Antalya'nın Finike ilçesinde yetişen portakala patent alma çalışmalarının son aşamaya geldiği bildirildi.

Finike Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Uygun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Finike portakalının 1992 yılında ABD'nin Kaliforniya Eyaleti'nde üniversiteler arasında yapılan bir yarışmada, tat, koku, görüntü bakımından değerlendirildiğini ve ''dünyanın en iyi portakalı'' seçildiğini anlattı.

Türkiye'deki narenciye üretiminin yüzde 10'unun Finike'de gerçekleştiğini, ilçede yılda ortalama 300 bin ton narenciye üretildiğini belirten Uygun, ''Tür olarak Washington dediğimiz portakal Adana, Mersin ya da Antalya'nın diğer batı ilçeleri ile fizyolojik olarak aynı. Ancak, mikro klima özelliği, toprak ve coğrafi yapısı Finike'de yetişen portakala farklı bir tat veriyor'' dedi.

Son dönemde ''Finike portakalı'' adının taklit edilmeye başlandığını, bu yüzden ilçede yetişen portakal için patent almak üzere çalışmalara başladıklarını dile getiren Uygun, şöyle konuştu:

''Finike portakalını (tescile kavuşturalım) diye çalışma başlattık. Patent alma konusunda son safhalara gelindi. Son zamanlarda ülkemizde her konuda olduğu gibi narenciye ve sebzede de ticari ahlak çöküşü yaşanmakta. Başka bölgelerde üretilen portakala, Finike amblemi vurularak pazara sevk edilmekte. Pazarda alınan her portakalın Finike portakalı olmadığını üzülerek söylüyorum. Taklit edildiğimiz bir gerçektir ve portakalımız Türkiye'de hak ettiği yerde değildir. Finike'deki üreticinin alın terini, başka bölgedeki üretici hakkı olmadan kendilerine kazanç olarak görmektedir. Bu son derece yanlıştır. Ancak son noktalara geldiğimiz patent alma çalışmaları sonuca ulaşırsa Finike portakalı Türkiye pazarlarında hak ettiği yerde olacaktır, öyle ümit ediyorum, çünkü taklit edilmesi caydırıcı cezalar ortaya koyacaktır.''

DYP eski Milletvekili ve Finikeli portakal üreticisi Mehmet Baysarı da, hem fiyatlandırma, hem de pazar payı olarak Finike portakalının bugüne kadar hak ettiği noktaya bir türlü gelemediğini vurguladı.

Baysarı, Finike portakalı adıyla Türkiye pazarına girildiğini ve bunu önleyici hiçbir tedbir bulunmadığını ifade ederek, şöyle konuştu:

''Finike portakalı, pazar payı olarak gerektiği satış rakamlarını sağlayamadı. Bunun bir çok sebebi var. Tescil edilmiş bir isminin olmaması en büyük etken. Mersin, Adana, Antalya, Finike portakalı adı ile Türkiye pazarına girilebilmekte ve bunu önleyici hiç bir tedbir bulunmamakta. İsmi tescil edilir, Finike markası resmileştirilirse, önlemlerin alınması da daha kolay olacaktır. Finike portakalı hem fiyat açısından, hem de pazardaki isminin daha yaygınlaşması açısından çok iyi bir noktaya gelecektir. Kalite ve tat açısından dünyanın en iyi portakalı olarak seçilen ürünü dünyada tanıtmak, tabii ki tescilin yapılması ve diğer yerlerde yetişen portakalların Finike portakalı olarak satışının önlenmesiyle mümkün olacaktır.''