7
Mayıs
2024
Salı
ANTALYA

20 milyon YTL'lik cezaevi açılıyor

Antalya'nın Alanya ilçesinde, yapımına 3 yıl önce başlanan (L) tipi cezaevi, yarın açılacak.

Alanya Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan'dan aldığı bilgiye göre, Mahmutlar beldesinde, 260 bin metre kare alan üzerine yapılan ve 85 bin metre kare kapalı alana sahip cezaevi, yüksek güvenliği, sosyal imkanları ve fiziki koşullarının üst düzeyde olmasıyla dikkati çekiyor.

Yapımı 20 milyon YTL'yi bulan ve bugünkü maliyetinin 40 milyon YTL olduğu belirtilen cezaevi ve çevresi, 400 kamerayla 24 saat gözetlenecek. Dokunulduğu anda alarm çalan sensörlü tellerle çevrili cezaevinin etrafında ayrıca 5,5 metre yüksekliğinde ve 720 metre uzunluğunda ihata duvarı bulunuyor.

RETİNA OKUMA CİHAZI

İç bölümdeki tüm geçişlerin, idare tarafından verilen kartlarla yapılabildiği cezaevine giren tüm görevli, ziyaretçi ve avukatların da göz retinaları okutuluyor. Ziyaretçi kabul salonuna gelen ziyaretçiler, avukatlar ve görevliler, buradaki göz biyometri sistemine gözleri tutularak, retinalarının okunmasını sağlıyor. Daha sonra kimlik tespiti de yapılan ziyaretçi ve avukatlar, cezaevinin giriş kısmındaki turnikelerin bulunduğu bölüme gelerek, burada yeniden cihazda gözlerini okutuyor. Kimlik tespiti yapılan ve geçişine onay verilen kişiler, bu işlemin ardından otomatik açılan turnikeden içeri giriyor. Turnikeler, geçişine izin verilmeyen ya da retinası okunarak kayıt altına alınmayan kişiler için açılmıyor.

Cezaevinin içi de yüksek güvenlik önlemleriyle dikkati çekiyor. Cezaevi içerisindeki açık görüş ve kapalı görüş alanlarıyla avukatların görüşme odalarının camları kurşun geçirmez özellik taşıyor. Ayrıca avukat ve mahkumların, görüşmeleri sırasında el ve vücut temasını engelleyici sistem bulunuyor. Bu odaların da camları kurşun geçirmez özellikte...

MAHKUMLAR KOĞUŞLARINDA İZLENMİYOR

Cezaevinin dışı gibi içi de 24 saat kameralarla izleniyor. İzleme işlemi, bir ana kumanda merkezi ile 6 tali kumanda izleme merkezinden yürütülüyor. Mahkumlar, sadece koğuşlarında kameralarla izlenmiyor. Her mahkumun koğuşunda, ”acil imdat” butonları bulunuyor. Mahkum rahatsızlandığında ya da bir sorunu olduğunda bu butona basarak, yardım istiyor. Cezaevi çevresinde bulunan gözetleme kulesinden çevre izleniyor ve geceleri, bu kulelerdeki projektörlerle çevre aydınlatılıyor.

Cezaevindeki koğuş sistemi ise 7'şer kişilik modüllerden oluşuyor. Burada, birlikte yemek yiyen, televizyon seyreden ve gün boyu bir arada kalan 7 mahkum için tahsis edilen tek ve üç kişilik odalar da mevcut. Toplam 67 modülün bulunduğu cezaevinde 469 koğuş yer alıyor. Bazıları 3 kişilik olan koğuşlarda toplam 497 mahkum barınabilecek.
Alanya (L) Tipi Ceza ve İnfaz Kurumu, yüksek güvenliğinin yanı sıra sosyal imkanları ve eğitime verilen önemle de dikkati çekiyor. Bir psikologun sürekli hizmet vereceği cezaevinde, nöbetleşe doktor, diş hekimi ve öğretmenler de çalışacak. 5 dershane, 2 futbol sahası, çok amaçlı bir salon, kütüphane, mescit, 8 ayrı iş atölyesi bulunan cezaevinde 3 doktor odası, bir diş muayene odası, erkek ve kadın revirleri, kreş, burada kalacak çocuklar için oyun ve uyku odalarıyla yemek ve eğitim salonları yer alıyor.

Çalışanları için çeşitli imkanlar sunan cezaevi yerleşkesinde, 60 konutluk lojman, jandarma hizmet binası ve koğuşlar, sosyal tesis ve oyun alanları yer alıyor. 3 yılda tamamlanan cezaevinin yapımı sırasında 175 bin metre kablo, 40 bin metre boru, 6 bin ton demir ve 80 bin metre küp beton kullanıldığı bildirildi.

BAŞSAVCI: “CEZAEVİ DEĞİL OKUL AÇIYORUZ”

Alanya Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, yaptığı açıklamada, (L) tipi cezaevlerinin Türkiye'de çok yeni bir uygulama olduğunu ve bazı çevrelerin henüz olayı algılayamadığı için cezaevlerinin sadece lüks boyutunu gördüğünü söyledi. Yeldan, “Bu cezaevlerinin toplumsal işlevi çok büyük. Bu, zamanla herkes tarafından anlaşılacak” dedi.

