1
Mayıs
2024
Çarşamba
ANTALYA

Kanadoğlu'ndan sert açıklama

Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Uğur Mumcu'yu anma gecesinde geldiği Antalya'da, hükümeti eleştirirken, Ergenekon operasyonuyla da ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Kanadoğlu, "Geldiğimiz noktada yargı bağımsızlığından artık bahsetmek mümkün değildir. Yargı, yüksek mahkemeler hariç bağımsız değildir" dedi.

Antalya Barosu tarafından Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen Uğur Mumcu'yu anma törenine yargının önemli isimleri katıldı. Aralarında Sabih Kanadoğlu, Vural Savaş ve Prof. Dr. Mustafa Akaydın gibi ünlü isimlerin bulunduğu törene yaklaşık 150 kişilik bir gurup eşlik etti.

Antalya Baro Başkanı Av. Zafer Köken'in Uğur Mumcu ödülünü alan Sabih Kanadoğlu, törende yaklaşık 20 dakikalık bir konuşma yaptı. Uğur Mumcu'nun katledilişinin 16. yılında araştırmacı yazardan "halk kahramanı" diye bahseden Kanadoğlu, onun adını taşıyan bir ödülü almaktan dolayı büyük onur duyduğunu ifade etti.

Türkiye Cumhuriyeti'nin laik, hukuk ve ulus devleti olmak üzere 3 temele dayandığını belirten Kanadoğlu, "'Laik Devlet' dediğimiz ve varlığımızın temeli olan bu ana ilke, bugün baktığımızda laik cumhuriyet karşıtı eylemlerin odağı olduğu bir mahkeme tarafından tespit ve tescil edilen bir siyasi parti tarafından yönetilmektedir. Bu nereden nereye geldiğimizin en iyi tespitidir. Hukuk devleti diyoruz; ama yargı bağımsızlığı da hukuk devletinin olmazsa olmazıdır" dedi.

Geçen 5 yıl zarfında yargı bağımsızlığını zedeleyen birçok anayasa hükümleri olduğunu kaydeden Kanadoğlu, "Geldiğimiz noktada yargı bağımsızlığından artık bahsetmek mümkün değildir. Yargı, yüksek mahkemeler hariç bağımsız değildir. Yürütmenin etkisi altındadır. Artık mesleğe alım Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'nun değil, Adalet Bakanlığı'nın bürokratları tarafından yapılmaktadır. Ulus devleti kuran o ülkenin atalarına söz söylenmeye başlanıyor, devletin güvencesi Türk Silahlı Kuvvetleri her fırsatta yıpratılmaya çalışılıyor ise gerçekten şapka değil, beyinlerin ortaya konulup düşünülmesi gerekir" diye konuştu.

Kuvvetler ayrımında üstünlüğün olmadığını belirten Kanadoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu erkler medeni bir bölüm ve işbirliği içinde çalışmak zorundadır ama yasamanın sınırlı olduğunun farkına bile varılamamaktadır. Yasamanın sınırlı olduğu anayasa da yazılıdır. Anayasalar yasamayı da sınırlayan ve onun işlemlerinin kesin bir biçimde yargı denetiminden geçirildiği rejimlerdir. O halde siz ülkede kuvvetler ayrılığı ilkesini hayata geçiremiyorsanız, çağdaş bir demokrasiye sahip olduğunuzu ileri süremezsiniz" ifadesini kullandı.

Ülkede cumhurbaşkanından en sade vatandaşına kadar herkesin yargıya hesap vermesi gerektiğini savunduğunu hatırlatan Kanadoğlu, "Ama benim evimin aranması artık Türkiye'de dokunulmaz kimsenin kalmadığı yolunda bir açıklama yapılmasına yol açmıştır. Bu halkımızın aklıyla alay etmektir. İçinde zimmet, evrakta sahtecilik, ihaleye fesat karıştırmak gibi suçlardan yargılanması gerekenler ülkeyi yönetmektedir. Ondan sonrada dokunulmazlığı kalmayan kimsenin kalmadığı iftiharla ortaya atılmaktadır. Öyle görüyorum ki 5 yıl içinde geriye doğru çok büyük adımlar atıldı. Bu gidiş iyi bir gidiş değildir" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yasama yürütme ve yargı organlarının temsilcilerini biraraya getirdiği zirveyi de değerlendiren Kanadoğlu, "Yargı, hiçbir şekilde görevli, yetkili ve sorumlu olmadığı bir zeminde yürütme ve yasama ile beraber memleketin sorunlarını konuşma durumunda değildir. Bu dolaylı olarak yargının egemenliğine yapılmış bir saldırı olur. Onun için ben o zirve toplantısının yerinde olmadığını, yapılmaması gerektiğini söylüyorum. Hani memleketin sorunları bir sohbet grubunda bir arkadaş toplantısında olabilir; ama yürütmenin ve yasamanın dahil olduğu bir toplantıda bunlar konuşulamaz. Hele doğrudan doğruya usul yasalarına ilkesel uyma gerektiğini konuşmaya başlarsanız o hiç olmayacak bir iştir. Eğer usul yasalarının dışına çıkan bir durum varsa bunu halledecek olan yine bizzat yargıdır. Yürütme ve yasamanın burada konuşma yetkisi ve hakkı yoktur" dedi.

iha
Yayın Tarihi : 25 Ocak 2009 Pazar 10:31:32
Güncelleme :25 Ocak 2009 Pazar 10:38:59


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?