16
Mayıs
2024
Perşembe
ANTALYA

Kolon kanseri önlenebilir bir hastalık

KOLON KANSERİ ÖNLENEBİLİR BİR HASTALIK

Memorial Antalya Hastanesi Genel Cerrahi ve Gastroenteroloji Cerrahisi Uzmanı Op.Dr. Behlül Baydar, kolon (bağırsak) kanserinin dünyada oldukça yaygın görülen bir kanser türü olduğunu ve bu kanserin oluşmasında beslenme alışkanlığı ve genetik faktörlerin etkin rolü bulunduğunu belirtti.

Kolon kanserinin belirti vermeyen ve yavaş ilerleyen bir kanser türü olduğunu ve özellikle 50 yaş ve üzerindeki kişilerin bu hastalığın tehdidi altında olduğunu ifade eden Memorial Antalya Hastanesi Genel Cerrahi ve Gastroenteroloji Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Behlül Baydar, bu kanser türünün dünyada her yıl 655 bin kişinin ölümüne neden olduğunu söyledi.

Op. Dr. Behlül Baydar, kolon kanserinin kanser türleri arasında en yaygın dördüncü, ölüme sebep olan türler arasında da üçüncü tür olduğuna dikkat çekti.

Kolon kanserinin sıklıkla 60-70 yaş arasında görüldüğünü, ailesinde erken yaşta kolon kanseri olmayanların 50 yaş altında bu hastalığa yakalanma ihtimali az olduğunu bildiren Op.Dr. Behlül Baydar, şunları söyledi: "Kolonda bağırsak iç kısmında bulunan ve polip denilen et parçalarının varlığı riski artırır. Kişiye daha önce kolon kanseri teşhisi konmuş ve tedavi görmüş olsa da, risk devam etmektedir. Yumurtalık, rahim ve meme kanserli hastalar da kolon kanseri açısından risk altındadır." Sigaranın kolon

kanserine yakalanma riskini artırdığını anlatan Baydar, şöyle konuştu: "Beslenme alışkanlıkları kolon kanseri üzerinde önemli bir etkiye sahip. Kırmızı etten zengin ancak meyve ve sebzeden fakir yemek yeme alışkanlıkları riski artırır. Düşük selenyum düzeyi, iltihabi bağırsak hastalıkları, bazı virüs türleri, endüstrileşmiş ülkeler gibi çevresel faktörler (fast food, işlenmiş besinler), ağır alkol tüketimi kolon kanserine yakalanma ihtimalini artırır. B6 vitamini alımı kanser riskini azaltır. Fiziksel olarak aktif insanların kansere yakalanma riski düşüktür."

KOLON KANSERİNİN OLASI BELİRTİLERİ

Kolon kanserinde belirtilerin kanserin yerleşim yerine göre değişebildiğini anlatan Op.Dr. Behlül Baydar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Örneğin; makatın çıkışına çok yakınsa kişinin eline karnıbahar gibi bir et parçası gelebilir, taze kanama yapabilir, ishal ve zaman zaman kabızlık durumu ortaya çıkabilir. Büyük abdest şekilsiz çıkmaya başlar, karında şişkinlik artar, bu hasta tarafından hazımsızlık olarak algılanabilir. Büyük abdestte sümüksü yapı olabilir veya hastalığın ileri dönemlerinde gaz çıkaramama, şişkinlik ve beraberinde karın ağrısında artma, hatta kusma olabilir."

KALITIMLA GEÇEN KOLON KANSERİ

Ailesel genetik tanımlamada bağırsak kanseri teşhisi varsa, bu geçmişe sahip kişide de mutasyona uğramış bir gen nedeniyle bağırsak kanserinin ortaya çıkma olasılığının daha yüksek olduğunu ifade eden Op.Dr. Baydar, "Bu koşullar bilimsel anlamda şöyle tanımlanabilir, ailenin aynı kanadından (anne, dayı, büyükanne) en az iki akrabada bağırsak kanseri varsa, yakın akrabalardan biri 45 yaşından önce bağırsak kanserine yakalanmışsa ya da ailenin aynı kanadında bağırsak kanseri ya da rahim kanseri varsa

bunlar genetik yatkınlığı atırır. 45 yaşından önce erken teşhis için gerekli tetkikler yaptırılmalıdır" dedi. Op.Dr. Behlül Baydar, büyük abdestte gizli kan testi yapılabildiğini, birçok kolon kanserinin poliplerden geliştiğini belirterek, kolonoskopik değerlendirmenin önemine değindi. Op. Dr. Behlül Baydar, hareketli yaşam şekli ve bol lifli meyve ve sebzelerle beslenme, çok kesin olmamakla birlikte peynir, süt gibi besinlerden kalsiyum alınımı, D vitamini alımının kolonda poliplerin azalmasını

sağlayabildiğini söyledi.

Büyük abdestte gizli kan taraması pozitif çıkanlarda ve 45 yaş üzerindeki herkeste kolonoskopinin rutin olarak yapılması ve bunun 5 yılda bir tekrarlanması gerektiğini belirten Behlül Baydar, aile hikayesi olanların mutlaka bir doktora başvurması gerektiğini anlattı.

KOLON KANSERİ TEDAVİSİ

Kolonoskopide alınan poliplerin üzerinde, kanserin erken evrede yakalandığında ameliyat gerekmeden hastaların yakın takibe alındığını bildiren Op. Dr. Behlül Baydar, "Kanser ileri evredeyse ameliyat yapılır. Ameliyat açık veya laparoskopik denilen kapalı işlemle yapılabilir. Bazen çok ileri evrelerde, bağırsak tıkanması ve karın şişkinliği ile acilen ameliyat yapılan hastalarda barsağın ucu karına alınabilir. Daha sonra doktor kararına göre, ilaç ya da ışın tedavisi de tedaviye eklenebilir" diye

konuştu. Op. Dr. Behlül Baydar, erken evre yakalanmış bir kolon kanseri hastasının geç evre yakalanana göre beş kat daha uzun yaşayabildiğini söyledi.

İHA
Yayın Tarihi : 13 Eylül 2010 Pazartesi 13:14:02
Güncelleme :13 Eylül 2010 Pazartesi 15:00:22


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?