Cezaevinin yüksek güvenlikli olduğunu ve kimsenin kaçmasının mümkün olmadığını belirten Yeldan, şöyle konuştu:
“Cezaevinin tüm tavanı dokunmaya duyarlı sensörlü tellerle çevrilmiş durumda. En ufak bir temasta teller alarm vereceği için kimsenin bu yöntemi denemesi mümkün değildir. Ayrıca 400 kamera ile cezaevinin her santimetre karesini 24 saat izliyoruz. Bunlardan kurtuluş olsa bile, cezaevi çevresinde kimsenin tırmanamayacağı ihata duvarları var. Tünel kazmak ise zaten imkansız. O yüzden burası dünyanın en yüksek güvenlikli cezaevidir diyebiliriz.”

Yüksek güvenlik kadar sosyal özelliklerin de ön plana çıkarılması gerektiğini kaydeden Yeldan, şöyle devam etti:

“Psikolog, doktor ve öğretmenlerin de görev yapacağı cezaevi, yüksek güvenliğinin yanı sıra suça eğilimi azaltmak, mahkumları yeni bir yaşama hazırlamak amacıyla yapıldı. Bence, olayın bu yönü çok daha önemli. Tüm insani koşullara haiz cezaevini 'lüks' değil, 'ideal' olarak değerlendirmemiz gerekiyor. Yani bu olması gerekendir. Suç işleyen insanları, insanca yaşama ortamlarında barındırmaz ve onları eğitmez, bire bir ilişkilerle onların iç dünyasını çözemezseniz, buradan çıkanlar yine geri gelirler. Oysa bu sistemdeki amacımız, buradan çıkanların bir daha geri gelmemesi, topluma yararlı insanlar olup, kendileriyle yeniden barışmalarını sağlamaktır. Bu cezaevlerinin önemi ve özelliği budur. Buraya gelecek her mahkum, psikologumuzla görüşecek. Psikologumuz, mahkumların ruh halini, suça eğilimini, geçmişini, gelecekle ilgili planlarını tespit ettikten sonra mahkumların koğuşları ve arkadaşları belirlenecek.”

Daha sonra, mahkumların, düzenlenecek eğitim programlarına alınacağını belirten Yeldan, mahkumların hem daha sosyal hale gelmelerinin hem de meslek sahibi olmalarının amaçlandığını dile getirdi. Yeldan, burada kalan her mahkuma, eğitimle ilgili her türlü imkanın verileceğini söyledi. Öncelikle okuma-yazma bilmeyenlere okuma-yazma öğretileceğini, isteyenlere ders verilerek, ilköğretim ve lise diplomaları, hatta üniversite okuma imkanlarının sağlanacağını anlatan Yeldan, ayrıca, İş Kur ve Halk Eğitim Merkezi işbirliği ve çeşitli kurum, kuruluşların desteğiyle özel kurslar düzenleneceğini bildirdi. Yeldan, bu çerçevede, mahkumların, cezaevinde bulunan atölyelerde bilgisayar, arıcılık, besicilik, ahşap oymacılığı, bakır ve alüminyum işleme, takı tasarımı, makrome, resim, ebru sanatı, dikiş, ciltçilik ve berberlik kuaförlük kursları alacaklarını kaydetti. Bu kursları başarıyla bitirenlere Milli Eğitim Müdürlüğünce mesleki sertifika verileceğini ifade eden Yeldan, buradaki iş atölyelerinde üretilen ürünlerin satılacağını ve gelirinden mahkumlara da pay verileceğini söyledi,

Cezaevindeki sosyal imkanlardan, cezaevi koşullarına uyum sağlayan mahkumların yararlanabileceğinin altını çizen Yeldan, zaman içerisinde gösterilen tavırlar doğrultusunda, uyumlu mahkumların futbol ve diğer spor sahaları ile sosyal etkinliklerden yararlanabileceklerini bildirdi.

ÇETELEŞMEYE İZİN YOK

Burada uygulanacak eğitim programlarının, mahkumların sürekli olarak düşünmesinin önüne geçerek, suç eğilimini azaltacağını belirten Yeldan, şöyle konuştu:

“Cezaevinin en büyük özelliklerinden biri de çeteleşmeye izin vermemesidir. Diğer cezaevlerinde aynı koğuşlarda kalan ve aynı suça eğilimli kişiler, buralarda çete oluşturuyorlar ve dışarı çıktıklarında da birlikte suç işlemeye devam ediyorlar. Ancak bizim uygulamamıza göre aynı suça eğilimli kişiler, bir arada kalamayacak. Gruplandırmaları buna göre yapacağız. Bir modülde bir hırsızlık suçlusu varsa, aynı suçtan birisi oraya konulmayacak.”

Yeldan, cezaevinde mahkumların nerede kalacağı ve hangi programlara tabi tutulacağının, cezaevi bünyesinde oluşturulan İdari Gözlem Kurulunca kararlaştırılacağını sözlerine ekledi.

Cezaevi psikologu Pınar Akbaş da mahkumlarla ilgili yapılan uygulamalar hakkında bilgi verdi.



Hürriyet
Yayın Tarihi : 14 Mart 2007 Çarşamba 12:52:25


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?