1
Mayıs
2024
Çarşamba
ANTALYA

Kanser hastaları dikkat!

Türkiye'de halen eczanelerde bitkisel ürün olarak satılan ve kanseri önlediği veya tedavi ettiği öne sürülen medyanın etkisi ile popüler olmuş pek çok ürün aslında kanser hastalarının kullanmaması gereken ürünler arasında yer alıyor.

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Antalya Onkoloji Derneği Başkanı Doç. Dr. Mustafa Özdoğan, Amerika'da yıllık 40 milyar doları bulan alternatif tıp sektörünün ülkemizde de son yıllarda parlak bir ekonomik sektör olarak görülmeye başlanıp profesyoneller tarafından yönetildiğini söyledi.

Özdoğan, "Tıbbi ve etik kuralları hiçe sayan bu tür profesyoneller kanser hastalarının 'umut arayışlarını' fırsat bilerek süslü reklamlar ve web sayfaları ile hastaları etkilemeye ve ürünlerin satışını artırmaya çalışmaktadırlar" diye konuştu.
Kemoterapi ve radyoterapi gören kanser hastalarında kullanılması yarardan çok zarar veren ürünlerle ilgili uyarıda bulunan Özdoğan, "Hekime danışılmadan bu tip ürünleri kullanılmamalı" uyarısında bulundu. Özdoğan, anti-oksidanların ve bu tür bitkisel ürünlerin kemoterapi ve radyoterapinin etkisini azaltabileceğini veya yan etkilerin artmasına neden olabileceğini belirterek, "Yapılan çok sayıda çalışmada yüksek doz vitamin ve antioksidan kullanımında yararlı etkilerinden ziyade zararlı etkileri gösterir veriler elde edilmiştir. Kanseri önlediği, tedavi ettiği veya yan etkilerin azalmasına yol açtığı iddia edilen bu tür ürünlerin bilimsel kanıtları yoktur" şeklinde konuştu.

Antioksidan kullanan 200 binden fazla sağlıklı bireyin yer aldığı bir analizde Vitamin A, E ve Beta-karoten kullananlarda ölüm riskinde bir artış olduğunun saptandığını vurgulayan Özdoğan, şunları söyledi:

"2009 yılında Amerikan Kanser Enstitüsü Onkoloji Dergisi'nde yayınlanan bir çalışmada antioksidan kullanan kanserli hastalarda bu ürünlerin tedaviyi olumsuz yönde etkileyebileceği saptanmıştır. Anti- oksidanların yarardan çok zararlı olabileceğine dair deliller bulunuyor. Bu maddelerden uzak durulması gerekiyor.Bu tür ticari ürünlerin bir çok kemoterapi veya hedefe yönelik kanser tedavisinde kullanılan ilaçlar ile etkileşebileceği gibi ilaçların yan etkilerini artırarak etkilerinin azalmasına da neden
olabiliyor."

SİGARA İÇENLER BETA-KAROTEN ALMAMALI

Çok popüler olan 'Beta karoten'in halka 'sigara içenlerde akciğer kanseri gelişimini önlüyor' şeklinde yansıltıldığını ifade eden Özdoğan, "Tam tersine kolaylaştırıyor. Sigara içenler B-karoten almamalı" dedi. Ülkemizde en çok kullanılan bitkisel ürünlerden olan 'Isırgan ve kantaron'nun son yıllarda tabletlerinin ithal edildiğini ve kanseri önlediği veya tedavi ettiği şeklinde lanse edildiğini söyleyen Özdoğan, bu ürünlerin kanser tedavisinde yeri olmadığını ifade etti.

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji kliniğinde meme kanserli hastalarda yapılan gözlemsel bir çalışmada ısırgan kullanan hastaların yaşam kalitelerinin daha kötü olduğunun saptandığını bildiren Doç. Dr. Mustafa Özdoğan, "Bu ve benzeri bitkisel ürünlerin hastalarda yapılan gözlemlerde kan pıhtılaşmasını sağlayan hücreler, karaciğer ve böbrek hücreleri üzerinde olumsuz etkilere neden olabileceği saptanmıştır. Özellikle kemoterapi alan hastaların bu tür ürünleri kullanılması durumunda bulgular kemoterapi yan etkileri ile karışabilmekte ve hastaların tedavilerinde ciddi aksamalara ve gecikmelere neden olabilmekte bazen de bu yan etkiler hastanın yaşamını tehdit edecek boyutlara ulaşmaktadır" şeklinde konuştu.

KÖPEK BALIKLARI DA KANSER OLUR

Son yıllarda 'köpek balığı kıkırdağı'nın kansere iyi geldiği yolunda pek çok haber yayınladığını belirten Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Antalya Onkoloji Derneği Başkanı Doç. Dr. Mustafa Özdoğan, "Bu ürün, (Köpek balıkları neden kanser olmaz?) sloganı ile kanser hastaları için de pazarlanıyor. Oysa bu slogan dahi gerçek değildir. Köpek balıklarında da kanser tariflenmiştir" dedi.

Bilimsel çalışmalarda köpek balığı kıkırdağının kanseri tedavi edici
etkisinin gösterilmediğinin de altını çizen Özdoğan, "Özellikle kemik metastazı olan hastalar ya da vit-D kalsiyum kullanan hastalarda sakıncalı olabilir" dedi.
Zakkum'un kanser tedavisi amacı ile halen hastalara umut olarak sunulmasını üzüntü ile karşıladığını ifade eden Özdoğan, "Bazı basın ve yayın organlarında bu ürünün Amerika'da kabul görüp patent aldığı, başarılı olduğuna dair yayınlar sıkça tekrarlanıyor. Ancak patent alan ama ruhsat alamayan bu ilaç ile Amerika'da insanlarda yapılan ve yayınlanan tek Faz 1 çalışmada ilacı kullanan 18 hastadan hiçbirinde yanıt görülmemiş" diye konuştu.

Türkiye'de özel bitkisel karışımlar ile kanseri tedavi ettiğini iddia eden, web sayfası aracılığı ile tanıtım yapan grupların sayısı her geçen gün arttığına dikkat çeken Özdoğan, bu ve benzeri grupların hiçbir bilimsel veriye dayanmadan hastaların yaşamlarını hiçe saydıklarını söyledi. "Bu gruplar hastaların faydalı olabilecek bilimsel tıbbi tedavilerini kesmelerine neden oluyor" diyen Özdoğan, bu grupların hastaların yaşamları pahasına paralarına göz dikdiklerine dikkat çekti.

Özdoğan, Avrupa'da 'içme suyu' ibaresi ile şişelenip satılan suyun ülkemizde ciddi paralara hastalara 'kanser ilacı' veya 'destek tedavi ilacı' gibi pazarlanması son derece şaşırtıcke yönelik kanser tedavisinde kullanılan ilaçlar ile etkı ve üzüntü verici olduğunu vurguladı.
 

İHA
Yayın Tarihi : 30 Haziran 2009 Salı 13:11:33
Güncelleme :30 Haziran 2009 Salı 13:17:03


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?