1
Mayıs
2024
Çarşamba
ANTALYA

Üç filmin galası yapıldı

ALTIN PORTAKAL'DA ULUSAL YARIŞMADAN ÜÇ FİLMİN GALASI YAPILDI

46. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin üçüncü gününde, üç filmin galası yapıldı.

46. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin üçüncü gününde AKM Aspendos Salonu'nu, Ulusal Yarışma filmlerinden "Uzak İhtimal" doldurdu. 2009'un bol ödüllü ve en çok tartışılan filmlerinden biri olan Uzak İhtimal, İstanbul'a tayini çıkmış genç müezzin Musa'nın kapı komşusu Clara'ya olan imkansız aşkını anlatıyor. Filmin galasına ve ardından yapılan söyleşiye yönetmen Mahmut Fazıl Coşkun, filmin oyuncu ve senaristi Görkem Yeltan, müezzin Musa'yı canlandıran Nadir Sarıbacak, filmin kurgusunu yapan Çiçek Kahraman katıldı.

SİNEMADA İNANDIRDIĞINIZ KADAR BAŞARILISINIZ

Filmden sonra yapılan söyleşide yönetmen Mahmut Fazıl Coşkun diyalogların azlığı ile ilgili bir soruya, "Yeşilçam geleneğinin diyaloga dayalı bir sinema dili var. Benim şahsi sinema zevkim görüntüyle anlatılan hikayeler. Filmde gereksiz konuşmalar gereksiz hiçbir şey olmasın istedim" diye cevap verdi.

Coşkun, filmde kullanılan Yakup, Musa, Clara gibi isimlerin çeşitli göndermelere sahip olup olmadığını merak eden bir izleyicinin sorusuna şöyle karşılık verdi: "Yakup, peygamber ve baba olmasıyla ilgili. Clara ismi ise bir kızın rahibe olmasıyla ilgili okuduğum bir hikayeden geliyor. Oradaki kızın ismi Clara'ydı. Clara ışık demekmiş, ismi oradan geliyor."

KARANLIK BİR ÇUKURDAN YÜKSELEN SESLER

Altın Portakal yarışında bugün görücüye çıkan üç filmden biri olan "Babam Büfe / Daddy's" galası AKM Aspendos Salonu'nda gerçekleştirildi. İlk kez Antalya Film Festivali'nde gösterilen filmin ardından gerçekleşen söyleşiye yönetmen Meriç Demiray, oyunculardan Turan Özdemir, Levent Tülek, Nalan Kuruçim, Caner Çandarlı, yapımcı Direnç Kıymaç, görüntü yönetmeni Burak Yazıcı ve Cüneyt Karaahmetoğlu katıldı.

Yönetmenin bu ilk filminde; apartman görevlisi olarak çalışan Salim, apartman sakinlerinden kameraman olarak çalışan Korcan ile bir iş birliğine girer. Kendilerinin uyduracağı düzmece haberlerde Salim oyuncu olarak kullanılacak, Korcan da bir amatör kamerayla tesadüfen yakalamış gibi bunları çekip kanala satacaktır. Bir süre işler yolunda gitse de sonra her ikisinin de hayatı diplere ve karanlığa doğru çöker.

Meriç Demiray, senaryonun çıkış noktası üzerine yöneltilen bir soruya şöyle cevap verdi: "Gerçek bir haberden yola çıktım, 6-7 sene önce gazetelerde, böyle düzmece haberler yapıp satan ve sonra da foyası ortaya çıkan bir adam üzerine haber yapılmıştı. Ayrıca benim oturduğum apartmanda, tıpkı filmdeki bir albay vardı ve kaloriferden doğalgaza geçtikten sonra apartman görevlisinin işine son verilmişti. Bu iki gerçek durumu birleştirdim."

Eskişehir Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Sinema Televizyon Bölümü'nü bitiren ve 2002 yılından beri profesyonel senaryo yazarı olarak çalışan Meriç Demiray'a, "filmin medya eleştirisi içerdiği, medyadan biri olarak bu mesafeyi nasıl koruduğu" soruldu. Demiray da, soruya şöyle karşılık verdi: "Medya eleştirisi çok bulanık olarak var. Evet dizi yazıyorum, dram yaratıyorum ama onu iyi yapmaya çalışıyorum. Ancak diziler 90 dakika olunca, biz de sayfa doldurmakla uğraşıyoruz. O kadar kötü şartlarda çalışılıyor ki insanlar ölüyor. Televizyon, sohbetimizi, birbirimizin yüzüne bakmamızı engelliyor."

