An-Deva Hayat, hayat veriyor!

An-Deva Sağlık Grubu bünyesinde bulunan ve Kardiyoloji ve kardiyovasküler cerrahi ağırlıklı olarak hizmet veren An-Deva Hayat Hastanesi yaptığı takviyeler ve donanımları basın mensuplarıyla paylaştı.

An-Deva Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Karakayalı düzenlediği basın toplantısında An-Deva Hayat Hastanesi olarak yaptıkları atılım ve oluşturdukları donanımlı ekibi basın mensuplarına tanıttı.

An-Deva Hayat Hastanesi’nde düzenlenen toplantıda konuşan Mehmet Karakayalı, 2000 yılında An-Deva Sağlık Grubu bünyesine katılan An-Deva Hayat Hastanesi’nin 2001 yılından itibaren Antalya'nın ilk tek kalp hastanesi olduğunu belirterek, “Kardiyoloji ve kardiyovasküler cerrahi ağırlıklı çalışan hastanemiz giderek artan hizmet kalitesi verimliliği ile herkesin beğenisini toplayarak yoluna devam etti. 2001 yılından itibaren ortalama 21 bin anjiyo, 3 bin 500 ameliyat gerçekleştiren kurumumuz, artan potansiyel karşısında daha iyi hizmet verebilmek için 2004 yılında An-deva kalp merkezini açtı. Ardından 2. anjiyo cihazını kurarak yine Antalya'da bir talep üzerine mevcut imkanların yetersizliği göz önünde tutularak ek bina inşaatına biri Flat olmak üzere 2 anjiyo, 2 yeni modern ameliyathane toplam 8 yoğun bakım yatağı ve çoğu tek kişilik olmak üzere 65 yatak kapasiteli modern ferah ve rahat odalarda bölge halkına hizmet vermeye hazırız. Ayrıca yaptığımız takviyelerle daha güçlü ve daha donanımlı bir ekip oluşturduk. Kardolojide Prof. Dr. Mustafa Şan, Doç. Dr. Hasan Pekdemir, Dr. Mahir Avkaroğulları, Dr. Ahmet Atalay: Kardiyovasküler Cerrahide Dr. Afşin Yaveri, Dr. Ömer Aksoy; Anestezide Dr. M. Akif Genç uzmanlarımızla yeni bir atılım daha gerçekleştirdik” dedi.

Andeva Hayat Hastanesi Kardoyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şan ise yaptığı açıklamada uzman bir ekiple Antalya ve bölge halkının hizmetinde olduklarını belirterek, kalp konusunda An-Deva Hayat Hastanesi’nin önemli bir merkez olduğunu kaydetti.

Açıklamasında Koroner arter hastalığı hakkında da bilgiler veren Prof. Dr. Şan, “Ülkemizde 2 milyon 800 bin koroner kalp hastası olduğu tahmin edilmektedir. Yıllık 200 bin ölümden sorumlu olduğu düşünülmektedir. Bu hızla artmaya devam ederse ülkemizde 2020 yılında 5 milyon 600 bin koroner hasta olacağı tahin edilmektedir. Kalp ve damar hastalıklarından ölümler azalmakta ise de sağ kalım oranlarının yükselmesi ve nüfusun yaşlanması nedeniyle hasta sayısı artmaktadır. Koroner arter hastalığını önlemek ve riskini saptamak mümkündür. Sigara şeker hastalığı hipertansiyon, kolesterol, şişmanlık hareketsiz yaşam tarzı ve psikososyal stres hastalığın oluşumunda önemli risk oluşturmaktadır. Sigara hem kalp hastalığı hem de kalp dışı hastalıklarda önemli bir ölüm sebebidir. Dünya nüfusunun 2025 yılında 1 milyar 600 bininin sigara kullanacağı tahmin edilmektedir. Yıllık ölümlerin 10 milyona ulaşacağı beklenmektedir. Sigara kalp hızını tansiyonu arter spazmını kötü kolesterolü artırır, damar iç duvarını bozarak pıhtı ve tıkanmalara sebep olur. Sigara kullananlar, normal insanlara göre 2-4 kat daha fazla kalp krizi geçirir. Sigara bırakılınca kalp hastalığı relatif riski yüzde 36 azalır. Ülkemizde erişkin her üç kişinden birinde hipertansiyon olduğu tahmin edilmektedir. Sigara ve alkolün kesilmesi kilo verilmesi tuz alımının azaltılması ve belenme tarzının değiştirilmesiyle hipertansiyonluların çoğunluğu tedavi edilebilmektedir. Koroner kalp hastalığının önlenmesi sigaranın kesilmesi alkolün azaltılması kan basıncının iyi kontrolü kolesterol yüksekliğinin tedavi kilonun azaltılması hareketli bir yaşam tarzı ve stresle başa çıkma yolları ile koroner kalp hastalıklarının önlenmesi ve tedavisi mümkündür. Toplumsal katılımla ülkemizde kalp hastalıkları ve ölümler azaltılabilir” diye konuştu.