. Görüştüğümüz kişilere cüzdanlarında kaç adet kredi kartı olduğunu sorduğumuzda, katılımcıların yüzde 57’si bir adet kredi kartına sahip olduğunu söyledi. Kişi başına düşen ortalama kredi kartı sayısı ise 1.7. Geçmiş dönem verilerine bakıldığında bu rakamın 2000 yılında 1.5 olduğu görülüyor. Kart sayısında yaşanan artışın 2000’li yıllarda taksitli kartların kullanıma sunulmasına denk gelmesi göze çarpan bir diğer ayrıntı” dedi.
İmece, kredi kartı sahiplerine internetten alışveriş yapma sıklıkları sorulduğunda her dört kredi kartı sahibinin üçünün internetten hiç alışveriş yapmadığının ortaya çıktığını söyledi.