Sekreteri Meryem'e işkence yapan patron mahkemede korkunç itiraflarda bulundu. Antalya'da 24 yaşındaki sekreterine işkence yaptığı gerekçesiyle 3.5 aydır tutuklu olan Mustafa Hüseyin Kıvrık, bugünkü duruşmada susma hakkını bozdu. İlk kez konuşan 58 yaşındaki Kıvrık, “Meryem ile aramızda 3 yıldır cinsel ilişki vardı. Şirketimin kasası ona emanetti. Kasadan 15 milyar lira gitmişti. Yanlış yola girdiği için bir kez dövdüm. Ayakkabımın topuğuyla ayak parmaklarını ezdim” dedi.

Antalya 4'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen 3'üncü duruşmaya Meryem Sak katılmazken, tutuklu olan patronu Mustafa Hüseyin Kıvrık, erkek kardeşi Ahmet Sak, annesi Hatice Sak hazır bulundu. Duruşma yaklaşık 2.5 saat sürdü. Meryem Sak'ın avukatı İbrahim Yıldız, “Meryem, aynı ortama gelip olayları tekrar yaşamak istemediğini söyledi. Mahkemenizden anlayış istedi” dedi. Mahkeme Başkanı Faris Özsoy, bu durumu tutanaklara geçirirken, davada Mustafa Hüseyin Kıvrık'ı avukatı Fatih Ardıç, Hatice Sak ile Ahmet Sak'ı da Ramazan Aslan savundu.
Mahkeme Başkanı Faris Özsoy, önceki duruşmalarda, susma hakkını kullanan Mustafa Hüseyin Kıvrık'a, savunma yapıp yapmayacağını sordu. Kıvrık, elinde bulunan 6 sayfalık dilekçe ile ayağa kalkıp, “Konuşacağım” dedi.

Antalya'da ithalat işi yaptıklarını, kendi çocuklarının yardımcı olmaması yüzünden, daha önceden tanıdığı Ahmet Sak ile işe başladıklarını söyledi. Eşi Nilüfer Kıvrık'ın 5 yıl önce 2 aylığına evi terkettiğini anlatan Mustafa Hüseyin Kıvrık, sekreteri olan Meryem Sak'ın kendisini hep sahiplendiğini anlattı. Kıvrık, yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Meryem beni sahiplenince bir duygusal yakınlaşma başladı. Kardeşi Ahmet Sak da şirketimize katılmıştı. Meryem, bizim kasamızdı, tüm görüşmelerimizi o yapardı. Biz Ahmet ile Çin'e gidip döndüğümüzde, Meryem'de bir farklılık görmeye başladım. Başkalarına ilgi duymaya başlamıştı.”

BENİ BAĞLAYIN DEDİ

Meryem'in ailesini uzun süredir tanıdığını ve 3 yıldır cinsel ilişkisi olduğunu anlatan Kıvrık, “Aramıza bir soğukluk girdi. Yaş farkı da vardı. Bir kaç flörtü de olmuş” dedi. Yaşadıklarından eşi ve çocuklarının haberinin olmadığını söyleyen Mustafa Hüseyin Kıvrık, bir gece dışarı çıkan Meryem'in Kaleiçi'ndeki bir evde dayak yediğini, cinsel organında sigara söndürüldüğünü vurgulayarak, “Bu yaraları ben ve annesi Hatice gördü. Ahmet bilmiyordu. 4 gün evde yattı. Bu olaydan sonra Meryem, kendisinin bağlanmasını istedi. Bağlanmaması halinde kaçacağını söyledi. Ahmet, geceleri annesi ile Meryem'i kelepçeliyor, kelepçenin anahtarı ise annede kalıyordu” diye konuştu. Kıvrık, Meryem'in annesi uyuduktan sonra anahtarı alıp, kendini çözüp tekrar dışarıya gittiğini de anlattı.

15 BİN YTL'Yİ ALMIŞ

Meryem Sak'ın iki ayrı kişiliği olduğunu belirten Kıvrık, kasada 15 bin YTL'nin eksik olduğunu farkettiğini ve ona sorduğunu söyledi. Kıvrık, “Meryem, parayı kendisinin aldığını söyledi. Pavyona gidermiş. Üzüldük moralimiz bozuldu. Ahmet de Meryem'i dövdü. Pat, pat diye dövülen bir dayak. Eziyet değil. 3- 4 gün evde yattı. Eczanelerden aldığımız ilaçla tedavi ettik” dedi. Meryem'in, “Ben yine giderim” sözleriyle çılgına döndüklerini söyleyen Kıvrık, “Ama o ayaklarından da bağlanmasını istedi. Ahmet yine zincir aldı ve ayaklarında da bağladı. Evin önünde büfe ve Çevik Kuvvet polisinin noktası var. Eğer biz işkence yapmış olsak onlardan yardım isterdi” sözleriyle işkence yapmadıklarını anlattı.

