Tuzla Belediyesi'nin yeni evlilere dağıttığı belirtilen 'Delilleriyle Aile İlmihali'nde 9 yaşındaki kızlarla evlenilebileceği iddiasının yer alması tartışılırken Türkiye'nin, 'çocuk yaşta annelik' istatistiklerinde dünyanın en geri birkaç ülkesiyle aynı grupta bulunduğu, ergen anneliğin dünyada azalırken Türkiye'de son yıllarda arttığı ortaya çıktı. 

IMF ve Dünya Bankası'nın yeni yayınlanan ve dünyada kadın-erkek eşitliğini incelemeye alan raporu yayınlandı. Buna göre, dünyada ergen annelik azalıyor, ancak bu azalış eğilimi, 2000-2004 yılları arasında Türkiye, Mozambik, Kolombiya, Dominik Cumhuriyeti, Peru, Filipinler ve Yemen Cumhuriyeti gibi ülkelerde ergen annelikte görülen artış nedeniyle henüz 'evrensel bir eğilim' olmaktan uzak durumda. Dünya Bankası ve IMF'nin birlikte hazırladığı 'Küresel İzleme Raporu 2007' raporunun temasını, 'Binyıl Kalkınma Hedefleri: Kadın-Erkek Eşitliği ve Hassasiyetlerle Yüzleşmek' oluşturdu. 

'KADIN SÜNNETİ' RİSK ARTIRIYOR
IMF/Dünya Bankası raporunda yer alan 'Ergen(Adolescent) Anneler' bölümünde, 1990-2000 yılları arasında birçok ülkede küçük yaşta kızların anne olmaları eğiliminin azalma gösterdiği, ancak bunun evrensel bir eğilimi yansıtmaktan uzak olduğu çünkü 2000-2004 yılları arasında 'Kolombiya, Dominik Cumhuriyeti, Mozambik, Peru, Filipinler, Türkiye ve Yemen Cumhuriyeti'nde ergen anneliğin artış gösterdiği belirtildi. Raporda şöyle denildi: 

'Teenager'ların çocuk sahibi olmaları, anne ve bebek için son derece büyük sağlık riskleri (anne ölümü, doğumda güçlükler, erken doğum, düşük doğum ağırlığı) oluşturabilir. Kadının dış genital organının sakat bırakılacak veya işlevini istendiği biçimde yapamayacak şekilde değiştirilmesi, katı ve yanlış geleneksel kurallara bağlı kalınarak ve tıbbi olmayan nedenler ile kesilmesi, koparılması, dikilmesi ve iptal edilmesi uygulamasının bulunduğu Afrika'daki güney Sahra bölgelerinde hamilelik, genç anneler arasındaki sağlık riskini yükseltmektedir. Anne ve bebek için doğuracağı sağlık tehlikelerinin ötesinde, ergen anneliği okuldan erken ayrılma, düşük insan sermayesi birikimi, düşük gelir ve yoksulluk içinde yaşama olasılığında artışla birleşmektedir.' 

'DELİLLERİYLE ERGEN ANNELİK'
15-19 yaşları arasındaki annelik ya da hamileliğin, kadın-erkek eşitliği yanında kadının ekonomik özgürlüğünü sağlamasıyla ilgili olduğuna değinen IMF/Dünya Bankası, 'teenage' çağındaki kızlarda anneliğin, daha çok gelişmekte olan ülkelerde görüldüğü kaydedildi. Rapora göre, Güney Sahra, Güney Asya ve Latin Amerika'da 15-19 yaş aralığındaki kızların yüzde 10'u anne durumunda bulunuyor. Bangladeş ve Mozambik'te ise 15-19 yaş arası kızların üçte biri ya anne ya da hamile konumunda. Rapora şöyle devam edildi:
'Gelişmiş ülkelerden farklı olarak gelişmekte olan ülkelerin çoğunda ergenler evlenerek çocuk sahibi oluyorlar. 18 yaşından önce evlenen kızların yüzdesi bazı ülkelerde yüksek ve Orta Asya'da yüzde 20'den az, Bangladeş, Gine, Mali ve Nikaragua'da yüzde 60'tan fazladır. Mali'de genç kadınların yüzde 36'sına yakını 15 yaşında evlenmektedir. 1990'ların başlarıyla 2000 yılları arasında, 'ergen annelik' oranı bir dizi ülkede inişe geçmiştir. Bununla birlikte bu iniş, evrensel bir eğilim olmaktan uzaktır; Ergen annelik 2000-2004 yılları arasında Kolombiya, Dominik Cumhuriyeti, Mozambik, Peru, Filipinler, Türkiye ve Yemen Cumhuriyeti'nde artmıştır.' 

