Üniversite rektörlerine seminer

Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK)'nun yeni kurulan 25 üniversitenin rektörüne yönelik düzenlediği seminer Antalya'nın Manavgat ilçesine bağlı Çolaklı beldesindeki Ankara Üniversitesi tesislerinde başladı.

YÖK Başkan Vekili Doç. Dr. Ömer Demir, seminerin, tek taraflı bilgi aktarımının ötesinde yükseköğretimin ana paydaşlarının müzakeresi olacağını söyledi. Doç.Dr. Demir, amaçlarının, yeni kurulan üniversitelerin temel sorunlarının çözümünde ortaklık oluşturmak olduğunu belirtti.

YÖK, yeni kurulan 25 üniversitenin rektörüne yönelik Antalya'nın Manavgat ilçesine bağlı Çolaklı beldesindeki Ankara Üniversitesi tesislerinde seminer başlattı. Seminere rahatsızlığı nedeniyle YÖK Başkanı Prof.Dr. Yusuf Ziya Özcan katılmazken Başkan Vekili Doç. Dr. Ömer Demir açılış konuşmasını yaptı.

Yeni kurulan üniversitelerin avantajları ve dezavantajları bulunduğunu vurgulayan Demir, yeni bir üniversiteyi sıfırdan kurmanın fırsat olduğunu söyledi. Arzu edilen, ideal bir üniversite için yeni kuruluyor olmanın avantaj taşıdığını dile getiren Demir, kurulmuş bir yapıyı dönüştürmenin zorluklarına da dikkati çekti.

YENİ ÜNİVERSİTELERİN KURULDUĞU ŞEHİRLERDE BÜYÜK BEKLENTİ VAR

Yeni üniversitelerin kurulduğu şehirlerde büyük beklenti olduğunu ifade eden Demir, şunları söyledi: ''Hatta ve hatta, üniversiteden öte beklenti var. Bir üniversitenin misyonunun ötesinde şehrin beklentisi var. Üniversitelere, şehri dönüştürme misyonu yüklenmiş. Buna bağlı olarak moral ve değişik açılardan destek, ilgi var. Yeni kurulan üniversitelerin illerinde böyle bir coşku var. Siyasiler buna ilgi gösteriyor, bürokratlar ilgi gösteriyor, iş çevreleri ilgi gösteriyor. Bu ilgi, iyi bir şeyler yapmak için belki fırsat, aynı zamanda umut ışığı. Kentleşmeyi de belki üniversite yoluyla tamamlama arzusu var.''

YERELLEŞMEYİN UYARISI

Yeni kurulan üniversitelerin mali problemlerinin yanı sıra altyapı, personel ve eğitim öğretim müfredatı oluşturma gibi sorunları olduğunu da dile getiren Doç.Dr. Demir, en büyük tehdidin 'yerelleşme' olduğunu söyledi.

YÖK Başkan Vekili Doç.Dr. Demir şöyle konuştu: ''Herkes, üniversiteye katkı sağlamak istiyor ve ona bağlı olarak da beklenti üretiyor. O beklentileri karşılamaya kalktığımız zaman bazıları memnun olacak, bazıları olmayacak. Yerelleşme tehdidine karşı çok daha dikkatli olmamız gerekiyor. Yerelleşme nedir? Üniversitenin bütünüyle, öğrencisiyle, öğretim elemanıyla, çalışanıyla, o yöreyle kayıtlı, kısıtlı olması." Oysa üniversitenin farklı coğrafyalardan, farklı eğilimlerden, farklı kimliklerden kişilerin olduğu bir yer olduğunu anlatan Demir, şöyle konuştu: "Hatta kadın erkek kompozisyonu bakımından da..."

Demir, sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye'nin farklı yörelerinde yaşayan insanlar bakımından karma bir yer olmalı ama özellikle küçük illerimizde başka yerlerden oraya gelme talebi az olduğu zaman içine kapanıklık var. Rektörlerimizi bekleyen en önemli risklerden biri bu. Yerel taleplere karşı duyarlı olmak çok güzel ama bunun getireceği talepler bizi yerelleştirebilir. Buna karşı tedbirli olmalıyız''