3 Türk inşaat şirketinin 400 Belçikalıyı 20 milyon euro dolandırdığı iddia edildi

Belçikalılar’a Kemer’de tenis kortlu siteden daireler sattıklarını söyleyip 20 milyon euro aldıktan sonra kayıplara karışan üç şirket krize neden oldu.

Olay, AB Komiseri Olli Rehn’e kadar gitti

Antalya’da apartman daireleri satın almak için giriştikleri proje çerçevesinde dolandırıldıklarını ileri süren 400 kadar Belçikalı, Hasselt kentinde bir toplantı düzenleyerek izleyebilecekleri adli yolları değerlendirdiler. Ülke basınında son günlerde geniş olarak yansıtılan iddialara göre, yüzlerce Belçikalı, 2006 yılında başlatılan projelerle, Antalya’da daireler satın almak üzere sözleşmeler imzaladı ve paralar ödedi. Belçika’nın ünlü milli tenisçilerinden Sabine Appelmans, bir emlak şirketinin yürüttüğü projeye sponsorluk yaptı. Limburg bölgesindeki emlak şirketinin bazı apartmanları aynı anda birkaç kişiye sattığı, inşaatların bitirilmediği ve şirketin iflasının söz konusu olduğu ileri sürüldü. Hasselt’teki toplantıya katılan Belçikalılar, 3 ayrı site projesinin kendilerine sunulduğunu anlattılar. Söz konusu projelere 50’şer bin euro ödeyerek katılan Belçikalılar, ilk proje kapsamında inşa edilen dairelerin aynı anda birkaç kişiye satıldığını, diğer iki projede ise sözü edilen sitelerin yapımına başlanmadığını ve ortada toplam 20 milyon euroluk bir dolandırıcılık olduğunu söylediler.

Roger Vanwinkel isimli bir Belçikalı, projelere katılarak toplam 10 daire için 550 bin euro ödediğini, tapuları alamadığını ve parasının iade edilmediğini öne sürdü. Federal Polis komiseri Rudi Van Poele, aldığı başka bir şahsa daha satıldığının ortaya çıktığını anlattı. Rudi Van Poele, dolandırıcılık olayının Avrupa Parlamentosu ve AB’nin genişlemeden sorumlu komiseri Olli Rehn’e iletildiğini, Belçika Dışişileri Bakanı Karel De Gucht’e ve İstanbul Başkonsolosluğuna mektup yazılarak şikayetlerin anlatıldığını söyledi.

Birbirlerini dolandırdılar

Dolandırdığı ileri sürülen üç şirketten biri olan Antalya’daki UZAŞ İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Güney ise, kendilerinin de mağdur edildiğini savundu. Güney, “Belçikalılar’dan parayı alan da konutları satan da bu iki firma. Biz müşteriden ne para aldık, ne satış yaptık. Belçikalılar Belçikalıları dolandırdı” dedi. Güney, şunları söyledi: “AIC’nin 3’te 1’i UZAŞ, üçte 1’i Azur, diğer 3’te 1’i de İspanyol JPI’ya ait. Anlaşmamız, sadece gelen müşterileri karşılayacağımız yönünde. Müşteriden paraların alınması ve dairelerin satılması işi diğer iki firmaya ait. UZAŞ olarak 28 milyon 50 bin euro’ya AIC’ye projeyi sattık. Sözleşmeye göre 21 milyon euro’luk hakediş ödemesi yapmaları gerekiyor. AIC’nin bize yaptığı ödeme 15 milyon euro civarında. 5.5- 6 milyon euro’luk hakedişimiz ödenmedi. Bu ödemenin aksaması, UZAŞ olarak bizi sıkıntıya soktu.”