Filmde ilk sinema deneyimini yaşayan ve başarılı bir performans sergileyen Nalan Kuruçim, Caner Çandarlı izleyicilerden övgü aldı. "Dondurmam Gaymak" ile halkın sempatisini toplayan Turan Özdemir, "senaryoyu okur okumaz çok beğendiğini ve gönüllüler çetesine hemen dahil olduğunu" belirtti. Filmde yer alan küfürler ise Antalyalılardan hem olumlu hem olumsuz yorumlar aldı. Nadir sinema filmlerinden birini çevirmiş olan Levent Tülek, "Karanlık ve sert bir hikaye bu ve o karanlık çukurdan seslerini duyurmak için küfür edebiliyor karakterler" dedi.

KAR VE SOĞUĞA RAĞMEN BİR DELİLİK

AKM Aspendos Salonu'nda günün son galası ise Ulusal yarışma filmlerinden "Deli Deli Olma / Piano Girl" ya aitti. Filmin ardından gerçekleşen söyleşiye, yönetmen Murat Saraçoğlu, yapımcı Tolga Aydın, Oyuncu Şerif Sezer, Levent Tülek, Şerif Sezer'in gençliğini canlandıran kızı Deniz Arna ve Turan Tökel katıldı.

Tarık Akan ve Şerif Sezer'i yıllar sonra yine karlı bir atmosferde buluşturan ve Tarık Akan ile Şerif Sezer'in kendi çocuklarının oynaması ile dikkat çeken film, seyirciyi 19. yüzyılda, '93 Harbi' sonrasında Rus Çarı tarafından Kars'a göçe zorlanan Malakanlar'dan Mişka ile tanıştırıyordu. Bugün 70'li yaşlarında olan Mişka, modern makineler çıktığından beri değirmendeki işini yapamaz olmuş, maddi sıkıntıya düşmüştür. Köyün huysuz ihtiyarı Popuç ise Mişka'dan nefret eder ve onun köyde yaşamasını istemez.

Köylüler bir zararını görmedikleri barışçı, yardımsever Mişka'yla Popuç arasında kalmışlardır. İlerleyen günlerde hastalanan Mişka'nın öleceği konuşulurken, Mişka ve Popuç bir araya gelip geçmişlerini konuşurlar ve aralarındaki büyük sır ortaya çıkar.

Kendisi de Karslı olan Sevim Hazel Ünsal'ın yazdığı senaryo, yönetmen Murat Saraçoğlu'na gelince önce karakterleri karikatürize bulmuş. Saraçoğlu, bu durumu şöyle anlattı: "Ancak sonra yöreye gidince her şeyin gerçeğe uygun olduğunu, gerçekten de öyle konuştuklarını, karakterlere verilen isimlerin bile son derece gerçeğe uygun olduğunu fark ettim. Sırf renk olsun, otantik olsun diye seçilmedi yani." Kars'ta karlı alanlarda çekilen film için Saraçoğlu, "-25 derecede beş haftada bu filmi çektik" ifadelerini kullandı.

Şerif Sezer ise soğuk ve kardan hiç etkilenmediğini belirterek şunları söyledi: "Bizim yaşımızdaki kişiler için bu kadar güzel roller yazılmıyor daha çok gençler tercih ediliyor, bu nedenle çok severek oynadım."

ALTIN PORTAKAL'DA ULUSAL YARIŞMADAN ÜÇ FİLMİN GALASI YAPILDI
ALTIN PORTAKAL'DA ULUSAL YARIŞMADAN ÜÇ FİLMİN GALASI YAPILDI
ALTIN PORTAKAL'DA ULUSAL YARIŞMADAN ÜÇ FİLMİN GALASI YAPILDI
ALTIN PORTAKAL'DA ULUSAL YARIŞMADAN ÜÇ FİLMİN GALASI YAPILDI
İHA
Yayın Tarihi : 13 Ekim 2009 Salı 12:15:05
Güncelleme :13 Ekim 2009 Salı 12:46:10


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?