21
Mayıs
2024
Salı
ANTALYA

Baykal'dan eleştirilere yanıt

CHP lideri Deniz Baykal, türban açılımıyla ilgili eleştirilere, "Hepimiz aynı toplumun içinde yaşıyoruz" diye yanıt verdi.

Bayram tatilini Antalya'da geçiren CHP lideri Deniz Baykal, karayoluyla Ankara'ya dönmek için evinden çıktığı sırada kadınların türban açılımı ile ilgili eleştirilerine maruz kaldı. Baykal, "Hepimiz aynı toplumun içinde yaşıyoruz. O da askere evladını gönderiyor. Onun çocuğu da şehit oluyor. Bu ızdırabı o da yaşıyor. Bu memleketin başarısıyla o da iftihar ediyor. Onun üzerinde bir kıyafeti var seninki gibi değil diye ne kızıyorsun ona. Buna saygı gösterelim" dedi.

Antalya'da salı günü TBMM'de yapacağı bütçe görüşmelerine hazırlanan CHP lideri Deniz Baykal, öğle saatlerinde evinden çıktı. Karayolu ile Ankara'ya dönen CHP lideri için Ankara'dan gelen makam aracı, evin önündeki yaya geçidinin yanına park etti.

Kızı Aslı Baykal'a ait olan araca yasak parktan dolayı trafik cezası kesildiği soruları üzerine Baykal, "Hayır. Emniyet Müdürü telefon etti. Bize gazeteciler böyle bir ihbarda bulundular. Geldik baktık fotoğrafını çektik. Öyle bir şey yok dediler. Yani bu doğru değil dediler. Olabilir de yani. Öyle bir yanlışımız varsa ödeyelim dedim. Emniyet Müdürü de yok hayır kesinlikle söz konusu değil dedi. Açıklayacağız da zaten bugün dedi. Yaya geçidinin üstünde olmadığını fotoğrafla tespit ettik dedi. Böyle bir şey yok dedi. O durumda olan bir başkasına ceza kesildi dedi. Ama sizin araba değildi o dedi. Yani bir heyecana sebep oldunuz" cevabını verdi. 

"TÜRKİYE'YE BÖYLE HAKSIZLIKLAR YAPILIYOR"

CHP lideri Baykal, bir soru üzerine Antalya'da İngiliz kızına tecavüz ettiği iddiasıyla bir süre tutuklu kalan Alman Marco'nun cezaevi şartlarıyla ilgili Türkiye aleyhine yazdığı kitabı değerlendirdi. Baykal, "Maalesef Türkiye ye böyle haksızlıklar yapılıyor hep. Daha önce de görmüştük. Gece Yarısı Ekspresi yıllarca Türkiye'yi karalama kampanyasının dayanak noktası olmuştu. Bu konudaki sorunlarımızı bütün uluslararası kuruluşlar dikkatle izliyorlar, değerlendirmede bulunup raporlar tutuyorlar. Ama gece yarısı ekspresinin çok haksızlık olduğunu kitabı yazan kişi itiraf etti daha sonra yani böyle bir yönlendirme yapılıyor. Bu konuda öyle bir durum var mı yokmu bilmiyorum. Hiçbir bilgim yok. Ama olursa şaşırmam maalesef bunları yapıyorlar" dedi.

"BENİ GÖZLÜK TAMİRCİSİNE GÖTÜREBİLİR MİSİNİZ"

Başbakan Erdoğan'ın Antalya'da belediyecilikten 3 Ç'yi anlıyorum şeklindeki değerlendirmesine, "Size gerekli açıklamayı yaptım. Benim acilen bir gözlükçüye gitmem lazım. Beni gözlük tamircisine götürebilir misiniz" diyen Baykal'a sokaktan geçen bir kadın "Sayın genel başkanım ben emekli bir öğretmenim. Ben diyorumki Ne türban ne de çarşaf. Atatürk biliyorsunuz bir kıyafet devrimi yaptı. Bunu uygulayalım lütfen temsilcimiz sizsiniz" diye dert yandı.
Bunun üzerine Baykal, türban açılımı ile ilgili değerlendirmede bulundu. "Yöresel şartları içinde böyle Atatürk'e karşı düşmanlık duymadan, bölgesel adet diye Anadolu'nun Erzurumu'nda Horasan'ında bunu kullanan insanı karalayamacağız. Yani. Anlıyorum. Ona da saygısızlık yapmayacağız. Ben sizi anlıyorum. Ama siz de bunu anlayın. Türkiye'ye bunu anlatmak lazım. Tabii ki bunu herkes yapsın diye örnek göstermiyoruz. Öyle olan insanlara daha bir şefkat ve sevgiyle yaklaşalım. Herkes uygun gördüğü şekilde. Hepimiz tercih ederiz en çağdaş kıyafetlerle çıksınlar. Bunlar gereksiz tartışmalar" dedi.

