22
Mayıs
2024
Çarşamba
ANTALYA

SDÜ'de akademik yıl açıldı

SDÜ Rektörü Prof.Dr. Metin Lütfi Baydar, mehmetçiğe kurşun sıkan teröristin sadece Irak'ın kuzeyinde değil dünyanın öbür ucuna da kaçsa yakalanıp imha edilmesi gerektiğini söyledi.

Süleyman Demirel Üniversitesi'nin 2008-2009 eğitim-öğretim yılı açılış törenine 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve TBMM Başkanı Köksal Toptan da katıldı
Süleyman Demirel Üniversitesi'nin 2008-2009 eğitim-öğretim yılı açılış töreni Hasan Gürbüz Kültür Merkezi'nde yapıldı.

Tamamını SDÜ ve Burdur Mehmet Akif Ersoy üniversitelerinde görev yapan öğretim üyelerinin oluşturduğu orkestranın müzik dinletisi ile başlayan törene 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, TBMM Başkanı Köksal Toptan, Isparta Valisi Şemsettin Uzun, Rektör Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar ve çok sayıda akademisyen ile öğrenci katıldı.

Akademik yılın açılış konuşmasını yapan SDÜ Rektörü Prof.Dr. Metin Lütfi Baydar, son günlerde yaşanan terör olaylarına değinerek şöyle konuştu: "Binlerce yıldır birlikte yaşadığımız Kürtler Türkiye'ye aittir ve Türk Milletinin bir parçasıdır. Sorun etnik ya da bölgesel değildir. Sorun terör sorunudur. Terörü bitirmek için yalnızca Türkiye içerisinde değil tüm dünyada önlemler alınmalıdır."

Mehmetçiğe kurşun sıkan teröristin sadece Irak'ın kuzeyinde değil dünyanın öbür ucuna da kaçsa yakalanıp imha edilmesi gerektiğini anlatan Baydar, sözlerine şöyle devam etti: "Silahlı kuvvetlerin hükümetten istediği 5 istek acilen yapılmalıdır. Bugünden sonra konuşulması gereken Türkiye'nin AB'ye uyumu değil AB'nin Türkiye'ye uyumudur. Bir Rektör olarak teröre açık ve gizli destek veren yabancı güçlere haykırıyorum; terörle dökülen kan karşısında sabır taşmıştır bunu anlayacaksınız. Anlamazsanız da göreceksiniz."

Rektör Baydar, "üniversiteler bilimsel politika ile uğraşmasın" diyen anlayışların terk edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı (TBMM) Köksal Toptan da, terörün küreselleşmeyle birlikte dünyanın karşı karşıya bulunduğu önemli felaketlerden biri durumuna geldiğini söyledi.

Toptan, "Terörle mücadele, bilinen, okunan, yaşanan nizami bir orduyla yaşanan mücadele olmadığı için zorlukları vardır. Teröristin önünde yasal, ahlaki hiçbir engel yoktur. Ama terörle mücadelede belli hukuk kurallarına uymak zorunluluğu var. AB yolunda Türkiye'nin kendi iç hukukunda yaptığı değişiklikleri terörle mücadelede bir zafiyet olarak ortaya koyarsak bu yanlış olur" dedi.

Bu mücadelede bir takım eksiklikler varsa bunun giderilmesi gerektiğini anlatan Toptan, şöyle konuştu: "AB vizyonu büyük bir modernleşme mücadelesidir. Bu mücadelenin sonunda AB üyesi standartını yakalarsak üye olmak da şart değildir. Bir kavram karışıklığına yer vermeden bir taraftan terörle mücadelenin gereği neyse yerine getirirken öbür taraftan kalkınma hareketini sürdürmeli, demokrasiyi korumalı ve genişletmelidir."

Terörle en iyi mücadelenin demokratik ortamda yapılanı olduğunu anlatan Toptan, sözlerine şöyle devam etti: "Her şey açıktır ve milletin gözünün önündedir. Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı'nda ölen 250 bin insan Diyarbakırlı, Samsunlu, Rizeli, Ispartalı, Antalyalı değil miydi? Kurtuluş mücadelesini onlar bize kazandırmadılar mı? Biz bu toprakları vatan yapmak için ağır bedel ödedik. Kimse unutmamalıdır ki dünyada böyle bir bedeli bize ödetecek başka bir ülke yoktur." Bir süre daha terörle mücadele
edeceğimizi anlatan Toptan, şöyle konuştu:

"Terörün hedefinde Türkiye'yi bölmek varsa bu hesaplar boşunadır. Türk milleti bu oyuna gelmez. Biz kardeşiz. Etle tırnak gibiyiz. Terörle mücadelede bir takım siyasi, sosyal ve ekonomik gereklilikler var. Ancak terörle mücadele konusunda eğitime daha fazla önem vermemiz gerekiyor. Üniversiteler bunun en başında gelmeli. Ben birçok üniversitenin açılış yıldönümüne katıldım. Ancak mezun olduğum üniversitenin rektörü bizi incitecek beyanlarla beni davet etmedi ama neyse varsın olsun."

