1
Mayıs
2024
Çarşamba
ANTALYA

ATSO'dan vergi şampiyonlarına ödül

ATSO'DAN VERGİ ŞAMPİYONLARINA ÖDÜL

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Kasım Ayı Olağan Meclis Toplantısı'nda 2008 yılı itibariyle Kemer, Korkuteli, Elmalı, Serik, Gazipaşa ve Akseki'de faaliyet gösteren üyelerinden Gelir ve Kurumlar Vergisi Birincileri ödüllendirildi.

Törende vergi şampiyonları plaketlerini ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Osman Budak, ATSO Meclis Başkanı Ali Rıza Akıncı, ATSO Meclis Başkan Vekili Ali Bahar ve Meclis Katip Üyesi Rıfat Çelik'in elinden aldı. Törende ayrıca uluslararası bir kahve markasının distribütörleri arasında yaptığı değerlendirmede en başarılı şirket seçilen ATSO Meclis Üyesi Betül Demirok'a Başkan Budak tarafından özel ödül verildi.

Toplantıda bir konuşma yapan ATSO Başkanı Budak, "İlçelerimizde vergi ödülü alan üyelerimiz bizim için ayrı bir önem taşımaktadır. Herkes büyük illere koşarken onlar ilçelerimizin kalkınmasına katkı yapmaktadırlar. Bu nedenle bütün Antalya onlara özel olarak teşekkür borçludur. Ödül alan üyelerimizin nezdinde vergisiyle, aidatıyla Antalya'ya gelir kazandıran, Odamızı var eden üyelerimize bir kez daha teşekkür ediyorum" dedi.

İl düzeyinde gelir vergisi rekortmenlerimiz Türkiye sıralamasında ilk 100'e yaklaşmışlardır diyen Budak, "Yakın zamanda ilk 100 içine girmelerini temenni ediyoruz. Bir başka özel kutlama ve teşekkür de Meclis Üyemiz Betül Demirok'undur. Sara Lee kahve markasının Prag'da yapılan distribütörler toplantısında en başarılı şirket seçilmiştir. Bu nedenle şirketin gelecek yılki toplantısının da Antalya'da yapılmasına karar verilmiş. Arkadaşımızın başarısıyla gurur duyduk. Kendisini yürekten kutluyorum. Bu tür başarılar Antalya'nın ticaretine, tanıtımına yapılan en güzel katkıdır. Bu başarının devamını diliyorum."

GRİP VE GDO

Konuşmasında ATSO'nun faaliyetleri ve ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Budak, şunları kaydetti: "Özellikle bu dönemde sağlık en önemli konu haline geldi. Gerçi Antalya'da grip riski iklim sayesinde diğer bölgelere göre çok daha az, ama yine de herkesin dikkat etmesi gerekiyor. Bilim adamları aralık ve ocak ayını ülke genelinde riskli ay olarak görüyorlar. Gündemden düşmeyen ve çok tartışılan aşı konusunda hepimizin kafası çok karıştı. Sağlık sektöründeki arkadaşlarımız bu konuda

Meclisimize bilgi verebilirler. Söz sağlıktan açılmışken, hem sağlığı hem de tarım sektörümüzü yakından ilgilendiren genetiği değiştirilmiş organizmalar konusu da aslında grip kadar önemli konu. Tarım Bakanlığı yönetmelik çıkarınca hepimiz olayın farkına vardık. Maalesef bu konuda çok tartışılmadı. Türkiye'de bu konularda ortaya bir bilimsel rapor da çıkmıyor. En hayati konular basında iki satır, televizyonda iki dakika tartışılıyor ve unutuluyor. Dün akşam Ziraat Bankası ve Borsanın ortaklaşa düzenlediği yemekte GDO tartışmalarından sonra kırma harnut yemi fiyatı iki katına diğer yemler ise yüzde 10 - 20 civarında zamlanmış. Yine geçen hafta boyalı mandalina diye bir konu ortaya atıldı, bazı televizyonlarda meyveler gösterilip, boyalı meyve fırtınası koparıldı. Tam üreticinin hasat ve satış zamanında bu tür haberler fiyatları olumsuz etkiledi. Bu aslında Türkiye'nin halen yazılı kültür toplumu olmadığını gösteriyor. Hiçbir alanda bir tane uzmanlık raporu yok, sadece ayaküstü konuşmalar var. Dolayısıyla her konuda ciddi bir iletişim sıkıntısı yaşanıyor" diye konuştu.