Diğer kadınların da eleştirilerini sürdürmesi üzerine Baykal, "Benim çarşafı ne gayrimeşrulaştırmaya ne de meşrulaştırmaya gücüm yetmez. Böyle bir şey olmaz. Yani bu Türkiye'nin toplumsal yaşamının giderek azalan bir parçası ise daha da azalacaksa, bunu herkesin doğal karşılaması lazım. Olan şekliyle düşmanlık yapmayalım. Ne olur biraz sevgiyle anlayışlı davranalım. Bunu giyme durumunda olan insanlara bu tavrı takınınca onu giyen insanlar alınıyorlar. Sizler de söyleyince, gayrimeşru bir iş yapıyor gibi hissediyor bu insanlar. Alınıyorlar. Kırılıyorlar. 'Bizi dışlıyor bu toplum. Bu anlayış bizi toplumun dışına atıyor' diyorlar. Atmayalım biraz biz sevecen olalım. Saygı gösterelim yani. Bundan korkmaya gerek yok. Merak etmeyin. Korkulacak hiç birşey yok. En büyük korku insanları gereksiz yere karşımıza almaktır. Düşman muamelesi yapmaktır. Asıl önemli olan bu. Yani size düşen görev de budur. Merak etmeyin olan bir şey olduğu yok. Hepimiz aynı toplumun içinde yaşıyoruz. Askere evladını gönderiyor O. Onun çocuğu da şehit oluyor. Bu ızdırabı o da yaşıyor. Bu memleketin başarısıyla o da iftihar ediyor. Onun üzerinde bir kıyafeti var seninki gibi değil diye ne kızıyorsun ona. Buna saygı gösterelim. Bırak" diye yanıt verdi.

TÜRKİYE'Yİ BÖLMEYELİM NE OLUR

Kadınların "Cumhuriyet devrimlerinin değerleri yıpratılıyor ?" diye eleştiriye devam etmesi üzerine CHP lideri şunları söyledi:

"Cumhuriyet devrimlerinin değerlerinin yıpratılmasına karşı en büyük mücadeleyi biz veriyoruz. O mücadeleyi verme kararlılığımızda değişen bir şey yok. Aynı anlayışla onu götüreceğiz. O ayrı bir konu. Onu götürürken kıyafeti sizin gibi olmayanlara hoşgörü göstermek çok büyük bir haksızlık mı olur. Türkiye'yi bölmeyelim ne olur. Türkiye'yi parçalamayalım. Türkiye'nin üstüne duvarlar atmayalım. Karşımızdaki insanları karalamayalım. Düşman muamelesi yapmayalım. Ne olur sizin anlayışınıza ihtiyaç var. Nerede birlik olacağız. Herkese saygı göstermek lazım. Onlara saygı göstermiyor, o yanlış giyiniyor. Kardeşim sana göre yanlış giyiniyor. Bana göre de yanlış giyiniyor olabilir o ayrı bir iş ama, bırak kendi yanlışını kendisi yapsın. Kendisi takdir etsin. Bak yüzde 2'ye düşmüş. O ayrı bir iş. Bir süre sonra o ortadan kalkacak. Yani niye onunla uğraşıyorsun. Öbür türlüler sokakta istediği giyiniyor. Kimse karışmıyor. Diğer insana yani, devlete onu giydirmeye kalkarsa, hayır diyelim. Anayasayı değiştirmeyelim. Bunlar tamam. Bu konuda en büyük mücadeleyi biz veriyoruz. O mücadeleyi veriyorsan, burada da düşmanlık yap. Yapmayacağım kardeşim".

İHA
Yayın Tarihi : 13 Aralık 2008 Cumartesi 19:34:56


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
mustafa iyiol IP: 88.232.13.xxx Tarih : 14.12.2008 08:56:29

sn baykal size katılıyorum bildigin yolda devam et neticede sosyete bayanla karaçarşaflı bayanın oyları eşdegerde yani aynı seni her kişi anlayamaz anlamazlar yolun açık olsun


serdar beki IP: 88.246.247.xxx Tarih : 14.12.2008 00:42:00

Hemizin bidiği gibi Deniz BAYKAL hep muhaliftir! Devlet memurluğu kadrosunda böyle bir makam yok.Muhalif!!! Öyleyse nerden alır maaşı!!!?. Sırf muhalefet yapmak için muhalefet yapan bu kişi neden hiç iktidara koşmaz!!!? Deniz BAYKAL ın duası. (Bir adama 40 kez deli dersen deli olur!) Sabah evinden çıkınca makamı mesafesince ben iktidar olmayacağım! ben iktidar olmayacağım! ben iktidar olmayacağım! diye 40 kez tekrarlar. Muhalefet yapar ama neye muhalif olduğunu kendiside bilmez.! Koltuğa kemik yapıştırıcısı ile yapışmış bu kişi nin uyruğunu! Hangi Dine mensup olduğunu! Hangi akla hizmet ettiğini! Kim veya kimlerden maaş aldığını! Neye muhalif olduğunu sorgulayalım aslında .Annemin başörtüsünü savunmak senin haddinemi!!!....