Altın Portakal isim değiştiriyor

Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin desteğiyle Antalya Kültür Sanat Vakfı (AKSAV) tarafından düzenlenen, 46. Antalya Uluslararası Film Festivali'yle ilgili görüşlerin alındığı Festival Danışma Kurulu Toplantısı AKM Perge Salonu'nda yapıldı.

AKSAV Genel Sanat Yönetmeni Vecdi Sayar, toplantıda yaptığı konuşma sonunda yöneltilen sorular üzerine, festivalinin adının Antalya Film Festivali olarak değiştirilmesi önerisinde bulunduklarını belirterek, "Antalya isminin öne çıkarılması gerekir. Ayrıca böyle yapmakla Altın Portakal adını kaldırmış olmuyoruz. Ödüller ulusal ve uluslararası alanlarda Altın Portakal olarak verilecek" dedi. Eski Antalya Belediye Başkanlarından Selahattin Tonguç ise, film Festivali'nin ilk dönemlerinde adının 'Antalya Film Festivali' olduğunu, 'Altın Portakal'ın ise festival içindeki yarışmaları ifade ettiğini söyledi.

Toplantıya AKSAV Kurucu Üyeleri, kamu kurumu, meslek odaları, sivil toplum örgütü, üniversite, vakıf, dernek temsilcileri, sanatçılar, Türk Sinema Platformu'ndan konuklar katıldı. Geniş katılımlı toplantının açılış konuşmasını yapan AKSAV Yönetim Kurulu Üyesi ve Danışma Kurulu Başkanı Hüseyin Şanlı, film festivalini halkla bütünleştirmenin ana hedef olduğunun altını çizdi.

Şanlı, festivalin beş ilçeye yayılması için Antalyalıların bilgi, görüş ve tecrübelerine ihtiyaçları duyduklarını belirtti ve bu amaçla festival yönetiminin 46'ncı festivalle ilgili olduğu kadar geleceğe yönelik kararlarını da Antalyalılarla birlikte almak istediklerini vurguladı. Şanlı'nın açış konuşmasının ardından AKSAV Genel Sanat Yönetmeni Vecdi Sayar ve AKSAV Genel Müdür Vekili Göksel Kumsal festivalin bu yılki konseptine ve alınan bazı kararlara ilişkin açıklamalarda bulundular.
Vecdi Sayar Danışma Kurulu'nu özellikle kendisinin de istediğini, bir kentte iş yapmanın başlıca koşulunun kentin aydınları ve sahipleriyle birlikte mümkün olacağını belirtti.

Sayar, bazı işlerin uzmanlarla halledilebileceğini, ne var ki ortak hedeflerin ancak kent sakinleriyle birlikte gerçekleştirilebileceğini dile getirdi. AKSAV yönetiminin film festivali dışındaki sanat etkinliklerine de yer vereceğini anlatan Vecdi Sayar, kasım ayında gerçekleştirilecek 'Piyano Festivali' ve ilkbaharda düzenlenecek
'Şiir Sempozyumu'na yeni etkinliklerin ekleneceğini bildirdi. Festival Danışma Kurulu'nun iki ayağından biri olan sinema sektörü temsilcileri ile de festivalin çok yönlü olarak tartışıldığını, sinemacılarla ortak düşünceler üretildiğine dikkat çeken Vecdi Sayar, Antalya Film Festivali'nin Türkiye'nin en köklü, sinema sektörü ile en çok kaynaşmış festivali olduğunun altını çizdi.

Toplantıda, 'Altın Portakal' isminden vazgeçilip geçilmediğine ilişkin sorular üzerine bir açıklama yapan Vecdi Sayar, festivalin adının 'Antalya Uluslararası Film Festivali' olmasını önerdiklerini, ulusal ve uluslararası kategorilerdeki ödüllerin adının ise 'Altın Portakal' olarak kalacağını bildirdi. Sayar önerinin gerekçesini şu şekilde açıkladı:

"Cannes Film Festivali'nin ödülü Altın Palmiye, Berlin Film Festivali'nin ödülü Altın Ayı, Venedik Film Festivali'nin ödülü Altın Aslan, Locarno Film Festivali'nin ödülü Altın Leopar, Rotterdam Film Festivali'nin ödülü Altın Kaplan. Kentin adı uluslararası basın kuruluşları aracılığı ile dış dünyaya duyurulacak, Antalya isminin öne çıkarılması gerekir. Ayrıca böyle yapmakla Altın Portakal adını kaldırmış olmuyoruz. Ödüller ulusal ve uluslararası alanlarda Altın Portakal olarak verilecek."

Antalya'nın hafızasının zayıf olduğunu dile getiren Selahattin Tonguç, Film Festivali'nin ilk dönemlerinde adının 'Antalya Film Festivali' olduğunu, 'Altın Portakal'ınsa festival içindeki yarışmaları ifade ettiğini vurguladı. Festival içinde Altın Portakal Şiir ve Öykü Yarışmalarının da yapıldığını belirten Tonguç, festivalin uluslararası alana çekilmesinin kendi döneminde düşünüldüğünü, bu amaçla Uluslararası Festival Birliği'ne katıldıklarını, ancak askeri rejimler yüzünden bu amacın gerçekleşemediğini
bildirdi.

"ÜÇ BİN KİŞİYE FESTİVAL YAPMAYACAĞIZ"

AKSAV Genel Müdür Vekili Göksel Kumsal ise konuşmasında Antalya Uluslararası Film Festivali'nin Türk Sineması'nı bütün yönleriyle kucaklayan ve üç bin kişiye hitap eden bir festival olmayacağını belirtti.

Önümüzdeki günlerde yerel basın temsilcileri ile de özel bir toplantı yapılıp, medya yöneticilerinin ve çalışanlarının da görüşlerinin alınacağını kaydeden Göksel Kumsal, açık havada dev perdeler kurularak gösterilecek filmlerin Antalya'nın beş ilçesinde 46 yerde izlenebileceğini de sözlerine ekledi.