Bugünlerde Antalya'da yeni başkanların bir kadrolaşma hareketine girip girmeyeceği mevzusu konuşuluyor. Hatta bazı gazetelerde çalışan sözde gazeteciler basın bürolarına kapağı atabilmek için başkanlara, 'değiştirin bunları' baskısı yapmaya başladı. Tabi bu yayınlar çalışanlara karşı art niyetli olanlara güç veriyor.

Özellikle başkanları değişen belediyelerde çalışanlara 'rahat olun' güvencesi verilse de, bir taraftan personel servisleri birimlerde çalışanların listelerini çıkarmaya başladı bile. İşte bu durumu fark eden çalışanlar ciddi bir huzursuzluk yaşıyor. Kim ne derse desin, ne tür güvence verilirse verilsin aşama aşama özellikle AKP'li belediyeler de personel operasyonu yapılacağını tahmin ediyorum.

Ben Menderes Türel'in Büyükşehir kadrolarında ciddi bir kıyıma gideceğine inanmıyorum. Erdal Öner için aynı şeyi söyleyemeyeceğim ama. Menderes konusunda beni endişeye sevk eden tek şey parti baskısıdır. Menderes Türel içimizden biri olduğu için huyunu suyunu nerede ne yapacağını az çok biliyoruz. Parti baskılarına boyun eğeceğine pek ihtimal de vermiyorum açıkçası. Bana gücenmesin ama aynı güveni Erdal Öner için duymuyorum. Aday adaylığı sürecinde ve başkan olduktan sonra Erdal Bey'de beni endişelendiren bazı değişiklikler görüyorum.

Kepez Belediye Başkanı Erdal Öner eskiden bana 'Mevlut Ağabey' diye hitap ederdi. Başkan olduktan sonra 'ağabey' kelimesi bir anda 'bey' oluverdi. Dünle bugün arasında ne değişti acaba? Ben de bir değişiklik olmadığına göre o zaman Erdal Öner değişti. Haa bana 'ağabey' veya 'bey' denilmesinden asla ne keyif alırım, ne de rahatsız olurum. Erdal Öner benim için, ilk tanıdığım gün neyse bugün de yarında aynı olacak. Belki de birisi ona başkan olduktan sonra kimseye 'ağabey deme küçülürsün' demiştir.

Mesela Menderes Türel dün 'Mevlütçüğüm' diyordu, bugünde aynısını söyleyebiliyor. Oturduğu koltuğu dolduran, hazmeden insanlar her zaman o koltukta başarılı işler üretirler. Bu yazıyı Erdal Öner'i kırmak veya başka bir amaç için yazmıyorum. Hatta bu eleştiriyi Erdal Öner'in olumlu olarak algılamasını rica ediyorum. Kendisine her zaman doğru yapacağına inandığım her konuda kalemimle destek olacağım. Ama yanlış yaparsa tıpkı şu anda olduğu gibi eleştirimizi açık yüreklilikle yapacağız.

Hizmetler ve verilen sözler noktasında her iki başkan içinde aceleci değiliz. Sabırla ne yapacaklarını bekliyoruz. Yeter ki hizmet üretsinler. Antalya için doğru bir proje, iş ürettikleri zaman çekinmeden ben onların yağdanlığı da olurum. Ama yanlış yaparlarsa da 'ağabey', 'bey' tanımam en ağır şekilde önce ben eleştiririm. Bizim hiç kimseyle çıkar ilişkimiz yok, takıntımız, korkumuz yok. Belki de rahatlığımız, cesur olmamız bundan dolayıdır. Siz siz olun neyseniz o olmaya çalışın. Unutmayın; makamlar, yer, yurt dünyalıktır ve gelip geçicidir. Ama gerçek dostluklar yapılan doğru hizmetler her zaman kalıcıdır. Mutlu hafta sonları.