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, SDÜ Rektörü Prof. Dr. Metin Lütfi Baydar'a hizmet ödülü verdi. Üniversitede çeşitli dallarda başarı gösteren akademisyenlere de ödülleri TBMM Başkanı Köksal Toptan tarafından verildi. Ödül töreni sonunda Rektör Baydar tarafından Toptan'a minyatür Atatürk heykeli, Demirel'e de teşekkür plaketi verdi.

İLK DERS

Akademik yılın ilk dersini veren 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, dünyada önemli sorunlar ile Türkiye'deki önemli sorunları birbirinden ayırmanın güç olduğunu söyledi.

İlk dersinde küresel krizi anlatacağını belirten Demirel, şöyle konuştu: "Olayın adı küresel finansman krizidir. Son 7 yıl içerisinde dünya ekonomisi fevkalede parlaktır. 2007 yılına gelindiğinde dünyada yüzde 40'a yakın büyüme olmuştur. Dünyada ticaret hacmi artmış, ülkeler arasında dolaşan sermaye 1 trilyon 400 milyon doları bulmuş, her ülke kalkınma için çırpınmaktadır. Peki bu kriz nasıl olmuştur? Finansal krizin ikinci safhası kredi krizi üçüncü safhası ekonomik krizdir. Dünyada ekonomik kriz yoktur, finansal kriz vardır. Bugünkü sıkıntı yoksul ülkelerin sıkıntısı değildir, zengin ülkelerin sıkıntısıdır."

Kalkınmak için çabalayan ülkelerin çeşitli yollar denediğini anlatan Demirel, sözlerine şöyle devam etti: "Zengin ülkeler demokrasiyle, özgür olmaları ve piyasa ekonomisini kullanarak zengin olmuşlardır. Bankalar emlak için kredi açtı. Bu kredileri halk ödeyemez hale geldi. Emlak bankaları bu nedenle sıkıntıya düştü. ABD'de bu nedenle bir kriz yaşandı. Dünya ekonomisi aslında kişilerin tasarruflarının birikimi sayesinde yürüyor. Ekonomik sistemin içinde batmak vardır. Batan batar kalan sahalar bizimdir.Sistemin ruhu budur. Sistemi kendi kendine bıraktığın zaman sistem işliyor ancak yoksulluk ve işsizlik meydana geliyor. Liberal sistemin içinde kriz her zaman vardır."

ABD'deki kurtarma paketinin ilk olarak temsilciler meclisi tarafından 'devletin ekonomiye müdahalesi' diye ret edildiğini belirten Demirel, şunları söyledi: "Temcilciler Meclisi paketi 'Sistemden çıkıyorsunuz. Bu müdahale ile bireyi gevşetirsiniz. Bu sosyalizm' diyerek reddettiler. Ancak temsilciler meclisinin bu kararına karşı çıkanlar bunun sosyalizm olmadığını pragmatizm olduğunu söyledi. Biz bankerleri kurtarmıyoruz bankaları ve sistemi kurtarıyoruz' dediler."

BİZE BİRŞEY OLMAZ SÖZÜ DOĞRU DEĞİL

Bu olayın tartışılır hale geldiğini anlatan Demirel, şunları söyledi: "Acaba kapitalizmin sonuna mı gelindi. Liberal ekonominin eğer sonuna geldiyseniz dünya yeniden alabora içerisine girecektir. Diyeceksiniz ki bu sistem sizi batağa götürüyor o zaman yeni sistem arayacaktır. Şimdi önde gelen ekonomistler kapitalizmin alternatifi nedir diye düşünüyor. Bizim üniversitelerimiz de artık bunu düşünmesi gerekiyor. Eğer bu finans krizi halledilemez ve ekonomik daralmaya girilirse dünya ticaretinde azalma
meydana gelecektir. Krizin olmaması için bir çok ülke mevduat kararı aldı. Kriz hadisesi ekonomik değildir psikolojiktir. Bu psikolojik hadise panikten geliyor. Bütün imkanlar kullanılarak paniğe çare bulunmalı. Piyasaların parasız bırakılmaması, bankaların canlı tutulması bugün kü krizin en önemli varacağı yerdir."

Finansal krizin Türkiye'ye de etkileri olacağını söyleyen Demirel, şöyle konuştu: "Bize bir şey olmaz sözü doğru değil. Almanya'ya, İngiltere'ye bir şey olduğu dönemde bize bir şey olmaz sözü doğru değildir. Ne olabileceğini kestirmek güçtür. Bankalara halkın büyük borçları var. Türk ekonomisi eksiklikleri, güçlü tarafları vardır. İhracat ve ithalatını artırmıştır. 2008 yılında 43 milyar dolar ödeme açığı var. Bizim ekonomimiz kırılganlıkları olan bir ekonomi. Bizim Türkiye'yi paniğe sevk etmeleri
yanlıştır. Dikkatli olalım. Kısa vadede gelebilecek sıkıntıları görelim. Mutlaka piyasalarımızı parasız bırakmayalım. Türkiye'de bir takım başka ülkelerde meydana gelip de o ülkelerde alınmış tedbirler var. Biz de bu tedbirleri göz önüne alalım. Aman kriz olup da karalar bağlamak da yanlış bir şey olmaz demek de yanlış."

İHA
Yayın Tarihi : 13 Ekim 2008 Pazartesi 18:06:47


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?