KALBİM KIRILDI, DÖVDÜM

Meryem Sak'ın kendisine sık sık yalan söylediğini vurgulayan Kıvrık, kendisinin Çin'deyken ipin ucunun kaçtığını belirtti. Kıvrık, Ağustos ayı başında yaşadıklarını ise şöyle anlattı;

“Ben eve bırakıyorum o tekrar çıkıyordu. O zaman onu eşi olarak dövdüm. Sanıyorum Ağustos ayı başlarıydı. Ayak parmaklarına, ayakkabımın topuğu ile vurdum. O yüzden tırnakları karardı. 10 gün sonra tırnakları düşmeye başlayınca üzüldüm. Meryem bana, 'Üzülme, çok acımadı. Beni büyük bir beladan kurtardın' dedi. Ve, 21 Ağustos günü gözaltına alındığım gün. Meryem hasta ve şirketimizin kasası. Para yetiştiremez olduk. Kredi kartlarımızı ödememiz gerekiyordu. Meryem, biz Çin'deyken Milli Piyango'dan para çıktığını, parayı bankaya yatırdığını söyledi. ;

Ama gittiğimizde bankada para yoktu. Eve gittim, gece 01.00'de polis geldi beni aldı. Meryem'i annesi ve Ahmet dövmüş. Ahmet okuduğu için ben dövdüğümü söyledim.”

ZOR GÜNLER GEÇİRİYORUM

Olayın medyada yer almasından sonra zor günler geçirdiğini, tırnakları çekilen, üzerinde sigara söndürülen Meryem yüzünden, anne Hatice Sak'ın cezaevinde dövüldüğünü belirten Kıvrık, “Meryem'in ortaya çıkmayan akrabaları bile ortaya çıktı. Bütün olay tepemize düştü. Benim ziyaretime kimse gelmedi. Eşim Nilüfer boşanma davası açtı. Tecavüzcü, büyücü oldum. Zor günler geçiriyorum ve buradayım” diye konuştu.

Kıvrık, 6 sayfalık savunmasının mahkemeye sunup, karakoldaki ifadesinin geçerli olmadığını, aileyi korumak için ilk ifadesinde bütün suçları üstlendiğini söyledi.

Kıvrık'ın avukatı Fatih Ardıç, Meryem Sak'ın patronuna, ‘Aşkım’, ‘Hayatım’ diye başlayan mektupları ile 9 sayfalık, ‘Hayat kadınlığı, hırsızlık yaptım’ şeklindeki itiraf belgelerini mahkemeye sundu.

KOCAMIN DÖVDÜĞÜNÜ GÖRMEDİM

Duruşmada, Mustafa Hüseyin Kıvrık'ın eşi Nilüfer Kıvrık da tanık olarak dinlendi. Mahkeme Başkanı, “Sanık eşin olduğu için şahitlik yapabilirsin ya da yapmayabilirsin?” diye hatırlattı. Kıvrık, “Yapacağım” diyerek yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Eşimi Meryem'i döverken görmedim ama Ahmet'in Meryem'i dövmesine tanık oldum. Ahmet zincirle dövüyordu. Meryem bir keresinde kendisine hakim olamadığını söylüyordu. Eşim ile ilişkisini hissediyordum. Annesi Hatice Sak, bilmediğini, Meryem'in onun evladı olduğunu söylüyor, Meryem ise 'Amcam' diyordu. Meryem'in aşk mektuplarını ise kocam cezaevinde iken bulup avukatıma verdim. Üç çocuğum var ve kocamı bunlara bırakmak istemiyorum. Maddi manevi çok zarar gördüm, kocamın beratını istiyorum.”

Nilüfer Kıvrık'ın dışında mahalledeki büfeci Yahyla Acar ile bir bankanın portföy yöneticisi Hasbi Atalar, tanık olarak dinlendi.

SON GECEDE DÖVDÜM

Meryem Sak'ın kardeşi Ahmet Sak, mahkeme heyetinden söz alıp yakalandıkları 21 Ağustos gecesi ablasını tekrar dövdüğünü söyledi. Bankada paranın olmamasını öğrendikten sonra eve gittiğini ve Meryek Sak ile tartıştığını anlatan Ahmet Sak, “Ablam yalnızdı ve 2 aydır yaşadığımız bir gerilim vardı. Büyük paranın yalan olduğu ortaya çıkınca ikinci kez dövdüm” dedi. Anne Hatice Sak da 3.5 aydır cezaevinde olduğunu ve çok yıprandığını belirtip tahliyesini istedi.

Mahkeme heyeti, Meryem Sak'ın alınan ve faksla gönderilen ifadesinin aslının gönderilmesine, hastane raporlarının beklenmesine, Adli Tıp Kurumu şubesinden gelen raporun tekrar Adli Tıp Kurumu'na gönderilip, yaraların her birinin ayrı ayrı incelenip değerlendirilmesine, 3 sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. Mahkeme, sunulan mektup ve savunmaların incelenmesi için duruşmayı 25 Aralık tarihine erteledi.