1
Mayıs
2024
Çarşamba
ANTALYA

Şener'den Erdoğan'a sert cevap

ABDÜLLATİF ŞENER, BAŞBAKAN ERDOĞAN'A SERT CEVAP VERDİ

Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, Başbakan Erdoğan'ın dün yaptığı "Galataport'u engelleyenleri tarihe havale ediyorum" konuşmasına sert cevap verdi.

 Abdüllatif Şener, "O kişi benim ve Galataport'u ben engelledim. Bununla gurur duyuyorum. Galataport Cumhuriyet tarihinin en büyük vurgun, soygun ve imar rantı idi" dedi.

Ofer'le sadece Davos'ta görüştüğünü iddia eden Başbakan Erdoğan'ın yalan söylediğini anlatan Şener, şunları söyledi: "Başbakan Erdoğan, Sami Ofer'le en az 5 kez görüştü. Başbakanın emri ile Ofer, Bilkent Otel'in erzak kapısından gizlice içeri alındı ve üç saat görüştüler."

İSTİŞARE TOPLANTISI

Türkiye Partisi MKYK, MDK, İl Başkanları, Kadın ve Gençlik Kolları Başkanları 1. İstişare Toplantısı Antalya'nın Alanya İlçesinde yapıldı. Köşdere Otel'de düzenlenen toplantıya katılan Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, seçim propagandası ve seçim sloganları konusunda partililerle istişare yaptı. Toplantının ardından basın toplantısı düzenleyen Şener, şok açıklamalarda bulundu.

CUMHURİYET TARİHİNİN EN BÜYÜK SOYGUNUNU ÖNLEDİM

Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, Başbakan Erdoğan tarafından kendisine atıfta bulunulduğunu söyledi. Başbakan'ın dün bir açıklama yaptığını ve "Galataport'u engelleyenleri tarihe havale ediyorum" dediğini belirten Şener, şöyle konuştu: "Sayın başbakanın tarihe havale ettiği kişi benim. Galataport'u ben engelledim. Yalnız başbakan durdu durdu, dört yıl aradan sonra bu Galataport'u konuşma ihtiyacını niye hissetti? Projeyi yeniden başlatacağı için mi, yoksa Cumhuriyet tarihinin en büyük

rantını engellediğim için yüreğine derinden oturduğu için mi? Yüreğine acısı yerleşti de acısını hala içinden atamadığı için mi bunca yıldan sonra telaffuz etme ihtiyacı duydu? Galataport denilen olay Tophane bölgesinde yapılan bir liman projesi gibi gözüküyordu. Bu proje Sami Ofer adlı İsrailli bir işadamına ihale edilmişti. 2006 yılında basın bunu aylarca tartıştı. Benim önüme imzaya geleceği içinde 'Acaba Şener bu ihaleyi onaylayacak mı onaylamayacak mı? diye basın haftalarca yayın yaptı. Sonunda ben

bana düşeni yaptım ve imzalamadım, iade ettim."

BAŞBAKAN ERDOĞAN, İMAR RANTININ NE ANLAMA GELDİĞİNİ BELEDİYE BAŞKANLIĞI DÖNEMİNDEN BİLİR

Böylece Galataport'un iptal edildiğini anlatan Şener, sözlerini şöyle sürdürdü: "Aradan yıllar geçtikten sonra başbakan Erdoğan Galataport'u engelleyenleri tarihe havale ediyor. Beni işaret etmesini kendisi açısından doğal karşılıyorum. Madem konuyu açmıştır bir kaç satır benimde söyleme hakkım var. Aslında bu Galataport olayı, liman projesi gibi gözükse de bir liman projesi olmaktan çok öte anlam ifade ediyor. Bu cumhuriyet tarihinin en büyük imar rantını içeren bir hadiseydi."

Başbakan Erdoğan'ın Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığı dönemden imar rantının ne anlama geldiğini çok iyi bildiğini belirten Şener, sözlerine şöyle devam etti: "Galataport'u ben engelledim ve yaptığım işten gurur duyuyorum, onur duyuyorum. Galataport'un arkasında rant, vurgun ve soygun vardı. Bu günde olsa aynı şekilde engellerdim."

OFER'E HANGİ İHALELERİ VERDİN?