KRİZE KARŞI BİRAZ BAĞIŞIKLIK KAZANILDI

Budak, "Komite raporlarına bakıldığında, sektörel sorunlar konusunda, genel olarak bir rahatlama denilemez, ama bir alışma ve sakinleşme dönemine girdiğimiz görülüyor. Artık krize karşı biraz bağışıklık kazanıldı, piyasalar da bütün dünyada daha sakin bir halde. Amerika ve Avrupa'dan sonra Japonya'da da iyileşme belirtileri ortaya çıktı. Gerçi geçen hafta dünya borsaları iyileşmenin yavaş olacağı kaygısıyla düşüşe geçti, ama bu düzeltme zaten bekleniyordu. Hatta çok daha sert bir düşüş bekleniyordu.

Tabii halen iyileşme nasıl olacak bilinmiyor. Gelişmiş ülkeler buraya kadar iyileşmeyi sektörel desteklerle sağladılar. Özellikle otomobil ve konut sektörüne büyük destek verildi. Krizden çıkış bu iki sektörle oldu. Bundan sonra ise düşük faizden başka destek kalmadı. Bu nedenle ani bir değişim olmadıkça yaz aylarına kadar dünyada düşük faiz politikalarının devam etmesi bekleniyor. ABD ve Avrupa'da sinyaller bu yönde olunca bizde de Merkez Bankası çeyrek puan indirime gitti. Bildiğiniz gibi, Merkez

Bankamız iki faiz oranı uyguluyor. Borç alma faizi yüzde 6,5, borç verme faizi ise yüzde 9. Dolayısıyla bu faizler banka faizleri üzerinde dolaylı bir etkiye sahip. Elbette faiz indirimleri yararlı oldu, ama bundan en çok faydayı bankalar sağladı. Çünkü faizler düştükçe eski yüksek faizlerden kredi almış olanlar zarar ediyor, bankalar ise kar ediyor. O yüzden kriz bankalara uğramadı. Bununla beraber takibe düşmüş alacaklar 20 milyar liraya yükselmiş durumda. O nedenle bankalar da temkinli olmaya devam ediyorlar."

ANTALYA'DA 589 MİLYON LİRALIK BİR KREDİNİN TAKİBE DÜŞMÜŞ

Antalya'da da 589 milyon liralık bir kredinin takibe düştüğünü belirten ATSO Başkanı Çetin Osman Budak, "11 milyar lira kredi alınmasına göre bu miktar yüksek değildir. Takibe düşme oranında Antalya 41. Sıradadır. İlimizde kişi başına nakdi kredi kullanımı 5.600 TL, kişi başına takibe düşmüş alacak ise 317 TL'dir. Turizm, tarım, hatta inşaatta ve tüketici kredilerinde bankalar açısından çok büyük bir sorun görülmemektedir. Buna rağmen bankalar kısa vadeli kredi vermeyi tercih etmektedir. Nitekim kredi kullanımı halen sınırlıdır. Ağustos ayından bu yana konut kredileri bir artış göstermiştir. Ekonomide sevindirici bir gelişme Ekim ayı ihracatının yüzde 4,6 gibi bir oranla da olsa artışa geçmiş olmasıdır. Sanayi üretimi çok az bir iyileşme içindedir. Buna karşılık Organize Sanayi Bölgemizde 2009 Ekim ayı elektrik tüketimi, 2008 yılının aynı ayına göre yüzde 19 artış göstermiştir. On ayda yüzde 2,4 azalmanın yerini artışa bırakmış olması olumlu bir gelişmedir" dedi.

İHA
Yayın Tarihi : 24 Kasım 2009 Salı 14:57:01
Güncelleme :24 Kasım 2009 Salı 15:17:30


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?