Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Antalya'nın Belek beldesinde bulunan Dinler Bahçesinde Hoşgörü El Sanatları Merkezi'nin açılışını gerçekleştirdi. Günay, 4'üncü Belek Turizm Paneli'ne katıldı.

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Antalya'nın Serik İlçesine bağlı Belek beldesindeki Belek Turizm Yatırımcıları Birliği (BETUYAP) içerisinde bulunan Hoşgörü El Sanatları Merkezi ve Mihri Modaevinin açılışını gerçekleştirdi. Merkezin açılış kurdelesini kesen Günay, içeride bulunan el sanatlarının sergilendiği stantları gezdi.

Bakan Günay, ardından Antalya Valisi Alaaddin Yüksel, BETUYAP Başkanı Cemil Uğurlu ile birlikte Belek Limak Arcadia Otel'de 'Spor Turizmi ve Belek' başlığıyla bu yıl 4'üncüsü düzenlenen Belek Turizm Paneli'nin açılışına katıldı. Panelin açılış konuşmasını yapan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Türkiye'nin 25 yıl önce hayal bile edemediği bir başarıyı paylaştıklarını söyledi.

Türkiye'nin geleneksel yaşam tarzını turistlere sunmakta ciddi sıkıntılar yaşadığını anlatan Günay, şöyle konuştu: "Türkiye, günlük yaşamı gelen ziyaretçi ile paylaşma konusunda İtalya, İspanya ve Fransa'nın gerisinde yer alıyor. Bizim ziyaretçilerimiz otellerimizden çıkıp arkadaki kasabaya gittikleri zaman keyif almıyor. Antalya bölgesinde bu konuyu özellikle paylaşmak istiyorum."

Belek beldesinin dünyanın önemli destinasyonlarından bir tanesi olmasına rağmen oteller bölgesinde sunabilecekleri bir kasaba olmadığına dikkat çeken Günay, sözlerine şöyle devam etti: "Bunları da turizmin içerisine kattığımız zaman o temel yakınma ortadan kalkacak. Turist sahile gidiyor, konaklama tesislerinden çıkmıyor. Niye çıksın ki? Dışarıda güzel yerleşim alanları yaparsak bugün elde ettiğimiz gelirin çok daha fazlasını elde ederiz."

Manavgat İlçesine bağlı Side beldesinde turizm ve yerel yönetimlerin ele ele verip sahile inanılmaz güzel bir düzenleme yaptığını söyleyen Günay, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bütün otellerin duvarlarını yıkarak bir bütün hale gelmiş. Otellerin bahçeleri artık görünüyor. Duvarların yıkılması nedeniyle 4 kilometrelik sahilde keyifle yürünülebilecek bir mekan ortaya çıkarılmış. Bambaşka bir Side ortaya çıkmaya başlamış."

YEREL YÖNETİCİLERE BAKAN'DAN UYARI

Turizmin bir bütün olduğunu anlatan Günay, burada otel yapan arkadaşların kazanmadığını burada domates satan, yumurta, süt satanın kazandığını söyledi. Bu nedenle hep birlikte işbirliği yapmak gerektiğini anlatan Günay, şunları söyledi: "Yani gelen insanların arkadaki kasabaya gidip çay içmeleri, tatlı yemeleri gerekiyor. O zaman turizmin bereketini halka yaymayı sağlayabiliriz. Turizmciler deniz kıyısına yatırım yapacaklar biz de sokaklarımızı düzeltmeden, evimizin balkonuna bir çiçek bile koymadan para

kazanacağız. Böyle bir bolluk yok. Bunu yerel yönetici arkadaşların dikkatine sunuyorum."

2008 yılında, dünyada oluşan küresel kriz ve salgın hastalıklar nedeniyle turizmde büyük bir kaygı yaşadıklarını hatırlatan Günay, turizmcilerle el ele verip sıkıntılı bir yılı başarıyla geride bıraktıklarını anlattı.

BAŞBAKAN'IN SARKOZY'E SÖYLEDİĞİ SÖZLE GURUR DUYDUM

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Fransa ziyaretinde yaşadığı bir konuşmayı anlatan Günay, "Başbakan Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'e 'Biliyormusunuz dünyanın önde gelen 10 turizm ülkesi içerisinde yer alan Türkiye geçen yılı turizm rakamları anlamında pozitif olarak kapatan tek ülkedir' diyerek arkasına yaslandı. Bu sırada ben büyük bir gurur duydum. Bu sözün kahramanları Türk turizmcileridir" dedi.

Türkiye'de turizm yatırımcılığının ne kadar zor bir iş olduğunu iyi bildiğini belirten Günay, dün ziyaret ettiği bir golf sahasının 12 yıllık bir mücadele sonucunda açılabildiğini öğrendiğini dile getirerek, "Bu iş politika gibi aşkla, sabırla yapılır' ifadesini kullandı.

Dünyanın 2009 yılında turizm rakamlarında eksiye giderken Türkiye'nin gelen ziyaretçi sayısı itibariyle 2009'u artıyla kapattığını hatırlatan Günay, "Antalya sanırım son 5 yılın en iyi 3 ayını yaşıyor. Bu yıl Antalya için 10 milyon turisti bekliyoruz" dedi.

Antalya'yı, deniz, kum, güneş üçlüsünün dışında başka bir alanda da dünyada bilinen bir yere getirmek istediklerini belirten Günay, "Avrupa'daki golf sahaları binlerle ifade ediliyor. Bu nedenle Antalya'nın var olan bu potansiyelini biraz daha yukarılara çekmemiz gerekiyor" diye konuştu.

TURİZM DE İŞİN KOLAY KISMINDAYIZ

2003 yılında Türkiye'ye gelen ziyaretçi saysı 13 milyon iken günümüzde 27 milyona ulaştığını anlatan Günay, şöyle konuştu: "Sayı artıyor ama sayının artması yetmiyor. Gelen kişilerden Türkiye'nin elde ettiği gelirin de artması gerekiyor. Bu nedenle golf, spor, kültür, sağlık, kongre, termal turizm gibi alanlara da turisti çekebilmeliyiz. Biz henüz işin kolay kısmındayız. En kolay yapılabilen kitle turizmidir."

Türkiye'nin turizm potansiyelinin çok sınırlı bir kesimini kullandığını anlatan Günay, "Türkiye henüz olması gerekenin çok gerisinde" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Yaptıklarımızla övünmeliyiz ama yetinmemeliyiz. Ben İstanbul'un 15 milyona çıkmasını istiyorum. Antalya'nın da var olan potansiyelinin kalitesini koruyarak bunu iyi idare etmek önümüzdeki temel hedeflerden bir tanesidir."

PANELDE MESSİ DAMGASI

Bakan Günay'ın konuşmasının ardından gerçekleştirilen 'Spor Turizmi ve Spor Endüstrisi' konulu panelde Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürü Cumhur Güven Taşbaşı'nın 'Lionel Messi'yi Antalya'ya getirebilir miyiz?' şeklindeki sorusunun ardından konuşan Fenerbahçe Eski Başkanı Ali Şen, bu konuda görevin bakanlığa düştüğünü söyledi.

Şen, konuyla ilgili şunları söyledi: "Adamın soy adı güzel. Allah'ın verdiği bir lütuf. Messi inanılmaz bir yaratık. Çok iyi bir insan. Messi'yi Tyan turizmin bereketini halka yaymayürkiye'ye getirmek zor çünkü 30 milyon dolar kazanıyor. Messi'yi getirmek çok kolay çünkü Türk Hava Yolları sponsoru."