'Pandora'nın Kutusu' izleyiciyle buluştu
İspanya'nın San Sebastian kentinde düzenlenen 56'ncı Uluslararası San Sebastian Film Festivali'nde "Altın İstiridye"ödülünü kazanan "Pandora'nın Kutusu", 45. Antalya Altın Portakal Film Festivali Ulusal Uzun Metrajlı Film Yarışması'ndaki gala gösterimiyle ilk kez Türk izleyiciyle buluştu.
Dünyanın en prestijli sinema festivallerinden biri olan San Sebastian Uluslararası Film Festivali'nde en büyük ödül olan "Altın İstiridye"ye layık görülen "Pandora'nın Kutusu", 45. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde de ödül peşinde.
İstanbul'un farklı bölgelerinde yaşayan, her biri diğerinden farklı sorunun ve hayat standardının içinde sıkışıp kalmış, birbirinden habersiz, orta yaş ve orta sınıfa mensup üç kardeşin, Batı Karadeniz'in dağ köyünde yaşayan alzheimer hastası yaşlı anneleri Nusret Hanım'ın kaybolmasıyla zorunlu bir araya gelmeleri ve yolculuklarının anlatıldığı filmin, Antalya Kültür Merkezi'ndeki gala gösterimi yoğun ilgiyle karşılaştı. Filmin gala gösterimine ünlü yönetmen Yeşim Ustaoğlu, başrol oyuncularından Derya Alabora, Onur Ünsal ve Osman Sonant katıldı. 112 dakikalık filmin gösteriminin ardından film ekibi, düzenlenen basın toplantısına katıldı.
Filmin senaristi ve yönetmeni Yeşim Ustaoğlu, yakın çevresindeki bir kişinin alzheimer hastalığıyla ilgili yaşadıklarından yola çıkarak 2005 ve 2006 yılında kaleme aldığı senaryoyu, bir yıllık proje çekim aşamasından sonra filme dönüştürdüğünü söyledi.
Filmin Türkiye'de ilk kez bu festivalde gösterildiğini, Aralık ayında ise sinemalarda gösterilmesini planladıklarını belirten Ustaoğlu, "Sen Sebastian Film Festivali'nde Altın İstiridye Ödülünü almak Türk sineması için çok sevindirici. Filmin seyirciyle buluşması daha da önemli. Altın Portakal'daki galayla bu şansı elde ettik. Sinemalarda da izleyici karşısına çıkmasını istiyoruz" diye konuştu.
Karadeniz'li anne karakteri için neden Fransız oyuncu seçildiğinin sorulması üzerine de Ustaoğlu, "Anne karakteri için o yaşlarda oyuncu bulamadık. Bizde o yaşlardaki oyuncular kendilerini biraz toparlamışlar. Ya da dizilerde rol alıyorlardı. Zaman ayırıp 'ben geliyorum' diyen olmadı. Bu Türk sineması için bir sorun" dedi.
