Antalya'da patronu tarafından yatağa kelepçelenerek işkence edildiği, annesi ve erkek kardeşinin de olaylara göz yumduğu iddia edilen Meryem Sak ile ilgili davada kara çıktı. Patron Mustafa Kıvrık 7 yıl 6 ay, kardeşi 5 yıl, annesi 5 yıl 10 ay hapse mahkum oldu.

Meryem Sak'ın maruz kaldığı işkence nedeniyle Antalya Cumhuriyet Savcılığınca, “Kişi hürriyetini yoksun kılma, kasten yaralama ve eziyet” suçlamasıyla açılan ve Antalya Asliye 4. Ceza Mahkemesinde görülen davanın 7'inci duruşmasına, tutuksuz yargılanan sanıklar Mustafa Kıvrık, anne Hatice Sak ve Tıp Fakültesi öğrencisi kardeşi Ahmet Sak katılmadı.

Duruşmada Hakim Faris Özsoy, Adli Tıp Kurumundan gönderilen raporu okudu. Raporda, Meryem Sak'ta kalıcı hasara neden olacak yaralar oluşmadığı ve yaralarının iyileşeceği belirtildi. Sanıkların avukatları tarafından savunmalarının okunmasının ardından, hakim Faris Özsoy kararı açıkladı.

Duruşmada, Hüseyin Kıvrık kasten yaralamadan 2 yıl 6 ay, eziyetten 1 yıl 8 ay, kişi hürriyetini yoksun kılma 3 sene 4 ay olmak üzere, toplam 6 yıl 18 ay hapis cezasına, kardeşi Ahmet Sak, eziyetten 1 yıl 8 ay, kişi hürriyetini yoksun kılmadan 3 yıl 4 ay olmak üzere toplam 4 yıl 12 ay, anne Hatice Sak da eziyet suçundan 2 yıl 6 ay, kişi hürriyetini yoksun kılmadan da 3 sene 4 ay olmak üzere toplam 5 yıl 10 ay hapse mahkum oldu.

İHBAR SONUCU KURTULDU

Antalya'da ithalat yapan Mustafa Kıvrık'a ait şirkette çalışan Meryem Sak'ın, polise ulaşan ihbar sonucu geceleri evinde zincirlenerek bir ayı aşkın süreyle ağır işkenceye maruz kaldığı ortaya çıkmıştı.

İşkencenin ortaya çıkmasının ardından Meryem Sak'ın patronu Mustafa Kıvrık, annesi Hatice Sak ve Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesinde öğrenim gören kardeşi Ahmet Sak tutuklanmış, genç kız üç haftayı aşkın süre Antalya Devlet Hastanesinde tedavi görmüştü.

Dava sürecinde Meryem Sak hakkında Antalya Adli Tıp Şube Müdürlüğünce 10 Ocak 2007'de düzenlenen raporda genç kızın el ve ayak tırnaklarının çekilmesine neden olan yaraların, sırtının her iki omuz bölgesinde devam eden doku lezyonlarının hayatını tehlikeye atmadığı, ancak basit bir tıbbi müdahale ile de giderilebilir olmadığı belirtilmişti.

Adli Tıp Kurumu, genç kızın vücudunun alt uzuvları ve arka kısımlarındaki toplam 30 noktada çapları 2-3 santimetre olan lezyonların birçoğunun iyileştiği ve vücudunda kemik kırığı bulunmadığını bildirirken, Sak'ın sağ göz çevresinde halen ödem olduğu, ancak bunun hayati tehlike oluşturmadığını belirtmişti.

Raporda, kişide tespit edilen küçüklü büyüklü travmaların uzun süre tekrarladığı ve bu durumun vücudun kendisini yenilemesine izin vermediği için yumuşak doku ezilmelerinin aradan geçen süreye rağmen devam ettiği ifade edilmiş, Meryem Sak'ın ilk muayenesinde böbrek yetmezliği bulgularının tespit edildiği vurgulanarak, bu lezyonların şahsın hayatını tehlikeye attığını ve basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte olmadığı açıklanmıştı. 

Bu raporun mahkemeye ulaşmasının ardından Cumhuriyet Savcısı İlhami Ercan da verdiği mütalaada, sanık Mustafa Kıvrık'ın “Kişi hürriyetini yoksun kılma, kasten yaralama ve eziyet” suçlarından 8 ile 20 yıl, Hatice ve Ahmet Sak'ın da ”Kişi hürriyetini yoksun kılma ve eziyet” suçlarından 2 ile 7 yıl hapis ile cezalandırılmalarını talep etmişti.