İktidar partisinin Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ile ana muhalefet partisinin Muratpaşa Belediye Başkanı Süleyman Evcilmen arasında bir süredir devam eden anlaşmazlık siyasi rekabetin de dışına çıkmış durumda. Türel, Evcilmen’in engellemeleri nedeniyle Antalya’ya yapılacak hizmetlerin aksadığını öne sürüyor, “Hizmet yapabilmemiz için gereğinin yapıldığını” söylüyor. Başkan Süleyman Evcilmen’le konuşurken, “Nedir bu konunun özü. Gerçekten hizmetleri engelliyor musunuz” diye sordum ve bin ah işittim: “Ben 48 caddesi elinden alınmış bir belediyenin başkanıyım. Düden Projem engellendi, yetmedi Kundu Kemerağzı bölgesi elimizden alındı. O da yetmedi ilan ve reklam vergilerinin tümü, aydınlatma vergilerinin tümü, havaalanı bölgesi elimizden alındı. 440 dönümlük yeşil alanımız gitti, botanik bahçesine el konuldu. Benim reaksiyonlarım bunlara. Allah aşkına bunları yazki vatandaş bilsin. Çalkaya bölgesi Muratpaşa’nın gelişim bölgesi. 21 otel var. İmar müdürü bile olmayan bir belediye’ye bağlanır mı allah aşkına. Bu cinayettir.” Evcilmen devam etti; “Sivil toplum örgütü ve belediye yöneticisi olarak 15 yıldır görev yapıyorum ben, bu denli partizanlık görmedim. Bilerek ve amaçlı yapılıyor.” AKP ARİTMETİK GÜCÜ KULLANIYOR Başkan Menderes Türel için “Ne yazık ki bu oyunlara alet oluyor sayın Türel. Antalyalı olduğunu unuttu. İthal gelmiş yöneticiler var belediyede. Onlar karar veriyor her şeye” diyor Evcilmen. Siyasi baskılarla karşı karşıya kaldığını “Demokratik” değil “Aritmetik” gücü kullanmayı tercih ettikleri için AKP’yi eleştiren Evcilmen, üzüntüsünü de şöyle dile getirdi: “Muratpaşa herkese lazım,merkez belediyedir. Bizler gelip geçiciyiz. Muratpaşa’yı küçültmek Antalya’ya zarar verir. Bunları Sayın Türel görebilmeli. Benim haykırışım bunlar için.” Başkan Menderes Türel’in de görüşünü almak istedim, konuşmadı; “Bu konuda benim hiç bir görüşüme yer verme lütfen. Benim problemim yok. Antalya’ya hizmete devam ediyoruz” dedi sadece. Benim anladığım Başkan Türel, aslında tartışmaya girmek, siyaset dedikodularına alet olmak istemiyordu.