22
Mayıs
2024
Çarşamba
ANTALYA

KKKA bilgilendirme toplantısı yapıldı

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Ata Nevzat Yalçın, kenenin 12 saat içerisinde vücuttan çıkarılmasının hastalık riskini düşürdüğünü söyledi.

Ata Nevzat Yalçın, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Prazitoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Bayram Ali Yukarı ile birlikte son zamanlarda artan Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı hakkında bilgilendirme toplantısı düzenledi.

Antalya Tabip Odası'nda düzenlenen toplantıda kene örneklerini gösteren Prof.Dr. Bayram Ali Yukarı, keneyle mücadele konusunda bazı uyarılarda bulundu. Kene mücadelesinde erken müdahalenin önemine değinen Ali Yukarı, "Kene ısırdığında hemen çıkarılması gerekir. Kene çıkarmak çok zor değil. Keneyi, patlatmadan bir cımbız yardımıyla çıkarabiliriz. Fakat patlatılmaması çok önemli. Çünkü eğer kenede virüs varsa kişiye buluşması mümkün. Kene çıkarıldıktan sonra mutlaka bir sağlık kuruluşuna gidilmesi gerekir" dedi. Burada kritik sürenin 12 saat olduğunu anlatan Yukarı, şöyle konuştu: "Özellikle diz ve kulak arkası, koltuk altı, kasık bölgesi nemli bölgelerdir. Kene buraları çok sever. Bu nedenle bu bölgelerin kontrol edilmesi gerekir. Ben özellikle anne ve babaların bir büyüteç yardımıyla çocuklarını kontrol etmelerini öneriyorum. Kırsal kesimde bulunan vatandaşlar, tarlaya gittiğinde açık renk elbise giymeli. Ayrıca, bu vatandaşlarımız bir gün öncesinden ilaçlı elbise hazırlayarak yaylaya bu elbiselerle çıkmalılar."

İLK 12 SAAT ÇOK ÖNEMLİ

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Ata Nevzat Yalçın, hastalığın birkaç günlük bir kuluçka sonucunda açığa çıktığını söyledi. Bu dönemin 10-12 güne kadar uzayabildiğini belirten Yalçın, hastalığın, ateş, halsizlik, eklem ve kas ağrıları, gözlerde kızarıklık, bulantı, kusma, ishal gibi çok değişik hastalıklarda da görebileceğimiz belirtileri olduğunu anlattı.

Hastalığın genellikle bir iki haftalık seyri bulunduğunu belirten Yalçın, şöyle konuştu: "Hasta bu süre içinde daha da ağırlaşabiliyor. Olası hastalık şüphelerinde sağlık müdürlüğüyle bağlantıya geçiyoruz. Hastadan alınan kan numuneleri, Ankara'daki Hıfsızsıhha Merkezi Başkanlığında çeşitli tekniklerden geçirilerek teşhis konuyor ve bu sonuç bize bildiriliyor. Biz de sonuca göre hastaya gereken yöntemi uyguluyoruz. Tedavi sürecinde hastaların çok iyi izole edilmesi gerekiyor. Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi, solunum yoluyla geçmiyor fakat, hastanede çalışan birçok kişiyi tehdit ediyor. Çünkü Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) kene ısırması dışında da bulaşabiliyor. Özellikle hastalardan kan alınması sırasında, iğne batması sonucu hastalığın bulaşma riski var."

Kene ısırması durumunda en kısa sürede hastaneye başvurularak kenenin vücuttan çıkarılması gerektiğini ifade eden Yalçın, şunları söyledi: "Sorun genellikle kenenin vücuttan uzaklaştırılmasında gecikilen vakalarda görülüyor. Özellikle ilk 12 saate kadar kene çıkarıldığı takdirde hastalık riski çok düşüyor. Örneğin Burdur'dan bize gelen hastamız, keneyi ısırdıktan iki gün sonra fark ettiğini söylüyor. Bu çok uzun bir dönem."

Kene ısırmalarına karşı Haziran dönemlerinin çok risk taşıdığını belirten Yalçın, Antalya gibi çok yüksek olmayan sahil kesimlerinde bu riskin çok yüksek olmadığını söyledi.

.
Yayın Tarihi : 16 Haziran 2008 Pazartesi 14:57:05


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?