'SİYASİ BİR CEZA...'

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın, 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası ev sahipliğinin kendilerinden alınıp Kayseri’ye verilmesini, ‘siyaseten bir ceza’ sözleriyle eleştirdi...

Türkiye’nin ev sahipliğinde düzenlenecek 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası’nın bir ayağının yapılacağı Antalya’da, spor salonu konusunda yaşanan kriz, bu ilin yerine Kayseri’nin organizasyona dahil edilmesine neden olmuştu. Gençlik Spor Genel Müdürü başta olmak üzere birçok yetkili, yeni başkan Prof. Dr. Mustafa Akaydın’ı sorumlu olarak gösterdi. Akaydın ise bu gelişmelerin seçim sonuçlarına bağlı olduğunu söyledi. İşte Başkan Akaydın’ın olay yaratacak sözleri...
Öncelikle şunu sormak istiyorum; siz koltuğa oturduğunuzda 2010 için nasıl bir manzara vardı?

- İçinden çıkılamaz bir manzara vardı. Hatta arkadaşlarıma, ‘4 tane patlamaya hazır bomba buldum, ama içlerinde patlamaya en hazır olanı 2010 projesi’ demiştim.

GSGM’nin bu tür yatırımları yapacak bütçesi yok. Bu nedenle çeşitli kentlerde rant yaratarak bunun karşılığında tesis yaptırma gibi bir model üretilmiş ve bu modelin en başarılısı Kayseri’de gerçekleştirilmiş. Aynı modelle benden evvelki belediye başkanı ile protokol imzalanmış. Spor alanı olarak planlanmış bölge 49 yıllığına belediyeye devredilmiş. Buraya kadar her şey güzel... Ama belediye bu arazinin 3’te 1’lik bölümünde çok yoğun, kabul edilemez bir ticari yük projesi yaratıyor ve bunun karşılığında da bahsi geçen spor tesislerini ihale ediyor. Kat karşılığı iş yapmak gibi bir şey bu. Alınan plan kararında da ‘blok boyu derinliği aranmaz’ notu düşülüyor.

Kabul edilemez olan bu notu da yargı, tam ben göreve geldiğimde iptal ediyor. Başka davalar da var devam eden; Danıştay 5. Dairesi’nde her an İmar mevzuatına aykırı uygulamalar hakkında yeni kararlar çıkabilir. Zaten ilk teklifi veren Fettah Tamince de vazgeçmiş, ikinci ihale açılmış. Yani işin yürümeyeceği en başından belli. Nitekim 6 aydır ilgili müteahhit ticari alan ruhsatı istiyor ama benden önceki belediye başkanı bu ruhsatı vermiyor.

Yani imar mevzuaatına hiçbir şekilde uymayan, Antalya’nın en kritik yerlerinden birisine 140 bin metre kareye çıkması beklenen ticari yük, iş ve alışveriş merkezi ile bunun üzerine de 60-70 katlı bir rezidans planlanıyor. Mahkemenin iptal kararından sonra ben de bunu belediye meclisine sundum. Ticari alan konsepti değişince, müteahhit açısından yapılamaz bir durum ortaya çıktı. Şu anda Büyükşehir Belediyesi ile GSGM ve müteahhit arasındaki kontrat ortadan kalkıyor. Bu durumda siyaseten en kolay söylem; ‘yeni belediye başkanı engellediği için arena yapılamıyor’ iddiası ortaya atılıyor. Biz de ‘Hayır, bu proje yapılamaz bir proje olduğu için yapılamıyor ama biz yine bunun arkasındayız. GSGM ve bağlı olduğu bakanlık bunun bütçesini versin, biz bunu yapalım, Antalya bu organizasyondan mahrum kalmasın’ diyoruz.

Ankara’daki salonun devlet tarafından yaptırıldığı biliniyor. Eğer ortada bir bütçe yoksa, o salon nasıl yapılıyor?

- O işin siyasi tarafı. Ben de sordum bunu. Ankara’ya bütçe buluyorsanız buraya neden bulamıyorsunuz dedim. Ancak Cumhuriyet Halk Partili belediye bunu engelledi demek, onlara siyasi prim yaptırıyor akıllarına göre ve Antalya’ya siyaseten bir ceza vermiş oluyorlar.

Seçim sonucunun cezası mı yani?

