1
Mayıs
2024
Çarşamba
ANTALYA

Antalya'nın ilk şarabı

Akdeniz bölgemizin ilk şarabı, Antalya’nın Elmalı yaylası bağlarından üretildi. “Lykia” markalı şaraplar, şimdilik iki çeşit. Hiç de fena değiller üstelik...

Eskişehir’in en popüler mekanlarından Hayal Kahvesi’nde yemeğimizi yerken, dev taş binanın yüksek tavanlarına hayranlıkla bakışımı gören kompleksin müdürü, “Burası eskiden şarap fabrikasıydı” dedi. “Ünlü Aral ailesinin şaraphanesini aldığımızda metruk durumdaydı. Bu hale getirmek için epey masraf ettik.”
Dev tesis, 1980’lere kadar çalışmış ve bölge üzümlerini değerlendirerek şarapseverlerin damaklarını şenlendirmişti. Tıpkı bir zamanlar Bilecik’te, Ordu’da, Adana’da, Gaziantep’te, Kırklareli’de ve daha birçok şehirde olduğu gibi... Devletin gerek vergi politikası, gerek Tekel idaresi yoluyla şarabı desteklediği Cumhuriyet’in ilk dönemlerinde, Türkiye’nin dört bir yanı şaraphanelerle doluydu ve buralardan yüzlerce çeşit şarap çıkıyordu. 

Yaylalar uygun
Gel zaman git zaman, Tekel çok ucuz fiyatlarıyla haksız rekabet yaptı, özel sektör bira sektörüne girerek en ucuz içki olan şaraba daha ucuz bir alternatif çıkardı, ilkel bağcılığımız asma biti hastalığının salgınıyla geriledi ve zamanla ilkel kalan bu şaraphanelerin çoğu kapandı.
1980’lerde turizmin canlanması ve kentlerde sosyal hayatın renklenmesiyle birlikte şaraba “hayat öpücüğü” kondurulduğunda, ülkenin şarap dünyası hayli budanmış, hayli kurumuştu. Şarapçılığımız Tekirdağ, Ankara, İzmir, Tokat, Elazığ ve Denizli’ye hapsolmuştu. Üstelik buralarda da Tekirdağ dışında çok az üretici kalmıştı.
Neyse ki topraklarının büyük bölümü bağcılık ve şarapçılığa uygun dev ülkemizde, şarapçılık bu sınırlı coğrafyanın dışına çıkmaya başladı. Bursa ve Manisa’nın ardından, Antalya’nın ilk şarabı da geçtiğimiz günlerde piyasaya çıktı...
Aşırı sıcak iklime sahip olan Antalya, normalde tatlı şaraplar dışında şarap yapımına uygun değil. Ama serin iklimli yüksek yaylalara çıkınca durum değişiyor. Nitekim Antalya’nın ilk şarabını yapan Burak Özkan da, Elmalı ilçesinin 1000 metreyi aşan rakımında bağlar yapmış.
1998’de 1050 metredeki Arykanda bağında Kalecik Karası, Şiraz, Cabernet Sauvignon, Merlot ve Chardonnay; 2004’te de 1100 metredeki Kızılbel bağında Öküzgözü, Boğazkere, Malbec ve Pinot Noir üzümlerini dikmiş. Pek çok yeni üretici gibi önce şarap tesisi kurup köylüden üzüm almak yerine, doğru olanı yapmış, önce bağını dikip olgunluğa ermesini beklemiş ve tesisini sonra kurmuş.

Milliyet
Yayın Tarihi : 26 Ocak 2009 Pazartesi 00:27:01


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?