Başbakan Erdoğan'a çağrıda bulunan Şener, "Bu vesileyle başbakana şunları soruyorum. O dönemde basın mensupları Başbakan'a Sami Ofer'i görüp görmediğini sordu. Önce hiç görmediğini söyledi. Sonra görüştüğü anlaşılırsa açmaza çıkacağını anladı ve Davos'ta bir kez görüştüğünü söyledi. Ankara'da hiç görüşmediğini belirtmişti. Şunu soruyorum kendisine, Galataport ihalesi verdiğiniz Ofer'le kaç kez görüştünüz? 5 kez mi 6 kez mi? Bunun cevabını versin. Başka diğer görüşmeleri kendisine bırakıyorum. Ankara

Bilkent Oteli'nde partisinin kuruluş yıldönümü kutlanırken otelin erzak erzak kapısından yukarı Ofer'i aldırdınız mı aldırmadınız mı? Otel'de iki saat görüştünüz mü görüşmediniz mi? Görüştüyseniz ne görüştünüz? Bunları kamuoyuna açıklayın. Başka hangi ihaleleri verdiniz? Bunu da açıklayın."

DİĞER DÖNEN ÇARKLARDAN ŞİMDİLİK BAHSETMİYORUM

Diğer bazı görüşmelerden bahsetmek istemediğini anlatan Şener, "TÜPRAŞ'ın 4.76'lık hisse satışı nedeniyle meydana gelen görüşmelerden gizliliklerden dönen çarklardan şimdilik bahsetmiyorum. Ancak birini tarihe havale etmeye kalkarken dikkat et, o tarih gelip sizin alnınıza kara bir leke olarak yapışmasın" dedi.

CEM EVİ ZİYARETİ NORMAL

Şener, bir basın mensubunun Cumhurbaşkanı Gül'ün cem evi ziyareti konusunda sorusuna şöyle karşılık verdi: "Bu açılım değil olması gerekendir. Bende bakanlığım döneminde birçok kez cem evlerini ziyaret ettim. Olması gereken yapıldı ve doğal bir süreç olarak değerlendiriyorum."

NE ZAMAN FARKETTİNİZ?

Şener, bir basın mensubunun "Siz de AKP içindeydiniz. Bu rant iddialarını ne zaman farkettiniz?" sorusuna şöyle karşılık verdi: "Galataport olayı Şubat 2006 da oldu. Başbakan ilk göreve gelişiyle birlikte özelleştirme idaresi bana bağlıydı. Özelleştirme usül ve anlayışı nedeniyle Başbakanla aramızda ihtilaf çıktı. Daha ilk haftalardan itibaren başbakanla yollarımız ayrıldı. Özelleştirme Yüksek Kurulu görevini başbakan üstlendiği aylarda yolları ayırdım. Bu hükümetin yaptığı hiç bir özeleştirmede benim

imzam yoktur."

Pişman olmadığını sözlerine ekleyen Şener, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çünkü bir insanın nerede bulunduğu değil ne yaptığı önemlidir. Yanlışları doğruya çekmeye çalıştım. Artık iflah olmaz bir noktaya gelince durmanın bir anlamı yok diyerek bıraktım."

ÜLKENİN GENETİĞİ BOZULDU

Şener, konuşmasında son günlerde genetiği bozuk gıdaların gündemde olduğuna dikkat çekti.

Ülkede sosyal dokunun yozlaştığını, siyaset yoluyla ülkenin ana değerlerinin dejenere olduğunu anlatan Şener, şöyle konuştu: "Hukuk siyasallaştı, milli gurur kırılarak halkı güven duygusu bitirildi. Bu iktidar Türkiye'yi genetiği değiştirilmiş bir organizmaya çevirmiştir."

KAYGI DUYMUYORUM

MHP'nin AKP tarafından kongreyi ve partiyi karıştıracağına dair endişeleri hatırlatılan Şener, şunları söyledi: "Huzur, barış ve güven ortamı her vatandaşın arzusudur. Ancak böylesine bir güvensizlik ortamı oluşturulmuş ki, insanlar, siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, kurumlar endişe etmektedir. Bunun ortadan kaldırılması lazım. Bireysel anlamda benim kaygı ve endişem yok. Ben korkmadan yürüyen bir insanım."

ABDÜLLATİF ŞENER, BAŞBAKAN ERDOĞAN'A SERT CEVAP VERDİ
İHA
Yayın Tarihi : 8 Kasım 2009 Pazar 16:22:04
Güncelleme :8 Kasım 2009 Pazar 22:23:00


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?