Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından Kundu Turizm Bölgesi Topkapı Palace Otel'de düzenlenen 'Hayvan Hastalıkları ve Zararlıları ile Mücadele Çalışmaları' toplantısına Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker ile birlikte 81 ilin Tarım İl Müdürleri ve Hayvan Sağlığı Şube Müdürleri katıldı. Basına kapalı gerçekleşen toplantının ardından gazetecilere açıklamada bulunan Mehdi Eker, kırsal

tanıtma destekli bin 700 projenin tamamlandığını, 700 projenin de bitme aşamasında olduğunu söyledi. Eker, 420 milyon TL hibe desteğiyle yapılan projelerin 18 bin kişiye istihdam sağlayacağını ifade etti.

SEL VE SU BASKINLARI

2006 yılında tarım sigortası uygulamasına geçtiklerini hatırlatan Eker, şöyle konuştu: "Bir üreticinin serasını, bahçesini, ahırını sigortaladığı takdirde sigorta poliçe bedelinin yarısını hibe olarak karşılıyoruz. Bunu aşama aşama yaygınlaştırıyoruz. Her sene yeni riskleri dahil ediyoruz. 2010 yılında sel ve su baskınlarını sigortadan faydalanacak riskler içerisine alıyoruz. Antalya'nın fırtınalı olduğu bu günlerde çiftçilerimize duyurmak istiyorum. Çiftçilerin bu durumdan faydalanmasını arzu ediyoruz."

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde hayvancılıkla ilgili bir proje başlattıklarını söyleyen Bakan Eker; şunları anlattı: " 50 başın üzerinde su s???r? işletmesi kuracak olanlara yüzde 40 civarında hibe destek sağlıyoruz. 2010 yılında Doğu Anadolu Projesi kapsamındaki iller içerisinde benzeri bir projeyi hayata geçireceğiz."

Eker, bir gazetecinin 'Et fiyatları 2010 yılında 50 TL'yi bulacağı yönündeki iddiaları nasıl değerlendiriyorsunuz?' sorusuna şöyle cevap verdi: "Kırmızı et fiyatlarında 2002 yılından bu yana enflasyonu dikkate aldığımızda enflasyonun üzerine çıkmış bir durum söz konusu değil. Kurban Bayramı öncesinde hayvanların besiye alınması sebebiyle fiyatlar kısmi olarak yükseldi. Sonra düşüş eğilimine girdi. Üreticilerin uzun yıllar durumunu dikkate alıyoruz. Bunlar hep spekülasyon."

Gazetecilerin GDO ile ilgili sorularını da cevaplayan Eker, sözlerini şöyle sürdürdü: "GDO konusunda bizim konuşmalarımızın tersi anlatılıyor. O konuda şikayetçiyiz. Sonuçta biz o yönetmeliği daha önce olmayan bir denetim ve kontrol sistemi getirerek halkı GDO'lu ürünlere karşı koruyalım diye yönetmelik çıkardık. Bu topluma basınnda öyle bir şekilde anlatıldı ki tam tersine Türkiye GDO'lu ürünlerin ithalatı daha önce yasakmış da bu yönetmelik serbestleştirilmiş gibi oldu."

Israrla böyle olmadığını söylediklerini anlatan Eker, sözlerine şöyle devam etti: "Biz iyi niyette görmüyoruz bu durumda. Birileri kalktı bu yönetmelik GDO' yu serbestleştiriliyor dedi. Konuyla ilgili televizyonlarda alakasız görüntüler gösterildi. Türk üreticisine bu durum zarar verdi. Danıştay yönetmeliği savunmamızı almadan durdurdu. Biz karar verildikten sonra bu durumu öğrendik. Halbuki o yönetmeliği halk sağlığını korumak amacıyla yaptık. 4 kişi bu konuyla ilgili dava açmış. Dannıştay'da savunmamızı almadan dört karar verdi."

PARTİ KAPATILMASI DOĞRU DEĞİL

Demokratik Toplum Partisi'nin kapatılması ve çeşitli illerde yaşanan olaylarla ilgili açıklamada bulunan Bakan Eker, şöyle konuştu: "Siyasi partilerin kapatılmasını doğru bulmuyoruz. Siyasi partileri millet açar millet kapatır. Cezayı millet verir. Türkiye'nin demokratikleşmesi, birlik ve beraberliğin gelişmesine önem veriyoruz. Başlattığımız birlik ve beraberlik projesi bunu amaçlamaktadır."

Muş'ta yaşanan olaylarda 2 vatandaşın ölmesini 'Çok üzücü' diye değerlendiren Bakan Eker, "Ölen vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Herkesi soğukkanlı olmaya davet ediyorum. Bu işi provoke eden, demokratikleşme sürecini baltalamak isteyen, birlik ve beraberliği bozmak isteyen birileri var. Bunlara karşı vatandaşlarımızın uyanık olması ve sorumluluk mevkiindeki herkesin soğukkanlı bir şekilde konuşması lazım. Kışkırtıcı beyanlardan herkesin kaçınması gerekiyor."