45. Antalya Altın Portakal Film Festivali kapsamında düzenlenen 4. Uluslararası Avrasya Film Festivali'nde Türkiye galası yapılan 'Mükemmel bir gün' filminin yönetmeni Ferzan Özpetek ve oyuncular İsabella Ferrari ile Domenico Prococci gazeteciler ve sinemaseverlerin sorularını yanıtladı.

Hill Side Su Otel'de düzenlenen toplantıya 'Mükemmel bir gün' filminin yönetmeni Ferzan Özpetek, oyuncular İsabella Ferrari, Domenico Prococci, Serra Yılmaz, TURSAK Vakfı Başkanı Engin Yiğitgil katıldı. Toplantıda gazetecilerin ve sinema severlerin sorularını yanıtlayan ünlü yönetmen Ferzan Özpetek, filmin bir romandan uyarlama olduğunu söyleyerek bu nedenle senaryoda büyük değişiklikler yapamadığını ve kitabın yazarının filmi izleyince çok memnun kaldığını söyledi.

Gazetecilerin 'Türkiye'de doğmanıza rağmen İtalya'da film çekiyorsunuz? Bunun nedeni nedir?. Bunu merak ediyoruz' şeklindeki sorusuna Özpetek, "Bende merak ediyorum. İlk sinema filmim Türkiye'de çektiğim Hamam filmiydi. Bu film kariyerimde çok önemliydi. Ardından Harem Suare'yi tamamıyla yine Türkiye'de çektim. Ancak bu filmde doğru gitmeyen bir şeyler oldu. Bir takım aksilikler oldu" şeklinde yanıtladı.

İtalya'daki çekim ortamının kendisini çok etkilediğini anlatan Özpetek, "İtalya'daki çekim ortamı çok hoşuma gidiyor. Her şey çok rahat. Bir mekan istiyorsunuz hemen yerine getiriliyor. Bu beni çok etkiliyor. Hamam suarede mekan konusunda bize hep 'hayır hayır' denildi. Bu demek değildir ki Türkiye'de film çekmeyeceğim. Türkiye'de film çekmek istiyorum. Türkiye'de film çekmek için benim burada en az 4 ay yaşamam lazım. Burada yazacağım hikayeyi dinlemem lazım. Nerede doğmuş olmak orada kalmak diye bir şey yok. Fatih Akın mesela Almanya'da doğdu ancak Türkiye'de film çekti. Filmin nerede çekildiği değil, ne duygular yarattığı önemlidir" dedi.

Bir sinemaseverin 'Filmleriniz de hep eşcinsel ve kadın karakterler ön plana çıkıyor. Bunun nedeni nedir?' şeklindeki sorusunu da yanıtlayan Özpetek şunları söyledi;

"Filmde kadının yalnız kaldığı ve çocuklarının merak ettiği, kocasının onunla ilişkisini anlatan bir durum var. Bir görüntü olarak bir erkek ile bir kadının görüntüsünden iki kadınının görüntüsü çok farklıdır. Bir kadının öyle bir anda paylaşacağı duygular ben ancak bir başka kadın tarafından anlaşılabileceğini düşündüm. Ben eşcinselmiş, erkekmiş, kadınmış bunu asla kafama takmadım. Benim hiçbir endişem olmadı. Ben hayatımda hoşuma giden aklıma yatan konuları işledim. Biliyorsunuz bir takım eleştiriler aldım. Hala da eleştiriler alıyorum. Ben hiç bunlara aldırmıyorum. Çünkü anlatım önemli. Konunun insan üzerindeki etkisi önemli benim için. Bir de hayatı anlatıyorum. Filmde iki kadın arasında derin bir dostluk ilişkisi var."
Film yaparken hiçbir zaman hesap yapmadığını söyleyen Özpetek, "Ben tamamıyla iç güdüsel olarak hareket ediyorum. Sinemada hiçbir zaman 'işte şunu şöyle yapayım' diye hesap yapılmıyor. Hesap yapılsa her şey çok kolay olur. Kadın karakterleri filmlerimde çok öne çıkıyor. Hep önemliler. Hayatta öyle zaten. Çocukluğumdan beri ben kadınların topluluğu ilerlettiğine inanıyorum. O yüzden de benim bir hayranlığım var. En güç, kötü zamanlarda benim tanıdığım kadınlar altından kalkmışlardır. Erkek hep korkardı problemler karşısında. Ben kendi tanıdıklarımı, gözlemlerimi anlatıyorum. Kadınlar benim için hayatın taşıyıcıları. Zaten artık hoşuma giden de bir şey var. İtalya'da bir oyuncu için 'çok güzel bir kadın. Hele Ferzan Özpetek'in filminde oynarsa çok daha iyi olur' diyorlar. Bu benim çok hoşuma gidiyor. Bir oyuncuya erkek ya da kadın olsun hep hamile bir kadın gibi davranmak lazım. Her zaman büyük bir dikkatle her istediği yapılmaktadır. Çünkü filmi yapanlar tamamıyla oyuncular" dedi.
Filmdeki doğum günü sahnesinin İtalya'da geçmesine rağmen Sezen Aksu şarkısının çaldığının hatırlatılması üzerine Özpetek, "İtalya'da bazı partilerde Sezen Aksu şarkıları çalıyorlar. O yüzden çok olağan bir durum. Ayrıca Sezen Aksu benim için çok önemli bir insan. Hatta tamamıyla onun müziklerini kullandığım bir film olabilir ileride. Hayatta çok sık dinlediğim bir şarkıcı. Kutlama şarkısı çok güzel" diye konuştu.

Törene katılan İsabella Ferrari ve Domenica Prococci ise Özpetek'in çok özel bir yönetmen olduğunu söyleyerek kendisiyle ileride yeni filmler çekmeye hazır olduklarını söylediler.