21
Mayıs
2024
Salı
ANTALYA

Siyaset bir atımlık barutla olmaz!

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal, siyasetin bir atımlık barutla yapılacak bir iş olmadığını belirterek, vatandaşlardan partiye sahip çıkmalarını istedi.

Kurban Bayramı tatilini memleketi Antalya'da geçiren Baykal, partisi tarafından düzenlenen bayramlaşma törenine katıldı. Bayramlaşma törenine katılım yoğun olurken, yerel seçimlerde CHP'den aday adayı olan partililer adaylık yarışında öne çıkabilmek için adeta birbiriyle yarıştı. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday adayı olan Dr. Arif Bulut'u destekleyenler ile Mehmet Yılmaz'ı destekleyenler sloganlar attı.

Törendeki konuşmasına vatandaşların bayramını kutlayarak başlayan Baykal, "Bu bayram bulaşmamızın alışılmış bayram buluşmalarından farklı bir yanı var. Bu defa olaylar biraz daha değişik. Ne kadar mutlu, Kurban Bayramı sevincini, yerel seçim coşkusunu yaşıyoruz burada. Aslında burada sadece bayram ile yerel seçim iç içe geçmiş değil. Aynı zamanda ülkenin, ekonominin, siyasetin, Türkiye'nin anayasal rejiminin, yolsuzlukların içinde bulunduğu genel durumla yerel seçimde iç içe geçmiştir. Bu seçimde alınacak olan karar, sadece yerel yöneticilerimizi belirlemekle kalmayacak. Ama aynı zamanda Türkiye'nin de gidişatına yönelik çok önemli bir istikamet ve rota belirlemesinde pusula ayarlaması da yapılacaktır" dedi.

Yaklaşan yerel seçimler nedeniyle adaylarına destek isteyen Baykal, "Siyaset bir süreçtir. Bir atımlık barutu için siyaset yapanlar tavsiye ederim siyaset yapmasınlar. Siyaset bir atımlık barutla yapılacak bir iş değildir. Siyaset bir süreçtir. Zaman içinde hepimiz her aşamada sınav vererek, kendimizi kanıtlayarak, çizgimizi, parti ahlakımızı, parti bağımlılığımızı imtihandan geçirerek, örnek olarak, iyi günde kötü günde adayken aday değilken siyaseti bize yakışan, partimize yakışan, Türkiye'ye yakışan biçimde götüreceğiz" diye konuştu.

"TÜRKİYENİN EKONOMİSİ YANGIN YERİNE DÖNMÜŞ"
"Şu Türkiye'nin haline bir bakın" diyen Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Böyle bir ortamda sen ben diye bir telaş içine girmenin kabul edilir bir tarafı olabilir mi? Böyle bir şey düşünülebilir mi? Türkiye'nin ekonomisi yangın yerine dönmüş. Başbakan bunun farkında değil. Türkiye'de yaşanan ekonomik sıkıntıları daha anlamış bile değil. Türkiye'nin en önemli kuruluşları çok büyük sıkıntıların içinde. İş yerleri kapanıyor. İnsanlar işini kaybediyor, fabrikalar üretim yapamaz hale geliyor. Türkiye ekonomisi resmen küçülen bir ekonomi noktasına gelmeye başladı. Küçülen ekonomi ne demektir? Daha az üretim, daha az insan çalışıyor demek. Daha az insan evine ekmek götürüyor, daha az sayıda insanın çocuğu besleniyor demektir. Bu en büyük sorun, en büyük sıkıntı. Borçlar ödenemiyor, çekler senetler dönmüyor. Bankalar içine kapandı. Ekonominin dönüşü kazık fren yaptı. Türkiye ciddi bir sıkıntının içinde. Önümüzdeki günler çok kaygı verici. Başbakan 'Merak etme, hamdolsun iyiyiz teğet geçti' deyip milleti avutabileceğini sanıyor."

Yolsuzlukların diz boyu olduğunu savunan Baykal, "Eskiden yolsuzlukları kişiler yapardı. Ahlaki standardı kuşkulu kişiler. Eline fırsat geçince ahlakını satıveren, paraya pula dayanamayan birtakım insanlar yolsuzluk yapardı. Şimdi öyle değil. Şimdi teşkilat kuruluyor, şirket kuruluyor. Ne şirketi? Halka yardım şirketi. Milleti aldatmak istercesine halka yardım yapacağız diye halkı soymak üzere şirket kuruluyor, dernek kuruluyor. Bunu yapanlar ise, bize 'kamu yararına yararlı bir şirket olduğumuza karar verin' diyorlar. Bize bir de vergiden muafiyet getirin diyen, yolsuzluk yapmak üzere kurulan bu şirkete de koca Bakanlar Kurulu, Mehmetçik Vakfı'na tanınmayan muafiyeti tanıyor. Sonra da bunlar gidiyor Almanya'da Müslüman vatandaşların fitresine, zekatına göz dikiyorlar. Sonra da geliyorlar televizyon kuruyorlar" şeklinde konuştu.

Almanların "Böyle rezillik mi olur" diye dava açıp ilgilileri tutuklayıp mahkum ettiğini, Türkiye'ye de yazı yazıp "Siz de içinizdekileri ihmal etmeyin" dediğini söyleyen Baykal, "Bu ilgililerden biri devletin en saygın kurumunun başında. Diğerleri televizyon kanallarının yöneticileri. Al gülüm ver gülüm. İktidar işbaşında. Cumhurbaşkanı, Başbakan seyrediyor. Hükümet seyrediyor. Adalet Bakanı, (Bana ne) diyor. Böyle bir tabloya seyirci kalınır mı. Kim aday olursa olsun, hep beraber hangi arkadaşımız
yetkili olursa olsun, bütün bu olumsuzluklara karşı AK Parti'ye dur demek için sandığa gideceğiz. Çok değerli aday adayı arkadaşlarımız var. Kim aday olursa olsun hep beraberiz diyeceğiz. Aman CHP'ye hep beraber sahip çıkalım. Aman Antalyamıza, adaylarımıza sahip çıkalım. Sonunda da Türkiye'mizin sahipsiz olmadığını gösterelim" diye konuştu.

CHP lideri, daha sonra partililerle teker teker bayramlaştı.

iha
Yayın Tarihi : 9 Aralık 2008 Salı 14:42:12
Güncelleme :9 Aralık 2008 Salı 14:51:59


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?