22
Mayıs
2024
Çarşamba
ANTALYA

İsyan ettiren savunma

Antalya'da Türkiye Otodrag Şampiyonası'ndaki kazada ölen gencin ailesinin açtığı tazminat davasına savunma yapan Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu (TOSFED) avukatı Göksu Aslan'ın, ‘Günümüzde eğitim düzeyi düşük yetişkin çocukların, artık anne ve babalarına maddi desteğinden değil, aksine maddi külfetinden söz etmek daha doğrudur’ demesi annenin tepkisine neden oldu. Kazada ölen İbrahim Uzun'un annesi Şerife Uzun, savunmayı okuyunca avukata isyan etti.

Antalya'da, 16 Nisan 2006 tarihinde 3 kişinin ölümüne, 2 kişinin de yaralanmasına neden olan Türkiye Otodrag Şampiyonası'ndaki kazayla ilgili ölenlerden 18 yaşındaki İbrahim Uzun'un ailesinin açtığı 90 bin YTL'lik tazminat davası devam ediyor. Şevket ve Şerife Uzun'un açtığı, Antalya 2'nci Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülen davaya yazılı savunma yapan TOSFED avukatı Göksu Aslan, “Günümüzde eğitim düzeyi düşük yetişkin çocukların artık anne ve babalarına maddi desteğinden değil, aksine maddi külfetinden söz etmek daha doğrudur” cümlesine yer verdi.

‘DESTEK DEĞİL KÜLFET OLURDU’

Avukat Aslan, dilekçesinde Uzun'un askerliğinin yapıp yapmadığının veya mesleki ve sosyo-ekonomik durumlarına dair durumun dava dilekçesinde bulunmadığına dikkat çekerek bunun bilinmesi gerektiğini belirtti. Avukat Aslan dilekçesinde şöyle dedi:

“Davacı taraf kazada yaşamını yitiren İbrahim Uzun'un mesleği ve davacı yakınlarına ne gibi bir desteği olduğu yolunda hiçbir açıklama yapmamıştır. Öncelikle bu hususta davacı tarafa açıklama yaptırtılması gerekir. Bizce burada müteveffanın desteğinden yoksun olunması gibi bir durum sözkonusu değildir. Davanın destekten yoksun kalma yönüyle tümüyle reddi gereklidir. Günümüzde eğitim düzeyi düşük yetişkin çocukların artık anne ve babalarına maddi desteğinden değil, aksine külfetinden söz etmek daha doğrudur. Bu anlamda çok sayıda yargı kararı mevcuttur. Vefat etmeseydi, evlenmesi halinde yaşamının çok uzun bir süresinde muhtemel eşi ve çocuklarına destek olması, kazancının tamamını onlara tahsis etmesi söz konusu olduğundan bu hususun aktüerya hesabında dikkate alınması gereklidir. Yine müteveffanın evlilik masraflarının ve askerlikte geçen sürenin aktüerya hesabında dikkate alınması gerekli hususlardır.”

ANNE GÖZYAŞLARIYLA OKUDU

Oğlunun eğitimi düşük ve ailesine külfet olduğu iddalarını öğrenen anne Şerife Uzun, savunmayı okuduktan sonra gözyaşlarına boğuldu. “Hangi çocuk annesine babasına külfet olmuştur?” diye isyan eden eden anne Uzun, “O mühendis olmak istiyordu. Oğlumun eğitim düzeyi düşük değildi, meslek lisesini bitirmiş üniversiteye hazırlanıyordu. Çocuğuma ‘cahil, ölmüşse önemli değil, külfetten kurtardık seni der’ gibi yazmış. Öyle olsa bile, cahil diye ölmesi mi gerekiyordu? Avukat hakkında gerekli yasal işlemi derhal başlatacağım” diye konuştu.

Ev kadını anne Şerife Uzun, “Bir oğlum ve bir kızım vardı. Hangi para benim oğlumun yerini doldurabilir ki? Benim eşimin kazancı bize yetip artıyor. İhtiyacım yok. Ama oğlumun adına bir sürü gariban çocuklar var. O parayla oğlumun adına, okula hayır eder, fakir kız çocuklarına çeyiz alırım. O paranın bir kuruşu dahi bu eve girmeyecek” dedi.

AVUKAT: BU TEKNİK BİR KONU

DHA muhabirinin savunma dilekçesindeki cümleleriyle ilgili olarak görüşlerini almak istediği Avukat Göksu Aslan, bir çok ailenin dava sırasında amaçlarının para olmadığını belirttiğini, bunları hayır kurumlarına bağışlayacaklarını söylemelerine karşın dava bitiminde sözlerini tutmadığını söyledi. Annenin savunmayı okurken ağladığının hatırlatılması üzerine, “Davalı taraf olarak tazminat hesabında bir takım şeylerin gözden kaçırılmamasını istedik” diyen Avukat Aslan, şunları söyledi:

“Bu teknik bir konu. Maddi tazminat talebini incelerken bilirkişiler çocuğun yetiştirme masraflarına bakar. İşte askerlik, eğitim, yeme-içme, düğün vesaire. Maddi tazminat hesabında bu tür şeyler dikkate alınır. Şimdi şöyle, 28 yaşında hekim olmuş bir çocuk düşündüğünde, onun gelir düzeyi düşük ailesine yapacağı katkı ile henüz hiçbir mesleği ve sanatı olmayan veya çıraklık yapan veya herhangi bir işyerinde asgari ücretli çalışan bir çocuğun ailesine yapabileceği katkı farklıdır. İşte aradaki fark bu. Aile nasıl bir çocuk için ‘Büyüyecekti bize maddi destekte bulunacaktı, karşı taraf bize bunun bedelini versin’ diyorsa o bedelin hesaplanması sırasında bu tür şeylerin de gözden uzak tutulmaması gerekir.”

Avukat Göksu Aslan, aile tepkisinin normal olduğunu ve onları da anlayışla karşıladığını ifade etti.

Tazminat davası, önümüzdeki günlerde görülmeye devam edilecek.

SEYİRCİLERİN ARASINA DALMIŞTI

Türk Hava Kurumu'na ait Karain Havaalanı'nda 16 Nisan 2006'da düzenlenen yarışta, Opet takımının sürücüsü Abdullah Levent Kesen'in kullandığı 1967 model Chevrolet Camaro marka otomobil, çıkıştan bir süre sonra pistten çıkarak seyircilerin arasına dalmış, kameraların saniye saniye kaydettiği kazada, İbrahim Özer ile İbrahim Uzun olay yerinde ve Orhan Bozkurt da kaldırıldığı Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yaşamını yitirmişti. Pilot Kesen'in sağ el parmaklarının ve sol kolunun kırıldığı kazada seyircilerden 2 kişi de yaralanmıştı. Kazanın ceza davası da Antalya 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyor.

Hürriyet
Yayın Tarihi : 14 Haziran 2008 Cumartesi 15:45:43
Güncelleme :15 Haziran 2008 Pazar 09:48:48


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?