- Tabii, seçimin bir cezası gibi sayılabilir. Dolayısıyla bunun Antalya’dan Kayseri’ye kaydırılmasının arkasında, hiçbir mantıklı-makul bir proje yok. GSGM, ilgili bakanlık veya hükümet bunu çözebilirdi ama neden çözülmediğini anlamak mümkün değil.

Devletten kredi isteğiniz oldu sanırım, bu neden gerçekleşmedi?

- Eski Bakan Başesgioğlu ve yeni Bakan Özak ile tam 6 kez görüştüm. Onlara salon yapmanın benim asli görevim olmadığını, ancak yine de devlet elinden bana bir kredi aktarılması durumunda borçlanmaya hazır olduğumu söyledim. Çünkü ‘bin 200 trilyon lira borçlu bir belediye devraldım, o arenanın maliyeti kadar borçlansam ne olur, borçlanmasam ne olur’ diye düşündüm. Ama geçmiş belediye tarafından yaratılmış bu büyük borcum yüzünden daha fazla kredi alma imkanım yoktu. Ben ‘sayın bakan, siz bu mevzuatı aşacak bir sistem yaratın, ben borçlanmaya hazırım’ dedim. Bakan Özak önce ‘Ben bunu yapayım’ dese de iki gün sonra, ‘Evet, siz haklıymışsınız, bu imkanı yaratma şansım yok’ dedi. Ben bunun üzerine sponsor arayışına girdim. Ancak ekonomik kriz nedeniyle sponsor da bulunamadı.

Gençlik Spor Genel Müdürü bir açıklama yaptı ve sorumlu olarak sizi gösterdi. Madem her şey bu kadar açık, neden bu açıklama yapıldı sizce?- Talihsiz ve şık olmayan bir açıklamaydı. Çünkü Gençlik Spor Genel Müdürü bir devlet memurudur, politikacı değildir. Ben kendisine iki kez bu olayı net şekilde açıklamama rağmen tamamen bir siyasetçi gibi beyanda bulunmuş. Daha önce de benzer bir beyanda bulunmuştu ve ben kendisine telefon ile ulaştığımda ‘bu gazetecilerin saptırması, böyle bir beyan vermedim’ demişti. Ancak ikinci kez bu beyan devletin ajansında çıkınca ‘herhalde Gençlik Spor Genel Müdürü yetkisini aşıp politikacı gibi konuşuyor‘ diye düşündüm.

‘Başbakan benimle görüşmüyor ki!’

Sonuçta Antalya için çok önemli bir projeydi. Başka seçenek yok muydu? Mesela Başbakan ile görüşmek istediniz mi, kendisi bir inisiyatif kullanamaz mıydı?
- Ben Başbakan, Antalya’ya ilk ziyarete geldiğinde kendisine hoşgeldin ziyaretinde bulunmak için iki kez başvuruda bulundum, ikisinde de ne pozitif, ne negatif dönmedi bile başbakan. Ben de o zaman, ‘Başbakan benimle konuşmayı istemiyor’ diye düşündüm. Ancak Başbakanın spordan sorumlu danışmanı Mehmet Atalay buraya geldi. Ona da ‘Başbakan eğer benimle görüşmek isterse her zaman hazırım, bu açık bir mektuptur, bunları konuşalım, çünkü başka bir şekilde bu projeyi gerçekleştirme şansım yok’ dedim. Yani nisan ayından bu yana başbakan ile görüşmeye çalıştım ama başarılı olamadım.

‘Hoyratlığı kestik’

Bundan sonra Antalya’da spor nasıl yaşayacak?

- Amatör sporlara zaten Belediyespor 10 branşta büyük katkı sağlıyor. Ancak ben belediyeyi yatırım yapabilecek hale getirdiğim ilk anda stadyumu yapmak istiyorum. Çünkü 2016 yılı için Avrupa Futbol Şampiyonası’na talibiz ve bunun yapılabileceği 6 şehirden 1 tanesi Antalya.

Basketbol takımı ile ilgili bütçe kısılması ve takımın kapanması ile ilgili söylentiler var.

- Biz bütçeleri kısmadık, sadece hoyratça yapılan harcamaları kestik. Ayrıca tekerlekli sandalye basketbol takımımız da süper lige çıktı. Onlara da büyük destek vereceğiz.