22
Mayıs
2024
Çarşamba
ANTALYA

NEY Aspendos Tiyatrosu'nda

Bu toprağın hikayesi uzundur, insanlığı anlatır!
Anadolu ve onu çevreleyen coğrafya insanlık tarihine öncülük etmiş ve binyıllara tanık olmuştur.

Farklı etnik kimlikler, inançlar ve kültürlerin binyıllar boyunca bir arada yaşadığı bu coğrafyada, müzik ve danslar da farklılıkların rengini ve sesini yansıtır. Bu estetik zenginliğin yapı taşları sevgi, hoşgörü ve paylaşım’dır.

Ney
İnsanın ‘sıcak nefesini’ 5000 yıldır mistik ve büyülü bir sese dönüştüren ney, efsanelere konu olmuş, birçok kültürde ve inançta önemli bir sembol haline gelmiştir. İlhamını bu büyülü enstrümandan alan NEY Dans Show, Anadolu ve onu çevreleyen kültür coğrafyasının zengin mozaiğini çağdaş bir yorumla sergilemektedir.

SEMA
Hoşgörü ve sevgi Mevlevilik felsefesinin temelini oluşturmaktadır. Her dinden ve her anlayıştan insana kucak açan bu hoşgörülü anlayış ritüeli ile de ilgi çekmiştir. Semazenler ayin boyunca bencillikleri olan ‘ben’den sıyrılmak ve Varlık ile bütünleşmek için döner. Sema ‘Sevgili’ye kavuşmanın huzuru ve arınmayla son bulur.



SEMAH
Anadolu hoşgörüsünün bir diğer yansıması da Semah’tır. Kadın-erkek ayrımı yapılmaksızın sıra alınarak yapılan Semah, insanla ve doğa ile barışık olma anlayışının müzik ve dansta şekle bürünmesidir. Geleneksel olarak kökeni Orta Asya’ya dayanan saz eşliğinde yapılan Semah, Yaratan’ın zikredildiği bir ritüeldir.

TANRILARIN TOPRAĞI
Doğanın uyanışı her coğrafyada olduğu gibi Anadolu’da da büyük coşkularla kutlana gelmiştir. Bu şölenler mitolojide de geniş yer bulmuştur. Şarap, bolluk, yaşam ve ölümün tanrısı Dyonisos Şubat ayını bahar şölenine dönüştürmüştür. Şölenlerde kaval ve davulların müziğiyle eğlenen Keçi Ayaklı Satir ve Bakhalar’a bereketi üreten insanlar da katılır.

HALAY
Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya özgü Halay, birlikte olmanın ve dayanışmanın sergilendiği bir danstır. Halayda omuz omuza, el ele verilerek coşkular, sevinçler, kederler paylaşılır. Davul ve zurnanın ritmiyle adımlar birlikte atılır, dizler birlikte kırılır, omuzlar birlikte sallanır. Hasatın coşkusu, doğumun sevinci, ölümün kederi halayla paylaşılır.

BALKANLAR
Müzik kutusunun dönüşüyle yolumuz Batı’ya düşer…
Karşılama Balkanların keyifli coğrafyasının ifadesidir. Toprakları bereketli, insanları neşeli bu bölgede müzik de coşkuludur. Davullar ve zurnalarla karşılanır her şey. Davullar ritmi hızlı vurur, zurnalar tiz perdelere çıkar. Balkan danslarında adımlar hızlı atılır, mendiller hızlı sallanır.

ŞAMAN
Şaman dansı esrime yoluyla göğe yükselme çabasıdır. Doğanın gücünü bilen bilge Şamanlar danslarıyla bu güce duydukları saygıyı ifade eder. Şaman dansında hayvan taklitleri ve benzetmeceleri önemli bir yer tutar. Hayvanla özdeşleşme öylesine gerçek kabul edilir ki, hayvan ölürse Şaman da ölür.



RAKKASELER
Arap kökenli olan raks 12. yüzyıldan itibaren Anadolu topraklarına da geçmiştir. Rakkaseler vücutlarının her kıvrımını büyük bir ustalıkla kullanır. Müzik bedenleri baştan çıkarır, bedenler seyredenleri zamandan koparır.

AZERİ
Günümüzde bile konuşma dili şiir tadında olan Azeri coğrafyasında müzik de şiire uyar, dans da… Azeri kadını dans ederken adımlamaz, bulut gibi akar.

KAFKAS
Kafkasya’da binlerce yıllık zorlu koşulları yansıtan bir müzik ve dans biçimi oluşmuştur. Dağlık coğrafi yapısı gibi müziği de vurgulu ve ritmiktir. Dans figürleri keskindir. Müzik ve dans giderek hızlanır, vurgulu ve görkemli finallerle sona erer.

ZEYBEK
İklimi ılıman Ege’nin sert karakterli, sözünden ve yolundan dönmez efeleri yüzyıllarca dağları mesken tutmuştur. Sebep kimi zaman aşk belası, kimi zaman bir zalime isyandır. O yüzden Zeybek mağrur oynanır. Ağırdır, acele etmez, derin duygulara diz vurur.

TEKE
Deniz biter dağlar başlar, yerleşik hayat sürenlerle göçerler yan yana yaşar Akdeniz bölgesinde. Toros Dağlarında doğan Teke ezgileri sanki bu karşıtlıkları dillendirir. Akdeniz’in güneşi gibi parlak, dağların dorukları gibi erişilmez bir neşeyle çalınır ve söylenir.

TABAKÇI KADINLAR
Anadolu müzikte ve dansta olduğu gibi hünere dayanan eğlenceliklerde de büyük ustalar yetiştirmiştir. Beceriler ustadan çırağa aktarılarak günümüze kadar ulaşmıştır. Bu gelenekten gelen tabakçı kadınların sihirli elleri de saraylarda sergilenen güzellikleri yaşatır. Yer çekimine inat, sopaların üzerinde döner durur tabaklar.

HÜDAYDA
İlk ne zaman söylenmiş, o sevda kimin yüreğine düşmüş bilinmez ama herkesin dilindedir Hüdayda. İç Anadolu’nun ölçülü ve biraz utangaç tavrını yansıtır. İnişsiz-çıkışsız, aynı kararlılıkla akar müzik. Ayaklar parmakların ritmine eşlik eder.

ROMANLAR
Farklı dillerden söyleseler de hep özgür kalmayı becerebilmiş bir dünyanın sesidir Romanlar. Portekiz’den Çin’e kadar uzanan geniş bir coğrafyada hep kendileri olmakta diretmişlerdir. Müzik ve dans, hava kadar, su kadar yaşamsal olmuştur onlar için. Sevinçleri ve üzüntüleri, kavgaları ve sevdaları müzikle yaşarlar.

KARADENİZ
Coşkun bir deniz, her tonuyla yeşil bir dünya… Karadeniz’in müziği ve dansı doğanın resmettiği zenginlikten ilham almıştır. Kemençe rüzgarın sesine, bedenler dalgaların coşkusuna eşlik eder gibidir.

Tüm coşkularda, hasretlerde aranan aşktır…
NEY o aşkı sesler.

Notlar:
- 0-6 yaş arası ücretsizdir.
- İndirimli fiyatlar Öğrenci, Öğretmen, Emekli, 65 yaş üstü ve Kamu çalışanları için geçerlidir.
- İndirimli bilet alanların kapıda kimlik/kart göstermesi mecburidir.





Kenthaber
Yayın Tarihi : 26 Ağustos 2004 Perşembe 11:50:56


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?