Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Erhan Mutlu, Akdeniz'de hızla yayılan ve katil yosun olarak adlandırılan 'Caulerpa Taxifolia' türü yosunun insanlara zarar vermediğini söyledi.

Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Su Ürünleri Fakültesi Sualtı Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin, TÜBİTAK için üç yıl önce başladığı deniz çayırları araştırması sonrasında bulunduğu bölgedeki diğer türleri baskı altında tutan ve 'katil yosun' diye adlandırılan yosun türünün Antalya kıyılarına kadar ulaştığı tespit edildi. Proje sorumlusu Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Erhan Mutlu, TÜBİTAK için deniz çayırlarına yönelik bir araştırma projesine başladıklarını kaydetti. Katil yosunların bu proje

dışında olduğunu kaydeden Mutlu, şöyle konuştu: "Ama biz akustik aletlerle denizin altını taramaya başladık. Bu çalışma esnasında katil yosun türüne rastladık. 3 yıllık proje çerçevesinde Manavgat Irmağı'ndan Antalya'da Düden Şelalesi'nin denize döküldüğü noktaya kadar deniz yüzeyini taradık. 70 metre derinliğe kadar bölgede akustik sistemlerle deniz çayırlarının yoğunluklarını tespit ettik."

Bu türün ilk olarak 2007 yılında İskenderun'da bulunduğunu ifade eden Prof.Dr. Mutlu, şunları söyledi: "Daha sonra Antalya Körfezi'nde çalışmalarımız sonucunda tesadüfen gözledik. Bunlar genel pasifik veya tropik türlerdir. En önemli özellikleri yayılmacı olmasıdır. Uygun şartlar bulduklarında yerleşebiliyorlar. Şu an biz İskenderun Antalya arasında ne kadar bir alana yayılmış takip edemiyoruz. Antalya'da özellikle sıcak seven besin tuzları azot sevdikleri için bu şekilde çoğalma gösterebiliyorlar. Ama

yayılma ihtimali o kadar da fazla değil. Yayılamamasının sebebi ise Akdeniz'de besin tuzları bakımından fakir bir denizdir. Yeterince besin olmadığı için Batı Akdeniz'de sorun yaratacak kadar tehlikesi görünmüyor."

Bu yosun türünün Manavgat ve Lara arasında bulunduğunu hatırlatan Prof.Dr. Mutlu, sözlerine şöyle devam etti: "Bu daha çok 5 metre ile 50 metre arasındaki derinliklerde bulundu." İstilacı bir özelliğe sahip olduğunu anlatan Mutlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunlar karasal bitki gibi bir şeydir, deniz çayırlarıdır. Bunlar çok büyüdükleri zaman 3 metreye kadar büyüyebiliyor. O zaman tabanındaki canlılara gölge yapıyorlar. Nasıl büyük bir ağaç gölge yapınca yanında diğer bitkilerin gelişimine izin vermezse,

bu tür de diğer çayır ve alglerin büyümesine engel oluyor. Diğer canlıların büyümesini engelliyorlar. Bir diğer özelliği de barındırdıkları toksik madde nedeniyle, bazı canlılar yedikleri zaman zehirlenmelerine neden oluyor."

İNSANLARA ZARARI YOK

Bu yosun türünün insanlara herhangi bir zararı olmadığını anlatan Mutlu, şöyle konuştu: "İnsanlara hiçbir şekilde zararı yok tamamen ekosisteme zararları vardır. İsminden kaynaklanan katil yosun denilmesi nedeniyle bir tedirginlik var. Katil olmasının tek sebebi halı gibi örtüyorlar. Bulundukları ortamı kaplıyorlar. Doğu Akdeniz'de bunların yayılma gibi bir tehlikesi yoktur. Çünkü besin bakımından fakir, nitrat seviyorlar. Doğu Akdeniz'de bu maddeden fakir olduğu için yeterince büyüme gösteremiyorlar.

Ekosisteme zarar verecek kadar bir boyuta ulaşmazlar."

CANLI KONTROL ALTINDA DİYEBİLİRİZ

Katil yosunun bir salyongoz türü tarafından tüketildiğini kaydeden Prof.Dr. Mutlu, şunları söyledi: "Çalışmalarımız esnasında İran Körfezi'nden 1987 yılında ve İskenderun Körfezi'nde gözlenen bir salyangoz türü burada gözlemledik. Çalışmalarımızda bu salyangozun yosunu yerken görüntüledik. Yani katil yosun türünün hem besin kaynaklarının az olması hem de salyangozun yemesi nedeniyle bu canlı kontrol altında"