1990-2004 arasında Gana, Zimbabwe, Benin, Kenya, Tanzanya, Nijerya, Ürdün, Fas, Mısır, Vietnam, Endonezya, Hindistan, Nepal, Bangladeş, Bolivya, Guatemala gibi ülkeler sınırları içinde fazla rastlanan ergen annelik olaylarını azalttı. Rapordaki bir başka incelemeye göre Avrupa, Orta Asya ve Doğu Asya ile Pasifik ülkelerinde kadınların yüzde 60'ı ya da daha fazlası iş yaşamına katılıyor ve tarım dışı sektörlerde kadınların ücretleri çok düşük değil. Raporun bu bölümünde 'İş yaşamına katılımın yüzde 38 olduğu Türkiye hariç' diye kayıt düşüldü. 

KADINLAR KIRDAN GELEN TÜRK ERKEKLERİNE İŞLERİNİ 'GÖNÜLLÜ' BIRAKIYOR
Tarım sektörü dahil edilirse dünyada kadınların ücret ortalamasının düştüğü belirtilen raporda, tarımda istihdam azalmasının, çalışan kadın sayısında da azalmaya yol açma mekanizması şöyle anlatıldı:
'Kültürel engeller, kadınlar için istihdam seçeneklerini, düşük performans gösteren ülkelerde, özellikle Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde kadınların okullaşmalarıyla birlikte kısıtlamaktadır. Ek olarak, ekonomideki ?tarım sektöründeki kayıplar ve köyden kente göçteki artış gibi' yapısal değişiklikler, kadının iş gücüne katılımında azalış sonucu doğurabilir. Bu, tarım sektöründe ciddi bir istihdam düşüşü sonucunda, tarım dışı sektörde, ?gönüllü' olarak piyasayı terk eden kadınların işlerini devralan erkeklerin olduğu Türkiye'de rastlanan bir durumdur.(Dünya Bankası 2003)' 

TİCARET KISITLAMALARINI TÜRKİYE'DEN HIZLI AZALTAN VAR
Raporda, Dünya Bankası uzmanlarının tahminlerine göre, 2000-2006 arasında dünyada tüm ürünlerde ticari kısıtlamaları en fazla azaltan ülkeler de sınıflandı. Türkiye ticari kısıtlamaları yüzde 1 ile yüzde 5 arasında gideren 'Arnavutluk, Cezayir, Avustralya, Beyaz Rusya, Brunei, Güney-Orta Amerika, Baltık, Güney Doğu Asya ülkeleri, Japonya, Rusya, İsviçre, ABD, Zambiya gibi ülkeler arasında yer aldı. Ticari kısıtlamaları yüzde 5'ten fazla gideren ülkeler arasında ise, Çin, Mısır, Hindistan, Ürdün, Kazakistan, Lübnan, Papua Yeni Gine, Paraguay, Tunus gibi ülkeler bulundu. 

ÜRKİYE ÇOCUK ÖLÜMLERİNİ AZALTTI
Raporun, 'Çocuk Ölümlerindeki Azalışlar' bölümünde, 5 yaşın altındaki 1000 çocukta görülen ölüm oranları ülkeler bazında ele alınırken, Türkiye çocuk ölümlerini azaltmada 'güçlü performans' gösteren ülkeler arasında sayıldı. Türkiye, 1990-2005 yılları arasında çocuk ölümlerini azaltırken yıllık ortalama yüzde 6.9 oranında bir düşüş sağladı. Türkiye'den iyi performans gösteren ülkeler, yüzde 7'lik oranları aşan Çek Cumhuriyeti, Mısır, Peru, Batı Timor oldu. Türkiye'de 1990 yılında 5 yaşın altında 1000 çocuktan 82'si yaşamını yitiriyordu, 2005'te bu rakam 29'a düştü. Raporun bir başka sonucuna göre, Irak'ta 1990'da 5 yaşın altındaki her 1000 çocuktan 50'si yaşamını yitiriyordu, 2005'te bu rakam 125'e yükseldi. Botswana, Zimbabwe, Swaziland ve Lesotho'da da çocuk ölümleri arttı. 

WOLFOWITZ/RATO:KADINA YETKİ REFAH HABERCİSİ
Rapora birlikte önsöz yazan Dünya Bankası Başkanı Paul Wolfowitz ile IMF Başkanı Rodrigo de Rato, kadın ve erkek arası fırsat eşitliğiyle toplumda kadınlara daha fazla yetki verilmesinin refahın habercisi olduğunu belirtti. Wolfowitz ve Rato, 'Kadın erkek eşitliğinin gerçekleştirilmesi; yoksulluğun yarıya düşürülmesi, herkes için ilköğretimin başarılması ve 5 yaş altı ölüm oranlarının indirilmesi gibi Bin Yıl Kalkınma Hedefleri'nde ilerleme sağlamak için yaşamsal önem taşımaktadır. Kadınlar için fırsat eşitliğinin başarılması da, zengin ülkelerin, gelişmekte olan ülkelerin ve bizim gibi uluslar arası kurumların daha fazla sorumluluk üstlenmelerini gerektirmektedir' dedi.