8
Mayıs
2024
Çarşamba
ANTALYA

Fedakar annenin haciz kabusu

Antalya'da, 7 yaşına gelinceye kadar 20'si açık böbrek ameliyatı olmak üzere 50 ameliyat geçiren Nisa Sızan, Aralık 2006 tarihinde annesinden alınan böbrekle hayata yeniden bağlandı. Adeta ikinci baharını yaşamaya hazırlanan Nisa ve ailesinin bu sevinci çıkarılan 35 bin YTL'lik fatura ile kabusa döndü.

HASTANEDE GEÇEN 6 YIL
Henüz 7 aylıkken diyalize girmeye başlayan ve 1.5 yaşında işitme kaybıyla mücadele eden Nisa'nın bu rahatsızlığına beslenme kaynaklı gelişim bozukluğu da eklenince kız 3 yaşına kadar yürüyemedi. Nisa'nın Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başlayan tedavisinde takılacak böbreğin vücut tarafından atılmasını önlemek için kılı 40 yaran bir araştırmaya giren uzman ekipler, sonunda Nisa'yı 7 yaşında ameliyata hazırladı. Anne Türkan Sızan'dan alınan böbrek Aralık 2006 tarihinde Nisa'ya nakledildi.

Nisa'nın 7 yıl devam eden tedavisi sebebiyle maddi sıkıntı içine giren ve Bağ-Kur'un masrafların tümünü karşılamaması sebebiyle hastaneye 35 bin YTL civarında borçlandıklarını söyleyen Sızan, "Borçlar birikince hastane yönetimi bana bir teklifle geldi. Hastanede çalışmam durumunda kendisini sigortalı yapabileceklerini ve böylelikle çocuğumun masrafının devlet tarafından karşılanabileceğini söylediler. Bunu seve seve kabul ettim. Bunun için hastaneye minnettarım" dedi.

Ancak aradan geçen 2 yıl içinde hastanenin bu parayı artık tahsil etmek için harekete geçmek zorunda kaldığını söyleyen Türkan Sızan, sık sık hastane hukuk servisinden aranıp bu parayı bir şekilde ödemesi gerektiği aksi takdirde icra takibine başlanacağının söylendiğini belirterek kızının hasta olmasının kendileri için adeta bir suç haline geldiğini söyledi.

HACİZ KORKUSU
Parayı ödemelerinin mümkün olmadığını, kendisinin zaten hastanede asgari ücretle çalıştığını söyleyen Türkan Sızan, "Maaşıma haciz getirecekler. Benim ömrümün sonuna kadar çalışıp ölmem tekrar dünyaya gelmem ve yine ömür boyu çalışmam gerekir o borcu ödemem için. Ancak evime haciz getirebilirler. Biz zaten bütün kazandığımızı Nisa için harcıyoruz. Bu çocuk dünyaya geldi diye suçlu durumuna düştük ve bize 35 bin YTL ceza verildi. Zaten ömrümüz hastanede geçti. Biz Bağ-Kur'a tam pirimleri günü gününe yatırdık ama onlar hastane tarafından çıkarılan faturaların yarısını ödediler. Ben geriye kalan ve karşılığında senet imzaladığım 35 bin YTL'yi nasıl ödeyeceğim bunu hiç düşünmediler" dedi.

Bunun hangi bakanlığı ilgilendirdiğini bilmediğini ama bu işte bir yanlışlık olduğunu anlatan Sızan, şöyle konuştu: "Ben bir anneyim, çocuğum böbrek hastası, Türk vatandaşıyım, fakirim. Bunun ötesi yok. Bu hastane bir özel hastane değil, tedavinin yapılabileceği tek hastane. Ben Devlet Hastanesi'ne de çocuğumu götürdüm ama oradaki doktorlar bana bu çocuğa bakamayacaklarını ve durumunun çok hassas olduğunu söylediler. Ben herhangi bir annenin yapabileceklerini yaptım, bunun cezası 35 bin YTL olarak karşımıza çıktı."

Son nakil ve hastanede geçen yılları sebebiyle küçücük yaşına rağmen psikolojik olarak zor günler geçirmeye başlayan minik Nisa ise sanki ailesini bekleyen kabus dolu günlerin farkında. Odasından çıkmayan, içeri annesinden başka kimseyi almayan ve son derece sinirli tavırlarıyla dikkat çeken Nisa, okula başlayacak. Hastalıkları sebebiyle aynı zamanda işitme problemi yaşayan Nisa ve ailesinin son umudunun yardımsever vatandaşlar ya da ellerinden tutacak yetkililer olduğu belirtiliyor.

iha
Yayın Tarihi : 10 Haziran 2007 Pazar 14:32:10
Güncelleme :10 Haziran 2007 Pazar 19:28:25


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?