Gölhisar ilçesi Kibrya Yayla Şenlikleri'ne katılmak amacıyla Burdur'a geldiğini belirten Kurtulmuş, iş adamları ve sivil toplum örgütü temsilcileri ile Türkiye'de yaşanan ekonomik kriz ve Doğu Türkistan'da yapılan katliamı değerlendirdi.
Başkan Kurtulmuş, Doğu Türkistan'da yaşanan olaylarla ilgili olarak, "Doğu Türkistan'da yaşanan olaylar bugünün olayları değildir. Yıllardır devam eden bir baskıdır, sindirmedir, özellikle 1949'dan bu yana o zaman ki dünya dengeleri içerisinde Doğu Türkistan, İkinci Dünya Savaşı sonrasında oluşan dünya dengelerine kurban edilmiş bir bölgedir. Feda edilmiş bir bölgedir" dedi. Doğu Türkistan'daki insanların basına yansıdıklarının çok üstünde bir baskıyla karşı karşıya kaldıklarını ifade eden Kurtulmuş, "Kendi kimliklerini, Milli kimliklerini ifade etmeleri, dillerini kullanabilmeleri, çocuklarına diledikleri isimleri vermeleri engellendiği gibi hepimizin bildiği şekilde çocuk sayıları da tahrip edildi, kısıtlandı. Oradaki Uygur Türklerinin iki çocuktan fazla çocuk yapmaları kısıtlandı. Kadınlar zorla kısırlaştırıldı" şeklinde konuştu.

Saadet Partisi Genel Başkanı Kurtulmuş, yaşanan olayların işin son dozunu arttırdığını, bu olaylarda kaç kişinin öldüğünün henüz bilinmediğini dile getirdi.
Burdurlu iş adamları ile buluşan Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş'un toplantıdaki diğer konusu ise Türkiye'de yaşanan ekonomik kriz oldu. Türkiye'nin bir kriz içerisinde olduğunu belirten Kurtulmuş, Türkiye'nin karşılaştığı ekonomik krizin bir günün işi olmadığı dile getirdi. Kurtulmuş yaşanan ekonomik çöküntünün tesadüf olmadığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin yaşadığı ekonomik kriz, küresel ekonomik krizin getirdiği bir krizdir. Biz yıllardır uyarıyoruz. Biliyorsunuz ben ekonomi hocasıyım. 7-8 sene evvel yaptığımız konferanslarda dediklerimizin hepsi bugün çıkmıştır. Vatansever bir siyasetçi için en ağır şey, böylesine tablolar karşısında 'Biz dememiş miydik, biz uyarmamış mıydık' demektir. Göz göre göre gerçekten Türkiye bir ekonomik kriz ile karşı karşıya bırakılmıştır. Bunun nedeni de, özellikle 28 Şubat süreci sonrasında başlamış olan
Türkiye'de ekonomideki yeniden yapılanma sürecidir. Ardından 2002 yılının başında uygulamaya konulan 17. IMF Protokolü ile birlikte Türkiye Güçlü Ekonomi'ye Geçiş Programı adı altında küresel ekonomiyle entegre olacak yapısal bir uyum süreci içerisine girdi. 5 maddelik bir plan Türkiye'de uygulandı, Arpa para etmiyor, buğday para etmiyor, Anadolu'nun dört bir tarafı böyle, 5 maddelik bir plan, bunlar dileriz bu hususlara getirilmiş durumlardır"

"DUBAİ MODELİ BİZE UYMAZ"
Tarım ve hayvancılığı, sanayicilerin bir takım nedenlerle engellendiğini dile getiren SP Lideri Numan Kurtulmuş, ekonominin şimdiki modelinin 'Dubai Modeli' olduğunu ve bu modelin bize uymayacağının çok öncelerden belli olduğunu belirtti. Vatandaşı borçlandırma politikası ile ekonominin bir yere gitmeyeceğini ifade eden Numan Kurtulmuş, salondaki sanayicilere dönerek "Aranızda 5 değil, 2 kat büyüyen var mı?" diye sordu. SP Lideri Kurtulmuş salondan cevap alamayınca Kemal Derviş'i eleştirdi. Kurtulmuş,
Kemal Derviş hakkında, "Kolunun altında Türkiye'ye gelmiş olan bir adamdır. Türkiye ekonomisinin bu süreçler içerisine girmesine en büyük katkıyı sağlayan insandır. Ayrılırken de dedik ki ben gidiyorum ama ben görevimi yaptım.İktidar biz olsaydık aynı programı uygulardık şeklinde konuşmuş bir adamdır. Birde Hükümeti tebrik ediyorum doğru yolda gidiyorlar demiştir" şeklinde konuştu.
Başkan Kurtulmuş konuşmasından sonra soru cevaba bölüme geçti. Burdur Tüm Emekliler Derneği Başkanı Kemal Aslan, Burdur Şeker Fabrikasının satılmaması konusunda SP Lideri Kurtulmuş'un gösterdiği yakın ilgiden dolayı teşekkür etti. Burdurlu İşadamı yavuz Kaya ise işsizliğin Türkiye'den nasıl kaldırılacağını sordu. SP Lideri Numan Kurtulmuş soruya cevap olarak, "Bana model getirin ama esaslı model olsun. Dubai modeli gibi değil' şeklinde konuştu.

iha

Yayın Tarihi : 11 Temmuz 2009 Cumartesi 19:42:05